Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sinirle saçlarını dağıttı ve bıkkın bir nefes çıktı dudaklarından. Yaklaşık on dakikadır bu koca okulda Taehyung'u arıyor ve artık gerçekten yorulmuş hissediyordu Jimin. Gözlerini birkaç saniye kapattı ve yorgun bir nefes çekti içine. Tam o sırada omuzunun başka bir bedene çarpmasıyla hızlıca gözlerini açtı ve kafasını o yöne doğru çevirdi. Dakikalardır aradığı kişiyi görmenin sevinciyle kocaman gülümsüyorken, ne kadar çok yorulduğunu hatırlayınca kaşları çatıldı sinirle.
"Taehyung! Neredeydin? Tüm gün seni aradım?"
Taehyung koştuğu için sıklaşan nefesini düzene sokmaya çalışıyorken, bir yandan da anlında birikmiş terleri siliyordu.
"Özür dilerim güzelim, yarın ki maç bugüne alınmış, koçla konuşuyordum"
Gözleri irice açılırken, dudaklarından sesli bir şaşkınlık nidası döküldü.
"NE!"
Etrafında ki birkaç gözün kendisine döndüğünü fark edince, sesini biraz daha alçaltarak devam etti.
"Taehyung ne yapacaksın? Kendini hazır hissediyor musun?"
Taehyung yan ağız sırıtmış ve yanağını sıkmıştı Jiminin.
"Aylardır bu maç için hazırlanıyorum bebeğim. Elbette hazırım, endişelenme olur mu?"
Jimin endişeli yüz ifadesinden kurtulduktan hemen sonra, gayet rahat bir tavırla yanıtlamıştı:
"Endişelenmiyorum ki. Maçı senin alacağına eminim?"
Taehyung gergince gülümsedi ve eliyle saçlarını karıştırdı.
"Teşekkür ederim bebeğim. Ama olur da biz kazanamazsak, sahanın ortasında sinirli civciv gibi bağırmak, koç'a hesap sormak ve karşı takımı dövmeye çalışmak yok. Anlaştık mı?"
"Bu sefer de, geçen sefer ki gibi sana haksızlık yapılırsa, inan bana o sahayı onların başına yıkarım. Sen bile durduramazsın"
"Tanrım, Jimin.. Bu hâllerin beni fazlasıyla etkiliyor"
Sesli bir kahkaha attıktan sonra hafifçe omuzuna vurdu Taehyung'un.
"Kes şunu. Maç ne zaman başlayacak?"
Taehyung gözlerini kol saatine indirmiş ve bıkkın bir sesle cevaplamıştı:
"Yaklaşık yarım saat var"
Jimin gözlerini kocaman açmış ve Taehyung'un koluna girip sahaya doğru yürütmeye başlamıştı bedenlerini. Bir yandan da söyleniyordu sinirle.
"Boş boş konuşmayı bırak ve son kez ısınma hareketleri veya hazırlık falan yap"
Sonunda sahaya girdiklerinde Taehyung'u durdurmuş ve cebinde ki saç bandını çıkarmıştı. Bir yandan parmak uçlarında yükselip bandanayı takarken, bir yandan da anne edasıyla tembihliyordu.
