-Büyücü müsün sen Jimin?

1K 74 81
                                    

Şuan neden böyle bir yerde olduğuna anlam veremiyordu Jungkook

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Şuan neden böyle bir yerde olduğuna anlam veremiyordu Jungkook. Hoseok'a, ona çalışacağı bir iş bulması için yardım istediğin de, kesinlikle böyle bir yer bulacağını düşünmemişti.
Bar kafe tarzında, içki kokusunun buram buram duyulduğu bir salonun tam ortasında, olduğu durumu sorguluyordu.

"Eğer böyle dikilmeye devam edersen, artık burda dikilemeyeceksin"

Hoseokun yarı azarlar tonda çıkan sesiyle kafasını ona doğru çevirdi.

"Burası nasıl bir yer hyung? Annem burda olduğumu öğrense kalp krizi geçirir!"

Hoseok, Jungkook'un gömleğinin yakasını düzeltirken cevapladı.

"Bak Jungkook, burasının senin gibi güzel çocuklar için uygun olmadığının farkındayım. Ama sadece bir günlük. Üstelik burda bir günde aldığın parayı, başka bir yerde 5 ayda alacaksın"

Jungkook gözlerini irileştirdi.

"O kadar çok mu sahiden?"

Hoseok bu hâline gülümsedi.

"Bugün özel bir gün. Ülkenin en tanınmış dansçısı gelecek. Onun geleceğini duyan herkes doluştu, bu yüzden ek garsonlara ihtiyaç duydular ya!"

İri gözlerini salonda gezdirdi Jungkook. Sahiden de çok fazla insan vardı.

"Bu dansçı kim Hyung? Onu çok mu seviyorlar?"

Hoseok onun meraklı hâline içten bir tebessüm bıraktı.

"Kimse ismini bilmiyor kook, sadece çok güzel olduğu konuşuluyor dilden dile"

Hoseok'un söylediği her cümleyle, biraz daha artıyordu merakı Jungkook'un. Hoseok elini omuzuna koydu.

"Mümkün olduğu kadar kimseyle iletişime geçme ve sadece işini yap Kookie~ Paramızı alalım ve gidelim anlaştık mı?"

Jungkook tavşan dişlerini göstererek gülümsedi ve başını salladı. Hoseokta küçük bir gülümseme eşliğinde, bedenlerini içeceklerin olduğu yere ilerletti.

Yapacakları iş basitti. Baristanın koyduğu içki ve içecekleri, masaların arasında dolaşarak isteyenlere dağıtacaklardı. Asıl zor olan sarhoş insanlarla uğraşmaktı. Yine de bunu umursamadan elinde ki tepsiye bardakları dizmeye devam etti.
Bu paraya ihtiyacı vardı.

Az sonra tüm tepsi dolduğunda yavaşça doğruldu ve Hoseok'un gittiği yönün tam aksine doğru ilerledi. Adım başı tepsiden bir bardak eksiliyordu ve en sonunda tüm bardaklar bittiğinde tekrar aynı yere doğru yürüdü. Hızlıca tüm tepsiyi doldurduğun da aynı hızlı adımlarla masaların yanına doğru yürüdü.

Böyle böyle yarım saat boyunca hiç durmadan dolaşmış ve nihayetinde tüm salona dağıtmıştı. Bulduğu ilk sandalyeye oturdu ve derin bir nefes aldı. Bu kadar yorucu olacağını hiç düşünmemişti.

➶𝘍𝘳𝘦𝘴𝘴𝘪𝘢Where stories live. Discover now