• pretend like we're so happy about being together •

4K 206 56
                                    

Üstüme Zayn'in aldığı kıyafetlerden geçirmiş ve aynada kendimi süzüyordum. Tamam...fena göründüğümü söyleyemezdim.

Kapının önünde beni beklediği aklıma geldiğinde gülümsedim. Kalbim fazla hızlı atıyordu.

Hemen dolabın yanından çantamı aldım ve evden çıktım. Arabaya yaslanmış telefonuyla oynuyordu. Annem çalıştığı için şanslıydım, yoksa bunun açıklamasını yapmak zorunda kalabilirdim.

"Hey?"

Yanına yaklaştım. Şimdi aramızda bir adımlık mesafe vardı.

Kaşlarını çattı ve beni süzdü. Daha sonra dilini dudağının üstünde gezdirdi.

"Sen...çok şey görünüyorsun. Farklı biri gibi."

Dudağımı ısırdım.

"Umarım bu iyi bir şeydir?"

Gülümsedi.

"Öyle, sanırım."

Daha sonra başıyla arabaya binmemi işaret etti. Göz devirdim. Kapımı bile açmadan binmişti çünkü.

Ben de bindiğimde okula doğru ilerlemeye başladık. Radyoda çalan adını bile bilmediğim bir şarkı dışında sessizdik.

"Nasıl hissediyorsun?"

Omuz silktim.

"Pek farklı değil."

Güldü.

"Seni okula bıraktığım görüldüğü anda bütün okul hayatın değişecek."

Göz devirdim. Abartıyor olmalıydı.

"Kendini çok önemli biri gibi görme hastalığın var sanırım."

Başını salladı.

"Güzelim, sen de en az benim kadar biliyorsun ne kadar önemli biri olduğumu."

Tamam, benim için çok önemliydi. Ama onun düşündüğü gibi fazla zengin, yakışıklı ve güçlü bir aileden gelmesi değildi bendeki öneminin sebebi.

Sadece...çok güzel gülüyordu. Onu bir kaç kez yalnızken yakalamıştım, köpekler ve bebeklerle çok iyi anlaşıyordu. Ama insanlara hep sert tarafını göstermeye çalışıyordu.

Ve asıl önemli olan nokta;
Birkaç saniye önce bana güzelim demiş olmasıydı. Kalbimin sesini duyabiliyordum, tipik aşık hareketleri. Kendime göz devirmeme engel olamamıştım.

"Hadi ama...arabamda oturuyorsun, daha heyecanlı olman gerekmiyor mu?"

Kaşlarımı çattım.

"Saçmalıyorsun."

Omuz silkti ve yola geri döndü.

"Yanımda oturan kızlar genelde daha şey olur, ne bileyim."

Bir kez daha göz devirdim. Bu seferki onaydı.

"Hatta genelde araba sürerken sak-"

Kaşlarımı çatıp ona döndüğümde sustu.

"Yanımda iğrençleşme!"

Küçük bir kahkaha attı. Gülüşünün git gide daha az korkutucu bir hâl aldığını söyleyebilirdim.

"Bunlara alışman gerekiyor. Anlaşma gereği."

Göz devirdim.

"Bunun için tecrübesiz birini seçmen çok hoş."

Arabayı durdurdu ve bana baktı. Çoktan okula geldiğimizi anlamıştım.

"Alnında tecrübesiz yazmıyor, nereden bileyim?"

Derin bir nefes aldım.

"Şimdi kapını açacağım, sanki beraber olmaktan çok mutluymuşuz gibi davran."

Son kez göz devirdim. Zayn arabadan indi, etrafındakilere selam verdikten sonra kapımı açtı ve elimi tutup inmeme yardımcı oldu.

Üstümdeki elbisenin eteğine ellerimle şekil verdim ve Zayn'in koluna girip koridora kadar bana eşlik etmesine izin verdim.

"Şimdi sanki çok komik bir şey söylemişim gibi gülebilirsin."

Dediği şey zaten gülmeme yol açmıştı. Ne yapıyordum ben cidden?

"Aferin, güzel gidiyorsun."

Gülümseyip kafasını kulağıma götürüp fısıldadı.

"Rol gereği yapıyorum. Kötü fantezilerini hayal etmeye başlama. Belki daha sonra."

Başımı hareket ettirip ayrılmasını sağladım.

"Yazdığım başka bir Zayn'di, ahmak. Sen değil."

Güldü.

"İnanmalı mıyım?"

Göz devirdim.

"İstersen bir gün tanışmana izin verebilirim."

Kaşlarını çattı.

"Ciddi misin sen?"

Başımı sallayıp onu onayladım.

"Şimdi derse gireceğim."

+

A favor // Z.Mजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें