Komik misin?

3.3K 77 31
                                    

Sabah sabah okula geç kaldığım yetmiyormuş gibi dersin fizik olması daha da sinir bozucuydu. Felsefe projesini son haftaya kadar tutarsam olacağı buydu, gecelere kadar ders çalışırsın tabii. Selma hocaya yalvarırmışçasına bakıyordum, sınıfın tamamı uyuyordu ama o hala susmuyor. Sıla ve Zeynep'e baktığımda çoktan yelkenleri suya indirmişti " Formülü de yazdınız mı dersi geçersiniz. Hatta bir örnek yapalım, Ahsen canım yardım eder misin?" İşte şimdi sıçtım. Yavaşça sıradan kalkıp tahtaya ilerledim kalemi elime aldığımda ecelimin yaklaştığını hissediyordum " Az önce anlattığım gibi canım, formülleri yerlerine koyarsan çözümü bulursun." Bu gidişle beyaz ışığı bulucak gibiyim ama neyse. Kafamı kızlara çevirdiğimde bana bir şeyler anlatmaya çalışıyorlardı ama nafile bir bok anlamıyordum. Elimde kalan son silahı kullanmaktan başka çarem yoktu " Hocam tahtaya kalkınca aklıma ne geldi geçen hafta üst komşunuz ile tartışmıştınız onu anlatıyordunuz, yarım kalmıştı sanki?" Yüzü kızgın bir ifadeyi alırken içimde serdar ortaç çalıyordu. "Hatırlamaz mıyım? Pis herif! Hayır nezih bir yerde..." gözüm saate kaydığında 15 dakika kaldığını gördüm. " ee sonra ne dediniz hocam?" Şu kadını bu sınıfta düzgün dinleyen tek kişi Hakan'dı, sanırım hocanın kızından hoşlanıyor yalaka.

"Felsefe projen nasıl gidiyor?" Boş bakışlarımı Sıla'ya çevirdim "yerli otomobil gibi aslında yok ama var." Kızlarla gülüşmemizin ardından her zamanki gibi kantine inip çayımızı aldık "havalar soğudu, çayımızı içerde içmek zorundayız artık." Etrafımıza altın günündeki sevimsiz teyzeler gibi bakıyorduk. Okulda her çeşit manyak olunca kaçacak yer arıyorduk doğal olarak "O değil de dün ben Samet'i gördüm ağlıyordu?" Sıla ufak çaplı bir kahkaha attı "Salak abimin parfümünü bitirmiş, abimde onu köle olarak cezalandırıyordu en son." Ah Samet'im bee...
"Bazen Samet'e bile özeniyorum." derin bir iç çektim "salak da olsa bir ablası, psikopatta olsa bir abisi var. Peki ben? Beni beni Bihter'ini..." Zeynep'in kafama vurmasıyla "sabah sabah tek çocuk dramına bağlama hiç çekemem." "Aynen." Hain şırıfsızlar şurda iki acı çekelim diyoruz ona bile müsaade yok.

"Hocam zaten son dersteyiz ne gerek var bu etkinliğe?" ders rehberlikti ve biz yine saçma etkinliklerle boğuşuyorduk "kendinizi ve arkadaşlarınızı iyice tanımanız adına yapıyoruz bunu, dönüş yok yani. Hadi hadi çıkarın kağıtları 20 dakikanız var." Oflaya oflaya kağıtları çıkarıp yazmaya başladık.
"... kısacası ben ve arkadaşlarım bir baltaya sap olamayız. Anca baba parası yeriz. Bu kadardı hocam." Tüm sınıf gülmemek için kendini tutarken Gülfem hoca gayet ciddiydi " Bu neydi şimdi? Sen bizimle dalga mı geçiyorsun?" Buğra biraz güldükten sonra " yoo hocam sizin hakkımızda düşündüklerinizi yazdım." sınıftan 'oooo' sesleri yükseleriken bizim gibi kahkaha atanlar da vardı. Zil sesi ile hoca sınıftan hızlı bir çıkış yaptı, arkasından biraz daha güldükten sonra hazırlanıp bahçeye indik. "Yalnız hoca bu sefer rezil oldu eminim intikamını alacaktır." kızlar kendi aralarında konuşurken ben sadece bir noktaya bakıyordum. "Kızlar şurdaki Demir mi? Yoksa bana mı öyle geliyor?" kızların da bakmasıyla kısa bir bakışma geçirdik "Bu gün mü dönecekti?" biz olduğumuz yerde kalırken birisinin bana çarpmasıyla yere düşüyordum nerdeyse. "Yavaş yavaş kızı ezdin!" Kızların beni tutmasıyla düşmekten son anda kurtulmuştum, vücudumu dikleştirip bana çarpan çocuğa baktım " Dağdan mı geldin insan bir özür diler!" Zeynep ve Sıla tam saldıracakken Demir'in sesini duydum "Gençler siz tanışıyor muydunuz?"

