Ayak izleri

426 25 0
                                    

Kendime geldikten sonra babam anlatmaya devam etti "Abinin çoklu kişilik bozukluğu vardı, akla uygun hareketler etmiyordu. Sana zarar verir diye seni çekmeye çalıştık ama bir şekilde kendine deli gibi bağlamıştı seni. Eğer o kendini öldü göstermeseydi biz zaten seni burdan yollayacaktık." kafamı salladım "Neden bana o zaman anlatmadınız? Neden beni bu kadar büyük bir acıya ittiniz?" Ara ara hala göz yaşlarım firar ediyordu "Biz de çok sonradan öğrendik, sana söyleseydik peşine düşecektin. Bak abin normal değil bizim seni ondan ayırdığımızı düşünüyor. Senin acilen burdan uzaklaşman gerek." Olduğum yerde halının desenlerini inceliyorum "Bunun tedavisi vardır belki..." annem olumsuzca başını salladı "Son evresine gelmiş bile bundan sonrası çok zor, seni asla böyle bir riske atmam." Derin bir nefes aldım "peki nasıl saklamış öldüğünü?" Soruyu soran Sıla'ydı. Zeynep onu aradıktan sonra hemen yanımıza gelmişti "bir kaç adama para vermiş bize söylemeleri için, mezardı belgelerdi hepsi parayla." Demir cevap verdiğinde ona doğru döndüm. Bakışlarımı anlamış olacak ki sessizce "daha sonra." Dedi.
Annem ve babam iyi olduğuma emin olduktan sonra odadan çıktılar. Herkes bir köşede oturmuş öylece birbirimize bakıyorduk, Emre kalkıp yanıma oturdu. Ellerimi ellerinin içine aldığında gülümsedim "hoşuna gitti." Kafamı ona çevirdiğimde sırıtıyordu. Gözlerinin içine baktığımda bana ait olan bir şeylerin orda olduğunu hissediyordum, bu duyguya hoşlantı veya aşk demek doğru olur mu bilemiyorum ama Emre ile güzel şeyler yaşayacağımızdan çok emindim "İstersen bu gece bizde kal? Hem konuşuruz biraz." Demir'in sorusuyla düşündüm, belki de evden uzakta olmak beni biraz olsun rahatlatırdı. Kafamı sallayıp gülümsedim "olur."

Eşyalarımı aldıktan sonra teyzemlere geçmiştik "Ahseeğğn bana çay koy." Demir'e ters bir bakış attım "Az yede uşak tut dana." Tam eline yastığı almış bana fırlatacakken odaya eniştem girdi "Sen benim kızıma yastık mı atıyorsun?" Demir'in eli yastık ile hava da kalmıştı "Yok baba ne atması sırtına koyuyordum." Yastığı sırtıma sertçe iteklerken mırıldandı "Ulan ben mi onların evladıyım sen mi?" Kendi kendime kıkırdarken o da gülmeye başladı.
Birkaç dakika sonra Demir ile odaya çıktık "Hayaller Zeynep hayatlar Ahsen." ters bir bakış attım "Ben ne zaman hayaller hayatlardaki hayatlar kısmına geçtim?" Çapkınca sırıttı "Şaka yapıyorum aşkitoşkolom." Sırnaşmaya başlayınca itekledim "Ay Demir yeterince sevimsizsin bir de şöyle mal mal hareketlerini görünce senden iyice soğuyorum." Saçlarımı karıştırıp yanıma oturdu "Sen estin gürledin ama bugün elini tutuyordu." Ağzına laf verdim ya daha susmazdı "O anlık olan bir şeydi ben hala kızgınım. Ayrıca hani aramızda sır olmayacaktı?" bakışları öne eğildiğinde mahçup olduğunu anladım "Hey sen kötü ol diye söylemedim, gerçekten merak ediyorum. Mesele Emre'yi nasıl kabullendin?" Güldü "Kabullendiğimi kim söyledi?" Ben gülmeye başlayınca konuştu "Bir gün biz kantinde otururken sürekli Emre'nin sana baktığını gördüm, ama öyle bir bakıyor ki anlamamak için aptal olmak lazım. Sizi sınıfa yollayıp köşeye çektiğimde az kalsın dövecektim sonra içimden medenice konuşmak geldi. Duygularını anlatınca ilk başta senden uzak tutmak istedim ama o uzak duracak gibi değildi, en sonunda ucundan kabullendim." Demir haklıydı, o bakışları anlamamak için aptal olmak lazımdı ki o da bende fazlasıyla mevcuttu.Başımı Demir'in omzuna koydum "Peki abimi nasıl öğrendin?" Saçlarımla oynamaya başladı "Eniştem ilk söylediğinde sana belli etmeden etrafında olan biteni izlemeye başladım..." "takip ettin yani?" burnumu sıktı "takip filan yok sadece izledim, sonra sürekli bir arabanın senin etrafına olduğunu fark ettik." Kaşlarımı çattım "Hemen kızma Ahsen, ne kadar çok göz o kadar çok ipucu. Emre senin için ne kadar endişelendi haberin var mı?" Derin bir nefes aldı "Sonra sana telefon gelmeye başlayınca seni yalnız bırakmama kararı aldık. Tabii Emre hemen ergen triplerine girdim, yanımda olmasına rağmen onu koruyamıyorum, zor durdurduk sevgilini." Ölümcül bakışlarımı ona yolladım "Sevgilim filan değil!" "Ulan şu dediğini Emre duysa delirir, çocuk daha ne yapsın Ahsen?" güldüm "Meselede durmadan bir şeyler yapması, ben kendim için neyin zararlı veya zararsız olabileceğini görebiliyorum." Alayla kaşlarını kaldırdı "Bu görmüş halin mi?" Bir şeyler söylemek için tam konuşacaktım ki saçma bir kavganın içine girmem istemiyordum. Sessizce bir kenara çekilip telefonunu elime aldım Emre'den gelen mesajlara baktım.

Venüs// TextingWhere stories live. Discover now