Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Prens Jimin, tüm hazırlıklar tamamlandı efendim. Kralımız sizin baloya teşrifinizi bekliyor"
Başını onaylarcasına salladı.
"Peki şu garip maskelerden takacak mıyız biz de Jimin?"
"Herkes takıyor, bizim de takmamız gerekli Hoseok"
"Tamam o zaman, hadi inelim bakalım"
Küçük bir gülümsemeyle en yakın arkadaşını onayladı ve aynanın karşısına geçti. Babasının onun için hazırlattığı kıyafetlerini son kez inceledi. Üzerinde hoş duruyorlardı. Gözlerini masanın üzerinde ki maskeye çevirdi ve eline aldı. Yavaş hareketlerle yüzüne geçirdi ve son bir defa yansımasına baktı aynada ki. Güzel görünüyordu. Beyaz, yakaları fırfırlı bir transparan gömlek, altında ise siyah düz bir pantolon vardı. İnce belini sımsıkı saran kırmızı kalın kemer ise kombinini tamamlıyordu. Son olarak siyah, kulakları olan maskesini de taktı ve artık tamamen hazırdı. Babasını ve diğer misafirleri bekletmemek adına hızlı adımlarla odasından çıktı ve Hoseok'un koluna girerek merdivenlerden inmeye başladı. Yapılan balo, her sene kendi kraliyetlerinin aşağı katın da yapılır, ve birçok ülkeden misafirler gelirdi. Her sene yapılan bu balo gecesi, bir yandan da insanların özgür olabileceği rahat bir konsepti. Maskelerinin ardında kimin olduğu bilinmiyor, gerek prens gerekse hizmetli herkese eşit davranılıyordu. İşte baloların en sevdiği yanıydı bu Prens Jiminin.
Merdivenlerin sonuna gelmişler ve kolundan çıkmıştı kırmızı saçlı prensin. Karşıdan kendisine doğru gelen babasını görünce saygıyla eğilmiş ve beklemeye koyulmuştu.
"Şimdi kıyafet konusunda ne kadar haklı olduğumu anladım. Çok güzel olmuşsun oğlum"
"Teşekkür ederim kralım"
Kral hafifçe gülümsemiş ve gözlerini Prens Hoseok'a çevirmişti.
"Hoşgeldin Prens Hoseok"
Hoseok saygıyla eğilmiş ve konuşmuştu.
"Hoşbuldum kralım"
"Eğlenmenize bakın, ben misafirlerle ilgileneyim"
Tekrar saygıyla eğilmiş ve onaylamışlardı. Kralın uzaklaştığına emin olduktan sonra kırmızı saçlı prens eğilmiş ve elini uzatmıştı.
"Bu dansı bana lütfeder misiniz bayım?"
Prens Jimin küçük bir kahkaha atmış ve elini uzatmıştı.
"Elbette Prensim"
Dans eden diğer herkesin aralarına katılmış ve dans etmeye başlamışlardı. Kendilerini izleyen maskeli Prensten habersiz.. Jeon Kraliyetinin tek veliahtı olan Prens Jeongguk salona girdiği an gözleri Prens Jimini bulmuş ve bir daha hiç ayrılmamıştı. İzlediği Prensin kim olduğunu bilmiyordu bile fakat öylesine güzel bir gülümsemesi vardı ki büyülenmişti. Sarı saçları pasparlak ve bakımlıydı. Dans ettiği kişi belki de eşi yada birlikte olduğu kişiydi fakat umurunda değildi artık. Bu gece o Prensle dans edecekti. Ne olursa olsun..
