•Awesome•

955 55 40
                                    

"Isabella!"

Zayn'le göz göze geldiğimizde dudağımı dişledim. Harika...başlıyoruz.

"Ne işin var burada?"

"Anne," dedim. "Gerçekten düşündüğün gibi değil."

Birkaç görevli içeri girdiğinde konuşmamız kesilmişti.

"Kimse kimseden şikayetçi değil,bir dahaki sefere dikkat edin çocuklar,olur mu?"

Başımı salladım. Zayn ve annesi odadan çıkarken annem ve ben peşinden onları takip ediyorduk.

"Yine mi bu çocuk? Görüşmeyeceğini sanıyordum!"

İç çektim. Her şeyi açıklamak gerçekten zor olacaktı.

"Bir saniye,neden görüşmeyeceklermiş?"

Zayn'in annesi ikimizde gözlerini gezdirdi.

"Anne,annelerimiz,lütfen dinleyin."

Parmaklarımızı birleştirdi.

"Bella ve ben hiç ayrılmadık."

Annem ağzını açtı,ama doğal olarak,söylecek bir şeyi yoktu.

"Üzgünüm," dedim. "Sana yalan söylememeliydim. Ama beni buna mecbur bıraktın. Ve şimdi buradayız."

Zayn'in annesi hiçbir şey anlamıyor,arada bir bir şeyler söyleyecek gibi olsa bile konuşmalarımızı bölmemek için sessizce ağzını yeniden kapıyordu.

"Buradasın," annem hayal kırıklığıyla başını iki yana salladı. "Onunla tanışmadan önce kaç kere polis gördün?"

Zayn başını öne eğdi. Onun kendini kötü hissetmesini istemiyordum,başta çabalamak istemememin tek sebebi buydu. Ve şimdi gerçek oluyordu.

"Bayan Green,biliyorum,hakkımda pek hoş şeyler duymadınız. Ama her şey yolunda ve onu seviyorum. Ne pahasına olursa olsun, daima yanında olmanın bir yolunu bulacağım."

Umutla anneme bakıyorduk. Derin bir nefes aldı ve sadece "Arabada olacağım." dedi.

"Bana birçok açıklama borçlusunuz."

Gülümsemeye çalıştım.

"Biliyoruz,üzgünüm,her şeyi açıklayacağız."

Bayan Malik omzumu okşayıp,arabasına yürümeye koyuldu.

"Seni seviyorum," dedim. "Ve bir daha yapmamamı söylediğin hiçbir şeyi yapmayacağım."

Kıkırdadı. "Şu an daha büyük krizlerimiz var, değil mi?"

Kollarımı boynuna dolayıp,uzun bir süre kokusunu içime çektim.

"Yarın sabah seni almaya geleceğim."

Başımı salladım. "Bekleyeceğim."

Giderken kısa bir süre arkasından bakınıp, arabaya döndüm. Annemle uzun ve gerici bir yolculuk en son istediğim şeydi,ama maalesef, elimden hiçbir şey gelmiyordu.

Eve girene kadar ikimiz de bir şey söylemedik. Hemen odama çıkıp kendimi yatağa atmıştım, olanları düşünmeden edemiyordum.

Drew'in canını yakmış olmalıydım, eleştirdiğim şeyleri yapıyor oluşum can sıkıcıydı.

"Hey,girebilir miyim?"

Kapıda beni beklediğini gördüğümde doğrulup, başımı salladım.

Yavaşça yatağımın kenarına oturdu. Ellerimi avuçlarının içerisine aldığında tuhaf bakışlarla onu izliyordum.

"Üzgünüm," dedi. "Belki aşırı tepki verdim, belki haklıyım, bunu sadece zaman gösterecek."

İç çekti.

"Sadece bu durum beni korktuyor. Bunu daha önce gördüm. Aşık olursun,evlenirsin, bir çocuğun olur ve artık onun için o kadar da çekici olmazsın,başka birini bulup hayatına devam eder. Ama senin hayatın biter, anlıyor musun?"

Parmaklarını okşarken gülümsedim.

"Anne...Zayn babama benzemiyor,hem de hiç."

Yanağındaki ıslaklığı sildi.

"Herneyse Bella,sana güvendiğimi bilmeni istiyorum. Sadece aptal olma."

Güldüm. "Pekala,deneyeceğim."

Kollarının arasına girdiğimde gözlerimi yumdum. İşte,her şey düzelmişti!

"Birlikte uyumak ister misin?"

Parmakları saçlarımın arasında gezinirken başımı salladım.

...

"Günaydın...İyi misin?"

Arabaya atladım,yüzümde kocaman bir gülümsemeyle geziniyordum.

"Harikayım!"

Tek kaşını kaldırdı.

"Güzelim,harika olman harika,ama harika olmaman gereken bir dönemden geçiyoruz."

Ellerimi yanaklarına yerleştirip,ona uzun bir öpücük verdim.

"Her şey yolunda."

Dudakları yavaşça yukarı kıvrıldı,yine de söylediğim şeyin doğruluğunu sorgularcasına bana bakıyordu.

"Dalga geçiyorsun,değil mi?"

Başımı iki yana salladım. Kollarını hızla belime sardı. Kıkırdamayı kesemiyordum.

"İşte bu harika!"

Ayrıldığımızda parmağımı yüzünde gezdirirken dudağımı ısladım.

"Bunu kutlamak için okulu ekmeye ne dersin? Sen ve ben,yalnız."

Beni kendinden uzaklaştırdığında olan biteni anlamaya çalışıyordum.

"Isabel," dedi. "Okul,okuman için kızım, benimle daha sonra da yiyişebilirsin. Hiç akıllanmayacak mısın sen?"

Nasıl bir tepki vereceğimi bilemiyordum. Karşımda annem oturuyordu. Yani...yiyişme kısmı hariç.

"Şu an benimle dalga geçiyorsan bu çok komik, ama geçmiyorsan daha komik."

Arabayı çalıştırırken başını iki yana salladı.

"Hayır,geçmiyorum,annenin olmadığı her an annenmiş gibi davranacağım,ben bana güvenen insanları asla yarı yolda bırakmam."

Oh,siktir...İşte şimdi sıçmıştım.

...

A favor // Z.MWhere stories live. Discover now