•Everthing is perfect before it's messed up•

2.4K 130 32
                                    

Zayn

Pencereden sızan güneş ışığıyla gözlerimi yavaşça araladım. Kollarımın arasındaki bedeni hissetmem birkaç saniye sürmüştü. Hareketlendiğimde o da kıpırdandı.

Ellerimi yanaklarında gezdirdim ve saçlarına dudaklarımı bastırdım. Bu cümleyi kurmak her ne kadar kulağa tuhaf gelsede kafası çok güzel kokuyordu,vücudunun geri kalanı gibi.

Birkaç kere gözlerini kırpıştırdı ve zorlada olsa sonunda açabildi. Gülümsedim.

"Günaydın,hayatım."

Hala aralık olan gözleri kıkırdarken mümkün olabildiğince kısıldı.

"Günaydın,yalaka."

Sırıttım. Biraz uzanıp dudaklarımızı birleştirdim. Gözlerini yumdu,onu izlemeyi tercih etmiştim. Ayrıldığımızda yanağına bir öpücük bıraktım.

"Bütün gün burada yatabilirim."

Başını iki yana salladı.

"Bugün okuldan sonra Parker'ı çalıştıracağım."

Aklına gelen şeyle bir anda gözleri büyüdü.

"Lanet olsun,okul! Geç kalacağız!"

Göz devirip kalkmaya çalışırken ona sıkıca sarılıp bacağımı üstüne attım.

"5 dakika daha. Sonra istediğin yere gidebilirsin."

Kaşlarını çattı.

"Okula gelmiyor musun?"

Başımı salladım. Ama sonra aklımda ben yokken okulda yaşayabileceği şeylerin listesi belirmişti. Sikeyim.

"Hayır,geliyorum. Beni öp,kalk ve hazırlan. Geç kalmak istemezsin."

Göz devirdi.

Kafasını yasladığı boynuma uzun bir öpücük bıraktığında dudağımı ısırdım.

"Siktir,bu huylandırdı."

Güldü.

"Huylanıyor musun?"

Hala midemde tuhaf şeyler olurken başımı salladım. Dudaklarını bir daha boynuma bastırdığında onu kendimden uzaklaştırmaya çalışmıştım.

"Bella,benimle oynama hayatım. Sonun kötü biter."

Omuz silkti. "Elimde koz var. Huylanıyorsun demek,ha?"

Bu sefer dilini boynuma sürttüğünde beklemediğim bir inleme çıkardım. Dudağını dişledi.

"Üzgünüm,hazırlanıp geliyorum."

Kalkmaya çalıştığında kolunu tuttum.

"Başlattığın şeyi bitirmek zorundasın."

Yutkundu. Yavaşça dizlerinin üzerinde yatağın aşağısına doğru emekledi. Yorganın altına girdi ve parmakları iç çamaşırımda dolaştı. Ellerimi başımın altına koyup gözlerimi yumdum.

"İşte,başlıyoruz."

...
Bella

"Dün neredeydin,aptal? Haber vermeni bekledim."

Parker'ın boynuna sıkıca sarıldım.

"Zayn'le birlikteydim. Evde bazı ailevi şeyler oldu. Yoğundum yani."

Göz devirdi.

"Şimdi de bir Malik mi oluyorsun? Bu mükemmel,Bella."

Yanağına bir öpücük bıraktım.

"Parker,sesini kes. Gerçekten yorgunum."

İç çekti.

"Maçın nasıl gitti? Ondan bahset,okul sensiz çok sıkıcıydı."

Yani...Zayn'le iyice otel haline getirdiğimiz malzeme odasında birlikte olduğumuz kısım hariç,hiçbir şey yaşamamıştım.

"Güzeldi,ama asıl maç haftaya. Orada olup formamı giyeceksin,değil mi?"

Aynı anda yatağımın üstüne atladığımızda ona gülümsedim.

"Tabiki giyeceğim,bu yüzden bana vermeden önce yıkamanı rica ediyorum."

Güldü.

"Gerçekten ders mi çalışacağız,Bella? Beynime kapasite sınırından üst limitte şeyler yüklemeye çalışmayı kes. Böyle giderse sonunda patlarım. Anlıyor musun? Boom!"

Bir anda belimden yakalayıp beni üstüne aldığında çığlık attım. Bu halime gülerken ona eşlik ettim. Bir süre sonra suratındaki ifade değişti,dudağını ısladı,öylece bana baktı.

"Beni indirecek misin?"

Başını salladı. "Oh,üzgünüm."

Omuz silktim.

"Hangi dersi istiyorsun?"

Bir süre düşündü.

"Biyoloji,tercihen üreme. Pratikte daha iyiyim,sadece belirtmek istedim."

Göz devirirken güldüm.

"Müfredatta böyle bir konu yok,beynin hala ilk sınıfta bir ergen gibi çalışıyor,belirtmek istedim."

Suratını buruşturup taklidimi yaptı. Dizlerimin üzerinde doğrulup saçını çektim.

"Gel ve bir şeyler öğren,aptal çocuk."

Kenardan rastgele bir kitap aldım. Hayatımdaki her şeyin bu kadar güzel olması bana anlamsız geliyordu.

Çünkü bir şey mahvolmadan önce her zaman çok güzel olurdu.

...

Bu bölüm pek içime sinmedi ama diğer bölümü yayınlayabilmek için yazmak zorundaydım çmcödmmdşwl

A favor // Z.MWhere stories live. Discover now