Piknik

313 19 0
                                    

"Ananııı... yavaş olsana kızım." çatık kaşlarla Sıla'ya baktık "Bir daha bağırırsan Anıl'ın çoraplarını ağzına sokarım Sıla." Zeynep'in dediğini düşününce midem bir garip oldu "Benim sevgilimin ayakları kokmaz ki." Abartılı bir şekilde göz devirdikten sonra yoğurdu sürmeye devam ettik. Süper zeka arkadaşımız güneş kremini bacaklarının arkasına sürmeyi akıl edememişti "Sen neden saatlerce öyle kaldın ki?" gülümsedi "Anıl ile aramızda olanları anlatıyordum o küçük kıza." otuz iki diş sırıtıyordu salak.

5 saat önce
Sıla
Anıl ile yaptığımız kumdan kale ile fotoğraf çekilirken yanımıza gelen çocuklu kadınla durduk "Çok pardon ben şurdaki kabinde üzerimi değiştireceğim de kızıma göz kulak olur musunuz?" Biz daha cevap vermeden kızı yanımıza bırakıp hızlıca uzaklaşmıştı kadın "Annem bazen fazla samimi davranır kusura bakmayın. Ben Mine, siz kimsiniz?" küçük kızın sorusuyla gülümsedim "Ben Sıla bu da sevgilim Anıl." kız ikimize değerlendirici bir bakış attıktan sonra gülümsedi "Yakışıyorsunuz." Anıl güldü "Teşekkür ederiz güzellik." Biraz düşünür gibi yaptıktan sonra konuştu "Nasıl tanıştınız?" aklıma gelen anılar ile gür bir kahkaha attım "Tamam madem sordun anlatıyorum." derin bir nefes aldım "Her zamanki gibi okulda kantindeydim ve sırada çay bekliyordum, sonra bir anda birisi arkadan elini uzatıp çay istediğini söyledi ve hemen aldı. Doğal olarak ben de sinir oldum sonuçta orda bir sıra var ama o geliyor hop alıyor "Sıra var sıra görmüyor musun?" diye söylenip döndüğümde Anıl abini gördüm. İlk başta her ne kadar tipini beğensem de sonradan çok gıcık oldum..." "Pardon gıcık olunacak ne gibi bir tarafım vardı?" kaşlarımı havaya kaldırdım "O kadar egoluydun ki seninle konuşmak bile insanı deli ediyordu. Her neyse sonra biz o şekilde tanıştık ve aramızda hoş olamayan bir iletişim oluştu. Birbirimizi nerde görsek kavga eder hale gelmiştik, sonra benim arkadaşlarım Anıl'ı fark ettiler. Sürekli bizi bir araya getirmek için uğraştılar tabii bu sırada Anıl abin benim peşimde deli divane oldu..." Anıl büyük bir kahkaha attı. Ciddi bakışlarımı görünce hemen toparladı "Tabii peşinde dolanıyordum "Sılaa, sılaa." diye." ona dil çıkardım "Kaçan kovalanır taktiği gerçek oldu yani?" Mine'nin dediğiyle güldüm "Yani ben bir taktik uygulamadım ama bakınca öyle duruyor." Mine Anıl'a döndü "Ee nasıl çıkma teklifi ettin?" Anıl kafasını bana çevirdiğinde gülümsedim "Ne zaman gözlerime baktığımda etrafımdaki her şeyim yok olduğunu, ona karşı en ufak yakınlıkta bin parçaya bölündüğümü fark ettim işte tam o an karar verdim. Beraber piknik yapıp eğlenebileceğimiz bir parka gittik, yemek yedikten sonra Sıla'yı dansa kaldırdım..." gözlerinin içine baktım "Nasıl yani müzik yokken mi dans edeceğiz. Saçmalama Anıl insanlar bizi deli zanneder." bir elini yanağıma yerleştirdi "Biz zaten deliyiz." kafamı eline yaslayıp öptüm "Sonra dans ederken ona nasıl aşık olduğumu bugünden sonra yakasından düşmeyeceğimi söyledim. Hayatın bir dans olduğunu ve onun partnerim olmasını istediğimi söyledim." Mine'ye baktığımda yüzünde çok tatlı bir ifade vardı "Çok güzel bir teklif olmuş, siz burda bekleyin ben şurdaki çocuğu getiricem. Aynı hikayeyi ona da anlatır mısın Anıl abi?" "Neden?" üzerindeki kumları silkelerken "Bana uzaktan bakmaya devam ederse deliricem çünkü." Mine çocuğunu yanına giderken güldük "Çocuğa bak ya."

