𝙎𝙝𝙮 |𝗝𝗶𝗸𝗼𝗼𝗸

13 ➰

Bölüm şarkısı: nothing like us

Selamlar bu bölümü çok sevdim çünkü yeni çift oldular haliyle çok tatlı sahnelere hazır olun

-

JUNGKOOK:

Tam şuan hayatımda yaşadığım en güzel an olabilirdi. Jimin gözlerini minicik yapana kadar gülümsüyordu. Uzun süredir onu gülümserken görmediğim için kendimi kötü hissettim. Bilmeden onu kırmıştım.

Kırıklarından tek tek öpecek ve onu güzel bir şekilde sevecektim.

Derin bakışlarımı görünce gülüşünü sonlandırdı. Kaşlarını kaldırdı, bir şey anlamaya çalışıyordu. Minik burnu kıstırarak sordum. "Hayal olduğumu mu düşünüyorsun?"

Başını olumlu anlamda salladı. Dudaklarımı yaladığım gibi gözleri oraya kaymıştı. Nefesinin kesildiğini görebiliyordum. Minik gözlerini kırpıştırarak kendine gelmeye çalışıyordu. Gözlerini gözlerime çıkardığı gibi yavaşça yüzümü ona yaklaştırdım.

Küçük göz bebekleri büyümeye başlamıştı. İnce dudaklarımı dolgun dudaklarına yaklaştırıp fısıldadım. "Hayal olmadığımı kanıtlayayım öyleyse."

Jimin saniyeler içinde titreyen ellerini omuzlarıma koymuştu. "Sakin ol." dudaklarımı yanaklarına bastırdım. Daha sonra gözlerine baktım. Gözlerini kapatmıştı. Az önce deli gibi bana hesap soran Jimin kediye dönmüştü.

Kapalı göz kapaklarına tüy öpücükleri bıraktım. Dudaklarım, gördüğü yanlış şeyler ve benim için döktüğü yaşlar için onlardan özür diliyordu. Minik burnunu öptüm. Nefesini soluduğu için teşekkür etti bu sefer dudaklarım. Aralanmış dolgun dudaklarına öpücük kondurdum. Beni sevdiğini söylediği için ona minnettar oldu dudaklarım.

Bir süre bekledim dolgun dudaklarının hemen bitişiğinde nefesim nefesine çarpıyordu. Omuzlarımdaki minik elleri gömleğimi sıkıyordu. Ellerini ensemde birleştirdim bu güzel gözlerinin açılmasına sebep oldu.

"Jungkook." Titreyen sesi ile bana sesleniyordu. Onu daha fazla zorlamamak için uzaklaşacaktım. Tam bu sırada sınıfın kapısı açıldı. Minik sevgilim kapıdaki kişiyi görür görmez kafasını bana taraf çevirmişti.

Daha kim olduğunu görmemiştim. Jimin'in bu kadar tedirgin olmasına bakılırsa tanıdık biriydi. Kafasını göğsüme saklamadan hemen önce bana doğru fısıldadı. "Lütfen burada olmadığımı söyle." Göğsümde minik kalana dek kendinini sakladığında kıkırdadım. Utandığını anlamıştım. Jackson bana ve gözükmediğini düşünen Jimine baktı.

"Senden başka kimse var mı?"diye sorduğunda kafamla Jimini gösterdiğim sırıttı. "Anladım. Sizi rahatsız etmeyeyim."dediğinde bir şey fark edip,"pardon seni diyecektim. Görüşürüz Jungkook." Gülerek sınıftan çıktığında Jungkook miniğinin saçlarıyla oynadı. "Gitti sevgilim."

Bir süre ses vermeyince başını kaldırdım. Yanakları elma gibi kızarmıştı. Hemen ellerini yüzüne kapattı. "Of Jungkook bakma!" Gülerek ellerini yüzünden çektim. "Neden bakmayayım sevgilim? Güzel yüzünü bana göstermeyeceksen kime göstereceksin."

Minik ellerini yumruk yapıp göğsüme vurdu. "Beni utandırıyorsun!" Dudaklarımı ısırdım. Gülmemeye çalışıyordum ama kıkırdamıştım bile. "Hiçbir şey yapmadım ki."

Derin nefes alıp verdi. Suratındaki kızarıklar yavaşça kaybolduğunda kapıya doğru yürüdü. Arkasından seslendim. "Nereye?"

"Bir süre bu olanları kaldırmam lazım. Peşimden gelme." Sınıftan çıkışını izledim. Fazla üzerine gitmeyecektim.