Park

461 25 6
                                    

Sınav haftası bitmişti ve hepimizin üzerinden yük kalkmıştı "İk ay sonra son sınıf olucaz. Vay be ne kadar hızlı oldu." Demir haklıydı zaman hızlı geçiyordu. Sınav haftası boyunca Ateş ile konuşmuş hocalara sövmüştük "Galiba Ateş sayısalcı." kendi kendime düşünürken Sıla dürttü "O zeka ile sana mı aşık olmuş?" hayvan gibi gülerken sinsi bakışlar attım "Ya benimle de konuşsanıza, dışlanmışlık seziyorum." Zeynep konuşurken Demir olabildiğince kendine çekti "Ben varım benimle konuş canım." saçımı savurdum "Onun ilk tercihi her zaman biziz Demir'cim." elimdeki çubuk krakeri ağzıma atarken ayağa kalktım "Ben kütüphanedeyim." Sıla hemen koluma girdi "Zeynep gidiyoruz." Zeynep sormadan kalkarken Demir onu geri oturttu "nereye ya?!" Sıla Zeynep'i yanımıza çekip el salladı "Senden uzağa."

Tam kütüphanenin olduğu koridora girecektim ki kızlar beni bir ande kenara çektiler "Ne oluyor?" etrafa bir kaç bakış attılar "Yarın Mete'nin doğum günü." "Bunun için mi köşeye çektiniz? Yarın kutlarız işte." Zeynep kafama vurdu "Ya salak Ateş de orda olacak, mantıklı ol biraz. Sen bu çocuğu bulmak istemiyor musun?" omuz silktim "bilmem artık o kadar da bir hevesim kalmadı." Sıla ofladı "ya birisi sana deli gibi aşık ve sen onu bulmak istemiyorsun?" gözlerimi kaçırdım "kimse bana deli gibi aşık filan değil Sıla. Sadece hoşlanıyor." Sıla'dan 'hah' diye bir ses çıktı "Sen kesinlikle gerizekalısın, başka bir açıklaması olamaz." göz devirip yürümeye başladım "çıkışta hediye bakmaya gidelim." Uzun süredir kızlar bana Ateş'i bulmam için baskı yapıyorlardı. Bulmak istemediğimi söyleyince kızıyorlardı, kafamı onunla bozmak benim zararıma olurdu. Telefonumun titrediğini hissetim, lavaboya girip mesaja baktım.

Kuzey: Ahsen çıkışta müsait misin?
Ahsen: önemli bir şey mi var?
Kuzey: Evet önemli. Geleyim mi?
Ahsen: Tamam. Ama çok zamanım yok.
Kuzey: O zaman çıkışta görüşürüz ;)