Şu an
"Tamam Sıla süper bir teklif, evet çok iyi ama biz bunu zaten adımız gibi biliyoruz." "Ne olur 312. kez anlatsam?" Zeynep elindeki telefonu kapatıp yanımıza geldi "Bizimkiler birazdan gelecek onlara sararsın artık canım." Ofladım "Sıkıldıııımmm." evin içinde öküz gibi bağırırken içerden ses geldi "Anırma Ahsen anırma! Aha Emre'ye kal geldi. Haklı çocuk minnoş sevgilisinin yabani hallerini daha görmedi." Arkama baktığımda Emre Demir'in kafasına vurdu "Boş yapma lan. Ben onun her halini seviyorum." gülümsemem kulaklarıma kadar çıkarken kalbimde bir çıtırtı pıtırtı öyle minnoş bir şeyler oldu. Bu çocuk beni hayvan gibi seviyordu ve ben her seferinde düşüyordum. Şerefsiz bir gülüyor içimde uçmayan tırtıl kalmıyor, hele bakışları. Mübarek dinden çıkarır adamı, bence Emre'yi bir yere tıkmak lazım benden başka kimsenin görmemesi lazım. Ben ona erimiş şekilde bakarken yanıma gelip oturdu "Eğer bana biraz daha böyle güzel bakarsan dayanamayıp öpücem." hafifçe omzuna vurdum "alıştın sen öpmeye." kafasını omzuma gömdüğümde ikimiz de derin bir nefes çektik. Burnunu yanağıma sürttüğünde tüylerim ürpermişti "Bağımlılık yaptı her halde." kollarımı beline sararken saçlarıma ard arda öpücükler bıraktı. Demir'in bağırmasıyla ona döndük "Lan Emre, yaklaşmasana oğlum. Yemin ederim eniştemi arar her şeyi söylerim." Emre arkamızdaki yastıklardan birini alıp ona fırlattı "Adam ol Murat Amca'ya bir telefon açmama bakar. Ayrıca kimi daha çok sevdiğini tartışmayalım." güldüm. Murat Amca çok tatlı ve kafa dengi biriydi ama yağcı insanlardan pek hoşlanmazdı. Demir Murat Amca'nın gözüne girmek için binbir takla atsa da durum gittikçe kötüleşiyordu "Demir sana ne oluyor acaba?" Demir hızla kaşlarını çattı "Ne demek ne oluyor? Benim kardeşime yavşıyor it." Zeynep abartılı şekilde göz devirdi "Onlar sevgililer canın ayrıca sen karışamazsın." Demir ofladı "Ama biz böyle anlaşmamıştık sadece el ele tutuşacaklardı." "Sanki siz sadece el ele tutuşuyorsunuz ya." Sıla'nın söyledikleriyle bir kaç saniye durmuş Demir ve Zeynep hariç hepimiz kahkahayı basmıştık. Maalesef bu doğanın kanunuydu, eğer yakın bir kız arkadaş grubunuz varsa ilişkinizle ilgili bir çoğu şeyi bilirler "Sıla ağzına etmemem için tek bir sebep söyle." Sıla şirince gülümseyip önüne döndüğünde konuştum "Neyse bugün ne yapıyoruz?" "Dün plajdan dönerken yukardaki ormanlık arazi gözüme çarptı piknik yapmaya gitsek nasıl olur?" Anıl haklıydı orası piknik için mükemmel bir ortamdı "Olabilir aslında. Hatta olur olur kızlar yiyecekleri hazırla gideriz." Kızlar ile mutfağa geçtiğimizde annemlerin verdiği bir ton yiyeceği çantalara doldurduktan sonra hep beraber evden çıktık.

Yol boyunca çeşitli boş boş konularda konuşmuştuk "Acaba cidden şeker kız pembe mi sıçıyor?" Emre'nin fısıldayarak söylediği şeye güldüm "Sen ciddi ciddi bunu mu düşünüyorsun?" "Bilmem öyle birden aklıma geldi." Telefonumun çalmasıyla durduk "Efendim baba." "Sen iyice ananın kızı olmaya başladın, pat diye gitmeler filan. İnsan bir haber verir değil mi yavrum?" "E annen sana söyleyeceğini söyledi bende öyle çıkıverdim." "Yanında kim var senin?" Emre kulağını telefonda çekti ve kendini gösterdi "Emre ve bizimkiler var işte." bir iki saniye ses gelmedi "Sen Emre'yi neden ayrı söylüyorsun?" ses çıkarmadan Emre'yle bakıştık "Bak anlıyorum çocuktan nefret ediyorsun ama onu böyle dışlama babacım. Yazık günah ona da." Babamın dediği şeye kahkaha atacakken durdum "Ama ne yapayım baba o da çok salak." Emre gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu "Ne yapalım onu da öyle kabul edeceğiz. Neyse sen dediklerimi unutma, bir şey olursa hemen babayı arıyoruz." "Tamam baba görüşürüz." Telefonu kapattığımda Emre beni beklemeden yürüdü "Ya dursana Emree, sevgilim." bana dönmeden konuştu "Hiç uğraşma süslü laflarına kanmam." hızlıca yanına doğru koşmaya başladım. Kolumu omzuna attım "Salaksın ama seni seviyorum." sarıldığımda kollarımın altındaki bedenin saniyelik titreşime geçtiğini hissedince güldüm "Kural ihlali yapıyorsun bunu saymam." yavaş yavaş yürürken bizimkiler ile aramızdaki farkı çoktan kapatmıştık.

