-Maske

988 92 40
                                    

Park jimin bir polisti ve o gece uzun zamandır aradığı çeteyi kıskıvrak yakalayabilmişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Park jimin bir polisti ve o gece uzun zamandır aradığı çeteyi kıskıvrak yakalayabilmişti. Fakat küçük bir sorunu vardı. Çete lideri olarak karşısına, sevgilisi Jeon Jeongguk çıkacaktı..

"Efendim, yerlerini saptadık!"

Bilgisayar başında kendisine bağıran adama doğru hızla ilerlemiş ve delici gözlerini ekrana sabitlemişti. Ardından gür bir sesle emir verdi hazırda bekleyen adamlarına.

"Toparlanın. Onları bulduk!"

Az sonra tüm ekip hazırlanmış ve amirlerinin konuşmasını dinliyordu hazırol da.
Jimin sert çehresi ve gür sesiyle adeta bulundukları yeri titretiyordu. Kaşları çatık, dudakları düz ve mavi gözlerine tezât bakışları karanlıktı. Kimse onu hafif bir tebessüm ederken bile görmemişti. O her daim, sert bir adamdı.

"Aylardır bu çetenin izini sürüyoruz ve sonunda yerlerini bulduk. Her birini yakalayıp önüme getireceksiniz. Hata affetmiyorum. Beceriksizlik affetmiyorum. Aksi halde, hepinizi orada ben öldürürüm!"

Masmavi irislerini her birinin üzerinde dolaştırmış, sonra arkasını dönmüş ve arabaya doğru ilerlemişti.
Tüm ekip, 4-5 ay önce karakollarına tain edilen bu adamdan korkuyor, ve titizlikle çalışıyorlardı.

Siyah saçlı adam, yol boyunca gergince dizini sallamış ve gözlerini kısıp derin düşüncelere dalmıştı. Bu çeteyi yakalamakla görevlendirilmiş üstelik timin başına amir olarak geçirilmişti. Çete lideri her kimse fazla akıllıydı ve aylarca peşinden koşturtmuştu tüm polisleri. Her defasında ya ellerinden kaçırmış, yada oldukları yer hakkında kandırılmışlardı. Kendine bir söz vermişti, ne olursa olsun çetenin başında olan o siyahlar içinde ki adamı kendi elleriyle yakalayacaktı. Düşüncelerini dağıtan arabayı, süren kaslı adamın cümleleri oldu.

"Bulundukları yer burdan 300m ileri de efendim."

Önce etrafına bakmış ardından ağızından çıkacak olan sözleri bekleyen adamlara. Sonra dolgunlukların dan çıkmıştı sözcükler.

"İnin, başlıyoruz."

Sanki bunu bekliyormuşcasına tüm adamlar tek tek boşlatmıştı arabayı. En son o inmiş ve parmaklarıyla geriye doğru taramıştı kömür karası saçlarını. Yavaş fakat temkinli adımlarla adamlarının önüne geçmiş ileride ki depoya doğru yürüyordu. Tüm ekip silahlarını tetikte bekletiyor ve hazır olmuş bir vaziyette ilerliyorlardı. Kısa bir yürüyüşün ardından büyük, eski bir deponun önüne gelmiş ve hepsi durmuştu, son kez amirlerinden birşeyler duymak amacıyla. Fakat siyah saçlı adam, karanlık gözleriyle deponun kapısına bakıyor ve birşeyler düşünüyordu kendince. Sonra bakışlarını yardımcısı olan adama çevirmiş ve fısıldamıştı.

"Hoseok, her daim bir adım arkamda ol. Birbirimizi kollayacağız.."

Gözlerini her bir adamın gözüne dokundurmuş ve hepsine ithafen devam etmişti cümlelerine.

➶𝘍𝘳𝘦𝘴𝘴𝘪𝘢Where stories live. Discover now