"Allah bilir yine ne diyecek?" "Ne bileyim Sıla, çıkışta öğreniriz işte." telefonu çantama atıp derse odaklandım. Hocanın anlattığı konuyu beynime kazımam gerekirken bir türlü odaklanamıyordum. Sıla sürekli Ateş'in kutlamaya geleceğini o gün onu bulmamız gerektiğini söylüyordu, beynim stop verdiğinde saate baktım. Zilin çalmasına üç dakika vardı, elimdeki kalemi bırakıp tahtadakilere bakmaya başladım. Umarım beynime giriyorsunuzdur bilgicikler.
Hepimiz bahçede buluşmuş karşılıklı banklarda oturuyorduk, Demir Zeynep'ten iki saniye ayrı kalamadığı için kıza yapılmıştı. Sıla ile onlara bakıp birbirimize döndük "Eğer biraz daha şu olaya maruz kalırsam fizikçiye gidip proje almak istediğimi söylicem." Sıla da başını sallıyordu. Üçümüzde çok uzun zamandır saptık ve birimizin bu şekilde aramızdan kopması zorumuza gidiyordu. Demir'in ayağına vurdum "Ya bırak arkadaşımızı da biraz biz sarılalım." sitemkar sesim Emre'yi güldürmüştü "Komik mi? Benim arkadaşımı almışlar, sen gülüyorsun." Sıla kolunu omzuma attı "Onların sevdikleri var bizi anlamazlar bacım." Sıla'ya ani bir bakış attık. Söylediğinin yeni farkına varmıştı zeki(!) "Şey yani ben öylesine bir tah..." Mete ters bir bakıl atınca Sıla sustu. Daha konuşmaz derken başladı yine "utanılacak bir şey yok ki, hem ayrıca Zeynep ve Ahsen sadece bana söyledi." Sıla'yı cimciklerken Zeynep başını öne eğdi "bu kız salak mı? Yoksa taklit mi yapıyor?" Zeynep kendi kendine söylenirken ona katılıyordum. Omzumdaki eli hissedince kafamı kaldırıp Emre'ye baktım "Bir açıklama bekliyorum." gözlerimi kaçırıp gülümsedim "Biz kırtasiyedeydik, sonra sizi gördük yanınıza gelelim dedik. Yanınıza gelirken öyle bi duyu verdik sonra da Sıla çağırdı zaten, gittik yani." kaşlarını havaya kaldırdı "inanayım mı?" "İnan neden inanmayasın ki?" gülüp yanıma oturdu. Sıla'ya dönüp 'ölümün bu ellerden olacak güzellik' bakışları attıktan sonra ayağa kalktım "çay alıcam isteyen." herkes el kaldırınca arkamı dönecekken Emre durdurdu "ben de geleyim, hepsini taşıyamazsın." bir şey demeden ilerlemeye devam ettim. Kantine geldiğimizde sıraya girdik "ya ben cidden özür dilerim, yaptığım şey doğru değil." yüzüne baktığımda güldü "Tamam sakin ol, seni cezalandıracak değilim. Meraklı olduğunu biliyorum." gözlerim arkasındaki kişiye iliştiğinde vücudumu bir sinir kapladı "senin adına sevindim ama, en azından sevdiğin kızı ikna etmişsin." bakışlarımı arkasına yönelttiğimde oraya doğru ilerledi. Hazır olan çayları elime alıp kantinden çıktım, son kez onlara baktığımda kız Emre'nin elini tutmuştu. Bizimkilerin yanına vardığımda çaylarını verdim "Emre nerde?" Demir'in sorusuyla güldüm "Sevgilisiyle." Demir'in gözleri büyürken Sıla ağzı açık bana bakıyordu "Sevgilisi mi varmış?" kafamı salladım "bize atar yapan kız onun sevgilisi." Sıla ikinci şoku geçirirken Zeynep ayağa kalktı "İkidir şu kız ile karşılaşamıyorum, tipini merak etmeye başladım. Hadi gidip bakalım." kaşlarımı çattım "Bize ne kızdan Zeynep? Birazdan gelirler görürsün." lafımı bitirir bitirmez Emre yanımıza geldi. Yanıma oturacakken Sıla ile oraya doğru kaydık, ayakta dikilmiş bize bakarken Mete ayağa kalktı "Gel sen buraya otur." "Hayır. Benim yerim burası ve ben buraya oturucam." kafamı kaldırıp kaşlarımı çattım "Kalk Sıla biz kalkalım, arkadaşın sevgilisi birazdan gelir. Beraber otururlar." Sıla ayağa kalkıp yanıma geldi, Zeynep yanımıza gelince Sıla fısıldadı "sen burda kal kızım hakkından gel. Olanları da bize anlatırsın." İkimiz orada duramayacağımız için Zeynep'i bırakmamız gerekiyordu. Kafasını sallayıp yerine döndü, Sıla ile hızla okulun içine girdik "Kız resmen bizim üzerimize yürüyor ve Emre bir şey demiyor. Şaka gibi." Sıla hala olayın şokundaydı "o gün bana söylemişti." merdivenlerdem çıkarken Sıla beni durdurdu "Kim söyledi." "Geçen gün hastaneye gittim ya o gün kız karşıma geçip Emre benim sevgilim dedi." Sıla midesi bulanmış gibi baktı "görgüsüz, yedik sanki sevgilisini." Sınıfa vardığımızda sıraya oturup camdan bakmaya başladık "Heh gelmiş yılan." aşağıya baktığımda yüzümü buruşturdum "Zeynep bunu öldürmezse iyidir, baksana kıza nasıl bakıyor." Zeynep'in delici bakışları burdan bile belli oluyordu güldüm "Dalacak gibi duruyor cidden." Telefonumu çıkarıp Ateş'e mesaj attım.

Venüs// TextingWhere stories live. Discover now