16 ➰

2.9K 212 207
                                    

İyi okumalar

-

"T-taehyung sana ne oldu?"

Beni görünce gözlerindeki yaşları tutamamış ağlamaya başlamıştı. Ağlaması gittikçe canımı yakmaya başlarken onu kendime çekip sarıldım. Kollarım özlemle boynuna tutundu. Belimdeki uzun parmakları paltomu çekiştiriyordu. Ne olduğunu bilmiyordum ama daha önce bu kadar kötü ağladığına şahit olmamıştım.

Yüzünü boynuma gömerek sıcak inci tanelerini tenime değmesine neden oldu. Saçlarını okşayarak kulağına doğru fısıldadım. "Neden ağlıyorsun?" Bir şey dememiş bana daha çok tutunmuştu.

"J-jimin yapayalnızım." Titrek bir şekilde konuştu hemen sonra kokumu içine çekti. "Senden başka kimsem yok." Gözleri dolu dolu, can çekişircesine zorlukla söyledi.

Onun canı yansa benimki de yanardı,tam şuanda gözlerim dolmuştu. Onun için güçlü olmam gerekirdi belki ama o ağlarsa dayanamazdım ki ben.

Onu tekrar kollarım arasına aldım. Sakinleşene kadar sırtını ovmuştum. Az önce neden 'yapayalnız' olduğunu söylüyordu, merak ediyordum ama Taehyung bu kadar ağladıktan sonra anlatabileceğini sanmıyordum.

Sarılışımı sonlandırsam da parmağıyla paltomu tutuyordu. Ben zili çalana kadar hareketsizce durdu. Onu izlerken yutkunamıyordum. Çok kötü dağılmıştı.

Annem kapıyı açtığında bir bana bir Taehyung'u incelemişti. Sorgular bir şekilde bana döndü tekrar. 'Bilmiyorum' dudaklarımı oynatarak cevabımı vermiştim annem olayı anlayıp kapıdan ayrıldı.

"Sen içeri gir ben bavulunu getireyim." Paltomdaki eliyle beni kendi çekti. "H-hayır gitme." bir bebek gibi masumca bakıyordu.

"Siz geçin içeri ben getiririm." Annem bir kurtarıcı gibi yetişmiş, bavulu almaya gitmişti. İçeri girdiğimizde paltomu asmak için çıkarmak zorundaydım ama Taehyung huysuzca söylenip elini çekmiyordu.

Paltomun yarısını çıkarıp benden uzun elini tuttum. "Bırak hadi paltomu bak elini tutuyorum." Sonunda ikna olmuş elini çekmişti, çekmesine bir kolla zorlukla paltomu asmıştım.

Salona el ele girmiştik, babam ve jihnyun surat ifadelerimize ardından ellerimize bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştılar, keşke bende bilseydim, Taehyung'un nesi vardı da beni bırakmıyordu.

"Odama çıkıyoruz." İkisi televizyon izlemeye geri döndüğünde açıklama yapma işini daha sonraya bırakmıştım.

Odama gidene kadar sanki yanımda bir ruh taşıyormuş gibiydim. Merdivenden çıkarken tek kelime etmemişti. Gerçi ne bekliyordum besbelli çok kötü bir şey yaşamıştı.

Odamdan içeri girdik, onu yatağa uzandırdım. "Uyumak ister misin?"diye sorduğumda başını olumlu anlamda sallamış,çattalı sesiyle,"Birlikte uyuyalım, saçlarımı okşamana ihtiyacım var."diyerek iç çekmişti.

Dudaklarım biraz olsun yukarı kıvrılmıştı, koca bebeğimin bana ihtiyacı vardı. Yanındaki boş yere zıplayarak dikkatini çektim. "Jimin'in sihirli elleri size iyi gelecek,şüpheniz olmasın." Bir mimik bile oynatmayarak göğsüme kafasını koydu. Kahverengi saç tutamlarını okşarken tatlı mırıltılar çıkarmaya başlamıştı. "Cooky ile kıyaslanamazsınız ama şuan tam da onun gibi davranıyorsun."

Cooky, ismini duyar duymaz miyavlayınca Taehyung'un beti benzi atmıştı. "Jimin miyav sesi duydum sanki, o kedi burada mı?" Gözlerimi kaçırarak söyledim. "Kapıdan içeri giriyor olabilir."

"Lütfen onu çıkar, kalkacak gücüm yok." Acı içinde yalvardığında aciliyetin farkındaydım. Kapıdan içeri girmek üzere olan kedimi kucağıma alıp dışarı çıkardım ardından kapıyı kilitlemeyi de unutmamıştım.

𝙎𝙝𝙮 |𝗝𝗶𝗸𝗼𝗼𝗸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin