Bak ben Venüs'teyim

282 22 3
                                    

*Medyada hikayenin anlamı olan şarkı var, dinleyin derim :)*

Dört gün sonra
"Kızlar gerçekten keyfim yok, hem işim var dedim size." "Ne işiymiş o?" Çantamı da taktıktan sonra telefonu elime aldım "İşi işte ayrıca dört gündür beni Emre ile aynı ortama sokmaya çalıştığınızın farkındayım. Çabanız için teşekkür ederim ama gerek yok." "Ne demek gerek yok Ahsen? Bak dün Zeynep Emre'lere gitmiş, anlatsana kanka." Zeynep elindeki tabağı bırakıp konuştu "Valla baya garipti konuşmuyordu ayrıca Gülsüm Teyze iştahı kesildi filan dedi." ne diyeceğimi bilemeyip bir kaç saniye sustum "Neyse kızlar cidden geç kalıyorum bye bye." Görüntülü konuşmayı kapattıktan sonra Kuzey'e mesaj attım.

Ahsen: Ben şimdi çıktım beş dakikaya duraktayım.

Telefonu çantama attıktan sonra hızla evden çıktım. Bugün abimi görmeye gidecektim, tek başıma yapamam diye Kuzey'i çağırmıştım. Şu sıralar bana çok destek oluyordu, her konuda mantıklı düşünmemi sağlıyordu resmen. Emre ile ilgili olanları anlattığımda ikimizin de gerizekalı olduğunu söyleyip konuyu kapatmıştı. Durağa yaklaştığımda Kuzey'i gördüm "Hoşgeldin, ağladın mı sen?" kafamı olumlu anlamda salladım "Sabah uyandığımda bir posta ağladım ama iyiyim." söylerken bile sesim titriyordu resmen "En iyisi o konuyla ilgili konuşmamak. Sana güzel haberlerim var bir flörtüm var." gözlerimi kocaman açtım. Kuzey cidden iyi birisiydi ve kızların anında kapacağı bir tipe sahipti, hayatında birisinin olmaması garip olurdu "Bu kadar hızlı bitireceğini düşünmemiştim." duyduğum ses ile gülümsemem anında sönmüştü "Emre bilip bilmeden konuşma..." "Kapa çeneni yoksa cidden kafanı koparırım. Cidden sadece dört gün içinde bizi silebildin mi?" arkama döndüğümde garip bir Emre ile karşılaştım sanki. Gözlerinde deli bir öfke vardı "Saçmalama Kuzey benim arkadaşım, ayrıca ne yapıp yapmayacağım seni ilgilendirmez. Daha fazla haddini aşmadan git lütfen." kahkaha attı "Haddimi aşmak mı? Sen benim sevgilimsin .Ahsen, benim. Bu itin yanında olamazsın." bağırmasına karşılık bir adım attım "O sesi kıs, madem bana bu kadar düşkündün dört gün önce... ben kime ne anlatıyorum ki." Otobüsün gelmesiyle Kuzey'i kolundan tutup içeri sokmam bir olmuştu. Sinirden yumruklarımı sıktığımı fark edince ellerimi serbest bıraktım "Salaksınız, birbirinizi severken ayrı kalacak kadar hem de." yan yan bakmaya başlayınca ağzına görünmez bir fermuar çekti.

Hastanenin önüne geldiğimizde Kuzey'e bir bakış attım "Hazır değilsen girme." "Hazırım." içeri girdiğimizde danışma kısmından pek bir bilgi alamayınca lavaboyu kullanıcaz yalanıyla katları dolaşmaya başladık "Yanında illaki hemşire filan vardır nasıl konuşacaksın?" "Konuşmayı bırak şimdi, şuralara da bak." Tüm katları dolaştıktan sonra bir şey bulamayınca moodum düşmüştü, sandalyelerden birine otururken Kuzey dışarıyı gösterdi "Dışarıda olabilir mi?" beş saniyelik ufak bir bakışmanın ardından hızlıca bahçeye indik. Etrafıma bakarken insanların cidden sıkıntıları olduğu belliydi "Kızım uyduk senin aklına geldik burdan sağ çıkarsak iki rekat namaz kılalım, şu karının bakılına baksana." gözlerim abimi ararken ilerde çimlere oturmuş bir şekilde görümce duraksadım "Buldum." Kuzey de baktığım yere bakınca sırtıma vurdu "Sakin ol burdayım hadi konuş gel, bu arada sana bir şey yapmaz değil mi?" karasız bir bakış atıp ilerledim. Etrafa baktığımda doktor gözükmüyordu yanına gittiğimde ne diyeceğimi bilemeyip yanına oturdum, kafasını çevirince gözleri parladı "Kardeşim, beni almaya mı geldin?" gözlerimin dolduğunu hissederken gülümsedim "Hayır ama seni görmeye geldim, sana sormam gereken şeyler var abi." bir anda elleri saçlarıma gidince titredim "Saçlarını neden uzatmıyorsun? Sana çok yakışıyordu." "Abi neden bana söylemedin? Ben sana yardım ederdim." göz yaşını sildikten sonra gülümsedi "Ben hasta değilim birisi sana şaka yapmış abicim." göz yaşlarıma hakim olmayınca abime sarıldım "Lütfen bu bir şaka olsun söz veriyorum kızmayacağım abi, yemin ederim." o saçlarımı okşarken ben ağlamaya devam ediyordum. Bir anda beni kendinden uzaklaştırdı "Dokunma bana sen de onun gibisin bırakıp gittin beni. Ben senden intikam alıcaktım, babamın beni bıraktığı gibi seni bırakıcaktım. Olmadı alıştım sana, sevdim ben seni her şey bozuldu. Annem hep ağladı senin yüzünden, seni öldürmek istedim her seferinde ama olmadı işte olmadı. Kurtar beni burdan, korkuyorum ben." göz yaşlarım bir bir akarken öylece kalmıştım "Bunun için mi buldun beni?" kafasını salladı "Senden intikam almam gerekiyordu çünkü sen benim hayatımı çalmıştın, annem öyle dedi. Ama sen benin kardeşimsin nasıl sana kötü davranayım, olmadı zaten yapamadım. Yapamadım ben sana yapamadım kötü olamadım. Kaybettim ben salak gibi kaybettim." kendi kendi bir şeyler tekrarlarken ben sadece duruyordum "Ahsen, ben buraya gelirken Emre'ye mesaj attım burda oldu... Ahsen sen iyi misin?" ben anime odaklanmışken Kuzey benimle konuşmaya çalışıyordu. Abimin gözünün içine bakıyordum "Venüs'e gidelim mi Ahsen?" "Kayboluruz ama, korkarım ben." elini uzattığında tuttum "Ben varım abicim korkmana gerek yok." sanki önümüzde bir yol varmış gibi ayağa kalkıp yürümeye başladık. Kuzey bir köşede durmuş bize bakıyordu "Ahsen sana şarkı söyleyeyim mi?" kafamı olumluca salladım, güldü. Elimi bırakıp karşıma geçti

Venüs// TextingWhere stories live. Discover now