"Peki teyzem nerde?" Demir kolunu boynuma atarken "Sizin eve geçtiler beni de buraya yolladılar." Zeynep memnuniyetsiz bir bakış atıp "Hala senden haz etmiyorum." Sıla konun büyüyeceğini anlamış olacak ki araya girdi "Sakin gençler, insanlar birbirinizden hoşlandığınızı anlayacak." Sıla kusursuz bir maldı, tam yerinde tam söylenecek şeyleri söyler nokta atışı yapardı. "Konu iyice sarmadan artık tanışsak mı? Demir konuşsana oğlum!" Demir omzumdaki elini çekip karşımıza geçti "Gençler bu benim yakın arkadaşım Mete, kendisi okulunuza geleli 2 sene oluyor tanışmanız bu güne kısmetmiş. Neyse bu canım kuzenim Ahsen bunlarda onun  arkadaşları." Mete'ye kafamı çevirdiğimde bana baktığını fark ettim bakışlarını kaçırınca ben de geri çektim bakışlarımı. "Ee hani Fatih?" Sıla'nın sorusuyla şaşkın bakışlarımı ona çevirdim " Sen hala o çocukta mı kaldın?" Sıla kafasını sallarken kafasına geçirecekken Zeynep benden önce davranıp vurdu " Çocuğun sevgilisi var Sıla?" "Ya hatırlatmasanız ölürsünüz değil mi?" Grubun içinden sıyrılıp kapıya doğru ilerledim. Eminim arkamdan ne yapıyor bu gerizekalı diyorlardı ama başka şekilde okuldan çıkamayız ki. Ayak seslerini duyunca arkamı dönüp kızlara el salladım "Teyzem seni nasıl evlat olarak görüyor?" "Senin gibi sakatları görünce bana şükrediyor." Demir kaşlarını çatıp saçımdan çekti "Çok bilmişe baksen." Tam kavga edicez derken bir anda yağmur yağmaya başladı. Salak olduğum için yanıma şemsiye almamıştım, tam bir haftadır her okul çıkışı yağmur yağıyor ama ben yanıma şemsiye almıyorum. "Al şunu ört kafana ıslanacaksın" Demir'in sıratıma attığı şala bakarken annemin olduğunu anladım "Canım annem yaa" kendi kendime mırıldanırken telefonumun titrediğini hissettim. "Ben burdan ayrılıyorum görüşürüz." Demir Mete'ye el sallarken ben de cebimdeki telefonu çıkarıp gelen mesaja baktım.

0534**: bir haftadır yağmur yağıyor
0534**: ve sen yanına şemsiye almıyorsun
0534**: Salak filan mısın?

Mesajlara bakarken Demir bir şey olduğunu fark etmiş ki o da mesajları okumaya başladı "Kimse haklı valla." "Tanımıyorum ki?"

0534**: Mesajlara bakacağına evine yürü sırılsıklam oldun.

"İte bak sanki biz olmadık." "Konumuz bu mu gerizekalı, mesaj atan kimse bizi görüyor." İkinizde aynı anda etrafa bakındık ama hiç kimse yoktu "Belki kızlar sana şaka yapıyorlardır?" "Zannetmem, böyle şeylerden hoşlanmadığımı biliyorlar." Demir etrafı son kez kontrol ettikten sonra önümüzden geçen taksiyi durdurup içine soktu beni "Korktum lan başımıza nir şey gelir diye." haklıydı o an kimsenin olmaması biraz ürkütücüydü "Belki de sınıftan biri bana şaka yapmak istiyor olabilir." "Emin misin?" " bilmiyorum." İkimizde yol boyunca hiç konuşmadık. Taksi 10 dakika sonra bizim evin önünde durmuştu, parasını ödeyip uçarak odama çıktık. "Ben numarayı kızlara atayım belki okuldan biridir onlar tanıyordur." kızları arayıp olayı anlattıktan sonra numarayı vermiştim ama onlar da tanımıyordu. Saatlerdir odaya tıkılmış mesaj atan kim diye bulmaya çalışıyorduk. "Ben çok acıktım ya beynim çalışmayı bıraktı resmen." "Haklısın ben de acıktım. Yemek yiyelim olmadı engelleriz." Demir kafasını olumlu anlamda salladı tam odadan çıkarken mesaj geldi.

0534**: Boşuna beni arama bulamazsın.

Ahsen: Bak eğer şaka yapıyorsan bu hiç hoş değil! Her kimsen şimdi özür dile ve şunu kes yoksa cidden kızmaya başlayacağım.

0534**: Şaka yapmıyorum, bu arada sapık filan da değilim.

0534**: Ben sana sadece aşık olduğumu itiraf edecektim.

0534**: Etmiş bulundum galiba.

Venüs// TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin