•We're fucked up•

1.4K 80 27
                                    

"Atla bakalım,sonunda döndün."

Göz devirdim. "Zayn,başarılı olmam burayı sevdiğim anlamına gelmiyor."

Alayla bana bakıyordu. "Isabel,ikimizde burayı sevdiğini biliyoruz."

Eh,belki biraz.

Sorusunu cevapsız bırakıp aşağıya indim. Haftalardır sadece birkaç kez mesajlaştıktan sonra,Parker'ı da ilk kez görecektim.

Ellerimizi birleştirdi. Koridorda yürürken sırıttım. Tamam,bunu cidden özlemiştim.

"Öğle arasında soyunma odasında olacağım," dedi. "Sadece bilmek istersin diye söylüyorum."

Dolabımı açmaya çalışırken suratımdaki gülücüğü gizlemek için kafamı çevirdim.

"Pekala,ne zamandan beri birbirimize konum bildiriyoruz?"

Omuz silkti. "Yaklaşık 2 aydır sevişmediğimizden beri."

Omzuna sahte bir yumruk attım. Güldü.

"Cidden," dedi. "Regl,bacak kırılması,artık beni kimse durduramaz."

Suratımı buruşturdum.

"Dersine git,çocuk."

Dudaklarını benimkilere bastırdı. Gidişini suratımda büyük bir gülümsemeyle seyretmiştim.

Ders programımı artık ezbere bildiğimden onun hemen arkasından sınıfa yürümeye başladım. Bir an önce öğlen olmalıydı.

"Vay,Bella."

Lora ve arkadaşlarını gördüğümde kendi kendime iç çektim.

"Harika oyuncusun," dedi. "Bunu bilmiyordum. Çalıştığın bir ajans var mı?"

Yanındakiler gülerken one eşlik etti. Bu kızların ne dediğini hiçbir zaman anlamıyordum.

Öğle arası sonunda geldiğinde,eşyalarımı dolaba yerleştirip koşar adımlarla soyunma odasına gittim.

Sabırsızca kapıyı açarken buranın erkeklere ait olduğunu yeniden aklımdan çıkarmıştım.

"Siktir! Bella!"

Zayn gözlerimi elleriyle kapayıp,arkamızdan kapıyı örterken utança suratımı boynuna gömdüm.

"Zayn,okuma bilmiyor mu bu kız?"

Zayn soyunma odasının içinde adımlarken nereye gittiğimizi bile göremeden onunla birlikte sürükleniyordum.

"Bence burayı onun özel mülkü sanıyor."

Niall'ın tanıdık sesini duyduğumda suratım gömülü de olsa el salladım.

"Selam,Niall."

Uzattığım elimi tutup,hızlıca selamlaştı.

"Selam,Bella."

Sonunda başka bir yere girip,arkamızdan kapı kapandığında kafamı kaldırıp derin bir nefes almıştım.

"Parfümü azaltmalısın," dedim. Göz devirdi.

"Sen de gelmeden önce mesaj atmalısın. Telefonlar sadece fotoğraf çekmen için yapılmadı."

Orta parmağımı suratına tuttuğumda cebinden çıkardığı sigarayı yakmaya çalışıyordu.

"Günün nasıldı?" Dolaplardan birinin önüne oturup,arkasına yaslandığında peşinden gidip kucağına oturdum.

"Mutlu musun okuluna kavuştuğun için?"

Göz devirdim. "Çok mutluyum," dedim. "Çeneni kapatırsan daha mutlu olacağım."

Kıkırdadığında dudaklarının arasından yavaşça uzaklaşan duman yüzüme çarptı.

Eli belimdeki yerini alırken,dudaklarımızı birleştirdim.

Boynuma kadar indirdiği minik öpücükler, mutlulukla gözlerimi yummama sebep olmuştu.

Elleri kalçamı sıktı,dudaklarımı ıslattım.

"15 dakika," dedi. "Koş hadi."

Elimden tutup,beni peşinden sürüklerken,nereye gittiğimizi bilmesem bile gülmeyi kesemiyordum.

...

"Buraya oturmak ister misin? Daha önce hiç onlarla tanışmadın, değil mi?"

Arkadaşlarının oturduğu masayı işaret ederken başımı salladım. Yakın arkadaşlarıyla tanışmıştım,ama diğerlerini tanımıyordum.

Hepsinin bok gibi insanlar olduğunu biliyordum gerçi,Zayn bunu hep dile getiriyordu.

"Lora orda," dedim. "Eski sevgilinle aynı masada oturmak hakkında pek umutlu değilim."

Yanağıma bir öpücük bıraktı.

"Aptalın teki,görmemiş gibi davran. Ben öyle yapıyorum."

Dediği şeye kıkırdadım. Masaya yürürken gerildiğimi belli etmemeye çalışıyordum.

"Selam,çocuklar. Bu Bella,tanıyorsunuz zaten."

Kısaca bir selam verip,yanına oturdum.

"Oh," Lora yüzünü avuçlarının arasına aldı.

"Bizimle mi yiyecek?"

Zayn göz devirdi.

"Lo,kes sesini."

Ellerini havaya kaldırdı.

"Kusura bakma,sahte sevgiline alışmaya çalışıyorum. Hepimiz onun kadar iyi oyuncu değiliz."

Zayn ve ben aynı anda birbirimize döndüğümüzde yüzünde 'sıçtık' bakışları vardı.

Gerçekten,ne zaman normal bir gün geçirebilecektik?

...

Sevgililer gününüz kutlu olsun yalnız arkadaşlarım...ben sizi seviyorum...

A favor // Z.MWhere stories live. Discover now