Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Jimin, bu tarafa doğru bakıyor!"
"N-nasıl?"
"Dur sakin ol"
"Hoseok anlat şunu ne yapıyor nereye bakıyor kime bakıyor nasıl bakıyor!?"
"Tanrı aşkına motorla mı çalışıyorsun bir dinlen. Bilmiyorum kime baktığını falan. Sadece tam da sana- siktir sana doğru bakıyor Jimin?"
"S-s-siktir"
"Hiçbir şey olmamış gibi yanından geçip gideceğiz tamam mı? Sakinleş"
"Pekâlâ"
Derin bir nefes aldı ve aynı adımlarla yürümeye devam etti. Kalbi öylesine hızlı atıyordu ki birilerinin duyup farketmesinden korktu. Gözlerini korkakça ona doğru çevirdi ve anında göz göze geldiler. Gerçekten de ona bakıyordu. Soluğu kesildi ve elleri titremeye başladı. En yakın arkadaşı bunu farketmiş olacak ki hemen titreyen elini tuttu ve destek verircesine sıktı.
Titrek bakışlarla göz ucuyla süzdü sevdiği adamı. Üzerinde basit beyaz kısa kollu bir tişört, altındaysa paçaları dar siyah bir pantolon olmasına rağmen öylesine dikkat çekiciydi ki. Onu tamamlayan kolunda ki dövmeleri ise gözleri üzerinden eksik etmiyordu. Boynuna astığı ve hiçbir zaman ordan ayırmadığı büyük kulaklığı, tüm bu dövmelerin arasına tam uyuyordu. Çantasını iki omuzuna da takmış ve kollarını birbirine bağlamıştı. Vücudu tam olarak 'kötü çocuk' imajını taşıyordu. Hülyâlı bir nefes verdi ve gözlerini ona iğrenircesine bakan arkadaşına çevirdi.
"Jimin sen aşık olma mümkünse.."
Söylediklerine karşı sesli bir şekilde kıkırdadı ve omuzuna vurdu Hoseok'un.
"Sevdiğin çocuğun önünde bağcıklarına basıp düşmek istemiyorsan bağla şunları"
Gözlerini ayaklarına indirdi ve açılan bağcıklarına göz devirdi.
"Bekle beni"
Yere eğildi ve bağcıklarını hunharca bağlamaya başladı. Açılmaması için resmen kördüğüm atmıştı. Eğildiği yerden doğruldu ve onu beklemeyip ilerlemiş arkadaşına bakıp sinirle ofladı. Ardından çantasının saplarını tuttu ve hızla koşmaya başladı. Hiçbir şeyden haberi olmayan Hoseok'un arkasına gelmiş ve hiç beklemediği bir anda sırtına atlamıştı. Hoseok ne olduğu şaşırmış daha sonra küçük arkadaşının her zaman ki yaptığı harekete karşı göz devirip bacaklarını tutmuştu.
"Uçur beni Hoseok-ah!"
Hoseok kocaman gülümsedi ve daha hızlı adımlarla yürümeye başladı. Ve Jungkook önlerine çıkmasaydı eve kadar böyle gideceklerdi. Jimin gözlerini irice açtı ve sırtından indi arkadaşının. Hoseokta tıpkı Jimin gibi şaşırmış ve öylece neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Jungkook bir süre sadece Jiminle göz teması kurdu.