"Şunlara bak zannedersin kırk yıllık mangalcılar." Demir ve Anıl kendi aralarında mangal iddasına girmişlerdi "O kadar gaza geldiler inşallah o etler mundar olmaz." Sıla haklıydı hepimiz vahşi hayvan gibi eti bekliyorduk "Kızlar Demir ailem ile tanışmak istiyor." "E zaten tanışıyorlar." Ben ve Sıla gülerken Zeynep ofladı "Ne demek istediğimi anladınız. İki üç gündür sürekli bu konuyu konuşuyoruz, ilk başta şaka yaptığını düşünmüştüm ama o gayet ciddiymiş. Sürekli ailem ile tanışmamın ikiniz içinde çok daha iyi olacağından bahsedip duruyor. Bu iş gittikçe ciddileşiyor." "Ve sen bir tık tırsmaya başladın." önündeki sudan biraz içti "Korkmak değil de yani bazı şeyler için daha çok erken. Daha yeni 18 olucaz ve onun böyle hızlı davranması beni ürkütüyor." güldüm "Demir'in böyle hızlı davranmasının sebebi aniden yakalanıp dara sokmak istememesi. Böyle şeylerden biraz fazla korkuyor sanırım. Hem ben eminim olay tanışmadan ileriye gitmez, bunu şu anlık cesareti olmaz." biraz olsun rahatlamıştı Zeynep. Demir cidden Zeynep'i çok seviyordu ve yıllarca salak saçma şeyler yüzünden açılamadılar ve şimdi onu saçma bir olaydan dolayı kaybet istemiyordu. Kafama gelen topla neye uğradığı şaşırırken Sıla bağırdı "Ahsen'in kafası koptu, yani herhalde bu sefer koptu." Kafamı tabaktan kaldırdığımda Emre yanımda bitmişti "Ahsen güzelim iyi misin?" "Ahsen görüyor musun bizi?" derin bir nefes çekip gözlerimi bir kaç kez kırptım. Kafamı masaya çarptığım için az da olsa bir sızı vardı ama abartılacak bir şey değildi "İyiyim iyiyim." Emre'nin gözleri kafamda dolaşırken biraz olsun rahatlamıştı "Kim attı lan o topu?" Demir'in bağırmasıyla ilerden bizim yaşlarımızda kızlı erkekli bir grup yaklaştı, Emre o tarafa baktığında hızla elini tuttum "Sakin ol, yanlışlıkla olmuştur." yerdeki topu eline alan kız gülümsedi "Pardon yanlışlıkla atmışım." Sıla bir adım öne ilerledi "Yüzündeki o sırıtmayı salaklığına veriyorum, topunu da al git." kız Sıla'yı baştan aşağı süzdü "Niye bu kadar abarttın ya alt tarafı eğleniyoruz." Zeynep sinirler Sıla'nın yanına gitti "Seni bir eğlendiririm feleğin şaşar." kızın yanındakiler kıza bir kaç bir şey söyledikten sonra bana döndüler "Arkadaşımızın verdiği rahatsızlıktan dolayı özür dileriz, yanlışlıkla oldu." "Yoo ben bilerek attım." sinir tüm vücudumu ele geçirirken ayaklandım "Bana bak beni sabrımı zorlama yoksa o kafanı şu ağaçlara sürte sürte kıvılcım çıkartırım. Adam gibi özürünü dile sonra defol." uzun süre gözlerimin içine baktı "Özür dilerim." arkasını dönüp gitmeye başladığında kızlara döndüm. Gözlerinden alev fışkırdığına yemin edebilirdim "Akıllısı bizi bulmaz, delisi kıçımızdan şey etmez." haklıydı.

*
*
*
*
*
*

Sınavlarım bitti en sonunda, tabii yer yer hayatımdan yer yer içimden geçmiş olsalar da kurtuldum. Bölümü kucağınıza atıp felsefe projemi yapmaya koşuyorum. 💜

Venüs// TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin