-Babacığa itaat et

2.1K 160 94
                                    

Etraftaki kanlı cesetleri ve siyah giyinimli korumaları görünce tehlikeli bir sırıtış büyüdü suratında

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Etraftaki kanlı cesetleri ve siyah giyinimli korumaları görünce tehlikeli bir sırıtış büyüdü suratında. Deponun heryerinde cansız bedenler, çeşit çeşit yerlerinden de taze kanlar süzülüyordu.

"Hazır mısın?"

Pusu da beklediği çatıdan, dürbünüyle konuşan adamı kontrol etti. Ardından telsizi dudaklarına yaklaştırdı ve fısıldadı.

"Hiç olmadığım kadar"

Koruma kılığında ki adam sararmış dişlerini göstererek gülümsemiş ve konuşmaya devam etmişti.

"Birazdan depodan adamlarıyla birlikte çıkacak. Koyu gri takımı, üstünde de siyah bir kabanı var. Gördüğün gibi indir"

Bıkmış bir ifadeyle gözlerini devirdi. Bu adamlar canını sıkıyordu.

"Beni çok hafife alıyorsun. Sadece kapa çeneni ve izle"

Telsizi kapatmış ve eğlenen bir tonda cümlesinin devamını getirmişti. 

"..yani ölümünü"

Kahverengi saçlarını gözünün önünden çekti ve elinde ki fotoğrafa gözlerini gezdirdi. Öldürmesi için yığınla para aldığı adam.
Jeon Jungkook..
Ellerini fotoğrafın üzerin de dolaştırdı.
Kimsenin yanına yaklaşmaya bile cesaret edemediği adamı vurması için milyon dolarlar vermişlerdi.
Alaycı bir gülüş yükseldi dudaklarından.
Aşağıda siyah giyinmiş koruma kılığında ki adamlara, küçük bir bakış attı. Hepsi gerizekalının tekiydi. Birazdan bu cesetlerin yanına onların leşini de ilave edecekti.

Uzun menzilli silahının susturucularını kontrol etti son defa. Hazır olduğuna emin olduktan sonra yerine uzandı ve depodan çıkacak olan adamı beklemeye koyuldu.
Çok geçmeden fotoğrafta ki adam, arkasında ve önünde korumalarıyla depodan çıktı ve gökyüzüne çevirdi kafasını.
Bu sırada pür dikkat hareketlerini izliyordu silahının dürbününden. Siyah, marka kabanını omuzlarının üzerine atmış, bir eliyle arabasının anahtarını tutuyor, bir eliyle de kanlı parmaklarını yalıyordu. Görüntü karşısında derince yutkundu. Bu adam afetti. İzlemeyi bıraktı ve elini çabuk tutması gerektiğini hatırlattı kendine. Eğer şimdi yakaladığı fırsatı elinden kaçırırsa, bir daha asla bu şansı yakalayamazdı.
Dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi ve küçük bir nefes aldı.
Tek gözünü kapattı ve diğer gözünü dürbününe dayadı.
Kırmızı çizgiyi siyah saçlı adamın tam kalbinin üzerine getirmiş ve yan ağız sırıtmıştı. Elini tetiğin üzerine koydu ve yüzünde ki gülümsemeyle odağını Jungkook'un koluna doğrultup hiç düşünmeden tetiğe bastı. Siyah saçlı adam kolunda ki yanma hissiyle elini oraya götürmüş ve gördüğü kanla adamlarına sinirle bağırmıştı. Tüm korumalar silahlarını çıkarmış ve etrafa dikkatle bakmaya başlamıştı. İşte tam o anda menzilini hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranan iri adama doğrultup hiç acımadan kalbinden vurdu. Siyah takımlı adamın gürültüyle yere düşmesine karşı sesli bir kahkaha atmış ve dudaklarını ıslatmıştı. Dünya bir pislikten daha kurtulmuştu sayesinde. Bu sırada Jungkook ve adamları silahlarıyla etrafı kolaçan etmeye devam ediyorlardı. Hâlâ onu bulamamış olmalarına gözlerini devirdi ve uzandığı yerden ayağa kalktı. Şimdi dikkatlerini çekmiş olacak ki birkaç kişinin gözleri olduğu yere dönmüştü. Siyah saçlı adam bir eliyle yaralı koluna baskı yapıyor, diğer eliyle de silahını ona doğrultmuş bekliyordu. Ona dönen onlarca silahı görmezden gelerek omuzuna astığı ipleri çıkardı. Kancalı ipi eline aldı ve hemen karşı binanın çatısına fırlattı. Kancanın takılı kaldığına emin olunca ipin diğer ucunu beline bağladı ve korkusuzca kendini aşağı bıraktı. Jungkook bu yabancı adamı dikkatle izliyordu. Cesur ve korkusuz hareketleri oldukça dikkat çekiciydi.
Adamların tam ortasına inmiş, belinde ki ipi çözmüştü.
Herkes hayretle bu kumral saçlı adamı izliyordu. Neden kaçıp gitmek yerine onların tam da ortasına geldiğini merak ediyorlardı. Ufak adımlarla Jungkook'un bir metre ötesinde karşısına geçmiş ve gözlerini kilitlemişti. Jungkook bir süre karşısında ki adamı izlemiş sonra yanında ki adamına birşeyler söyleyip tekrar depoya girmişti. Adamlar kumral saçlı adama doğru adımlamış ve etrafını sarmışlardı. Yaptıkları şeye karşı gözlerini devirmiş ve sert sesiyle konuşmuştu.

➶𝘍𝘳𝘦𝘴𝘴𝘪𝘢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin