•Seem like u'r dreams becoming true•

3.8K 182 30
                                    

"Güzelim,açıklamama izin ver."

Hızlı adımlarla yürümeye devam ederken dediklerini duymuyordum bile.
Parker'ın anne ve babası ayrıydı. Annesini çok iyi tanıyordum,kendi annem kadar seviyordum. Ama babasıyla ve üvey annesiyle hiç tanışmamıştım. Çünkü Parker genelde onlarla pek anlaşamaz ve gerekmedikçe yan yana gelmezdi.

"Dur artık,Bella!"

Kolumdan tutup ona dönmemi sağladığında kurtulmak için birkaç hareket yaptım. Ama tahmin edebileceğiniz üzere,pek başarılı değildim.

"Bu kadar sinirlenmene sebep olan şey ne?"

Kaşlarımı çattım.

"Platonik olduğum çocuğun evine girip çıkabiliyorsun,ama bundan bana asla bahsetmedin! Aileleriniz ortak,ha? Başka bilmediğim ne var?"

Dudağını dişledi.

"Babam ve annesi kuzen. Yani...uzaktan kuzen gibi bir şeyiz."

Ayağımdaki ayakkabının topuğunun sert olmasını umursamadan kasıklarına bir tekme savurdum.

"Siktir,"

Sonunda kolumu bıraktığında omzuna rastgele vurdum.

"Neden benden gizledin? En yakın arkadaş olduğumuzu sanıyordum!"

Başını iki yana salladı.

"Bu yüzden yaptım! Senin ona bağlanmanı istemiyorum,anlıyor musun? O sandığın gibi biri değil."

Yutkundum.

"Hayır,senin sandığın gibi biri değil. O düşündüğümden daha harika ve mükemmel biri. Bunu biliyorum. Ve herkesin görmesini sağlayacağım."

Güldü.

"Güzelim,bazen çok saf oluyorsun. Bunu düşünmeni sağlayan şey ne? Gerçekten bilmek istiyorum."

Bu çok basitti.

"Beni öptü,tamam mı? Ve o an tanıdığım en nazik insandı,bana göründüğü gibi olmadığını bile söyledi!"

Kaşlarını çattı.

"Seni öptü mü?"

Başımı salladım.

"Onu öldüreceğim. Bu sefer gerçekten öldüreceğim!"

Gitmek için hareketlendiğinde bu sefer kolundan tutan ben olmuştum.

"Ona dokunma,itiraz etseydim yapmazdı."

Başını iki yana salladı.

"Bella,gel seni eve bırakayım."

Motoruna doğru ilerlerken sessizce onu takip ettim. Daha fazla itiraz etmenin anlamı yoktu. Çünkü muhtemelen onu,beni sinirlendirdiğinden daha çok sinirlendirmiştim.

Arkasına bindim ve kollarımı beline sardım. Başımı sırtına yaslayıp kendimi hızla yüzüme çarpan rüzgara bıraktım. Bugün çok güzeldi! Son 20 dakika hariç.

Beni öpmüştü. Beni gerçekten öpmüştü! Bu aldığım en güzel öpücük olabilirdi. Şey,aldığım ilk öpücüktü aslında,ama yine de hepsinden iyiydi muhtemelen.

Kendi kendime gülümsememi durduramıyordum. Çok çok çok güzeldi!

"Annen uyumamış olmalı."

Geldiğimizi anladığımda kollarımı çektim. Işıklar yanıyordu,muhtemelen uyumamıştı.

"Gidiyorum."

Başını salladı.

"Bugün için üzgünüm. Sana söylemem gerekirdi."

Derin bir nefes aldım.

"Evet,herneyse."

Kollarını açtığında sarıldım.

"Yarın görüşürüz."

...

Alarmımı fazlaca ertelediğim için geç kalmak üzereydim. Öyleki ne kadar hızlı giyindiğimi bilmiyordum. Ne giydiğimi bile bilmiyordum!

Parker maçı olduğu için erken çıkmıştı ve bu yüzden beni almaya gelememişti. Yani yürüyerek gitmek zorundaydım. Tabi bu durumda koşsam bile yetişemeyecek gibi duruyordum.

Arkamdan kapıyı kapatıp koşmaya başladım. Karşıma Zayn Malik ve mükemmel arabası çıkana kadar.

"Nereye koşuyorsun bakalım?"

Elimi duvara yaslayıp derin nefesler almaya başladım. Koşmak fazla yorucu olduğu için genelde yapmayı tercih etmediğim bir şeydi.

"10 dakika sonra ders başlıyor."

Saatine bakıp başını salladı.

"Hayır,9 dakika."

Kaşlarımı çattım.

"Geç kalacağız!"

Omuz silkti. "Hadi,atla."

O yavaşça arabasına binerken ben koşarak diğer kapıya gittim ve oturdum.

"Dün gece seni bırakmadığım için üzgünüm,sonra aklıma geldi."

Dün geceyi hatırladığımda kızarmaya başladım.

"Sorun değil. Parker bıraktı."

Kaşlarını çattı. Gözleri yol ve benim aramda gidip geldi.

"Oh,demek öğrendin."

Başımı salladım.

"Benden saklamanız saçmaydı."

Omuz silkti.

"O istedi. Ben de umrumda olmadığını söyledim. Parker biraz aptal."

Suratımı buruşturup ona döndüm.

"Hayır değil."

Güldü.

"Tamam,Isabel,sakin kızım."

Her ne kadar ona aşık olsam da Parker benim için herkesten daha değerliydi. Onu aşağılamasına izin vermezdim.

"Peki...ona söyledin mi? Şeyi,yani,bilirsin. Beni öptüğünü falan."

Kaşlarımı çatıp ona döndüm.

"O benim her şeyimi bilir ve hayır,sen beni öptün."

Güldü.

"Hiç rahatsız durmuyordun! Öyle ki öpersem yumruk atacağını söylediğinde inanır gibi olmuştum. Aslında tahmin etmeliydim,çünkü günlüğünde daha fazlasını yapıyoruz."

Vurabildiğim kadar sert bir şekilde omzuna vurdum.

"Konuyu kapat! Ayrıca ayıp olmasın diye engellemedim,sonra kendini rezil olmuş hissetmeni istemedim."

Okulun bahçesine park ederken yüksek sesle bir kahkaha attı.

"Bella...beni deli ediyorsun."

Kitabımdan bir cümle söylediğini o da,ben de aynı anda fark etmiştik. Aynı anda birbirimize döndük. Birkaç saniye suratı dümdüzken daha sonra az öncekinden daha çok gülmeye başladı.

"Sanırım hayallerin gerçek olmaya başlıyor."

...

SELAMMMMMM

BUGÜN SB'A Bİ BÖLÜM ATTIM,BUNA DA ATIYIM DEDİM.

Açıkçası bu bölümü çok sevdim,bu kitabı da çok seviyorum. En beğendiğim kurgum olabilir. Stepbrother'dan geliyorsanız öpüyoruum gelmiyorsanız ona da bir göz atııın

Sizi çok seviyorum bebeklerim,sonraki bölümde görüşürüz ❤️

A favor // Z.MTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon