Değişim

564 25 7
                                    

Kuzey ile okuldan çıktıklan sonra parka doğru yürüdük "maçı kaybettiniz." bana bakıp gülümsedi "kaybettiğimiz şey maç olsun." gülümseyip önüme döndüm, soğuk rüzgar yüzüme doğru vuruyordu. Ellerimi cebime sokup telefonumu çıkardım "anneme geç geleceğimi söyleyeyim de Müge Anlı'nın son dakikasında bulmayalım kendimizi." İkimizde gülmeye başladık uzun uzun bana baktı "rüzgarda saçların çok güzel duruyor." gözlerimi kaçırdım "teşekkürler." Bir şey demesine izin vermeden anneme ufak çaplı bilgilendirme verip telefonu kapattım. Yolda yürürken bir anda yüzüme sarılan atkı ile ürküp kaldım "dur da atkıyı sarayım, buz gibi olmuş yanakların." Ellerini yanaklarımda gezdirdiğinde sıcak çayı kafaya dikmişim gibi yandı içim "gerek yoktu ben şalımı örterdim." Atkıyı iyice sıktıktan sonra önüne döndü "böyle daha iyi." gülümsedim.
Parkta bulduğumuz ilk banka oturmuştuk "ya havaya baya kötüleşti kafeye filan mı gitsek? Salaklık bende ne diye kızı parka getirirsin ki?" "Sakin ol ben halimden memnunum, ayrıca kafeler mikrop doludur şimdi." uzaktaki çocuklara baktığımda elimi tuttu "gel" ayağa kalkarken "dur napıyorsun?" "Çocukların oyununu bozalım mı?" Kahkaham parkta yankılandı "anneleri görürse bizi mahvederler." Umursamaz tavırlar atıp omuzlarını kaldırdı, elimi bıraktığında koşarak çocukların yanına ilerledik "ya yazık bozmayalım." çocuklar aşırı eğleniyordu ve gerçekten bozmak istemiyordum "tamam sen nasıl istersen." Banka döndüğümüzde atkıyı burnuma kadar çektim. Atkıdaki koku burnuma dolduğunda Kuzey'e baktım "kardeşin var mı?" "Bir tane ergenlerin efendisi var. Varya görmen lazım nasıl isyankar nasıl inatçı." "Ya öyle deme yazık, onun için çok zor zamanlar bunlar."

Kuzey ile nerdeyse iki saat boyunca orada oturup sohbet etmiştik eve geldiğimde bir şey yemeden odama çıktım, üzerimi değiştirip yatağıma uzandım. Telefonumu çıkarıp kızları görüntülü aradım "Ahsen hemen anlat ne oldu?" Sıla da geldiği zaman konuşmaya başladım "parka filan gittik sohbet ettik, baya güldük. Ne diyeyim güzel geçti işte ama.." Zeynep araya girdi "ama aklına bir şey takıldı." "Biliyorsunuz çok uzun zamandır herhangi birisi ile ilişkim olmadı ve şimdi Kuzey'e ne demem gerekiyor bilmiyorum. Merak etmeyin çıkma teklifi filan almadım ama sonuç buna varacak gibi. Offf ben kendi kendime gelin güvey mi oluyorum yoksa, gerçekten bir şeyler var mı?" Sıla elindeki bardaktan bir yudum aldı "çocuk sana karşı boş olsa havlu vermez ya da beni bekle demez, kısacası çocuk senden hoşlanıyor." "Orasını herkes anladı Sıla, asıl mesele Ahsen'in nasıl davranacağı. Ahsen?" İkiside bana odaklandığımda düşünmeye başladım "bilmiyorum, yani emin olamıyorum. Birisi beni bu şekilde kabul eder mi?" Sıla derin bir nefes aldı "sana bin kere anlattım senin hiç bir suçun yok! Artık şu saçma düşüncelerini bir kenara koy tamam mı? Hayat senin için hep devam edecek, yıllardır sırf şu düşüncelerin yüzünden etrafında kimse kalmadı farkındasın değil mi? Nerde o enerjik her zaman mutlu olan Ahsen? Ben seni artık tanıyamıyorum, artık bize bile duvar örüyorsun. Ya kendine gelip insan gibi davranırsın, ya da bu düşünceler ile kafayı yersin. Biz her iki durumda da yanında olacağız ama sen bizim yanımızda olur musun bilmem." Sıla aramadan çıkınca dolan gözlerimden bir yaş geldi Zeynep sadece susuyordu. Bu da onun Sıka gibi düşündüğünü gösteriyordu "sakinleş, yarın konuşuruz." kafamı sallayıp aramayı bitirdim. Yatakta sağa doğru dönüp dışarıyı izlemeye başladım. Bu olaylar beni çok değiştirmişti daha doğrusu olgunlaştırmıştı. Ayağa kalkıp dolaptaki albümü çıkardım, ilk tanıştığımızda Sıla hediye etmişti. Fotoğraflara bakarken abimi gördüm, masum abimi. Benim gerçek ailem ben çok küçükken vefat etmişti, teyzemler de beni yanlarına almıştı. On iki yaşımdayken babamın başka birisinden benden dört yaş büyük bir oğlu olduğunu öğrendim. İlk başlarda ondan nefret ediyordum, sonra onun ailemden kalan tek kişi olduğunu fark ettim. Liseye geçtiğim sene abim ruhsal bunalımlar yaşıyordu, annesi sabıkalı diye okuldaki herkes onu dışlamaya başlamıştı. Her ne kadar abime destek olmaya çalışsam da benim gücüm yetmedi, abim intihar etti. Uzun bir süre kendime gelemedim, ondan bana kalan tek şey Venüs diye bir kitaptı. Kendi elleriyle benim için yazmıştı. Göz yaşlarım tek tek akarken annemin seslenmesini duydum, albümü dolaba koyup aşağıya indim.

Venüs// TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin