12➰

3.5K 307 265
                                    

Medya: I cant say I am in love

Bu bölüme uyan bir şarkı dinlerseniz mutlu olurum.. 

!Okuyan herkes 3-4 yorum yapsa bölüm çok önemliii sonunda anlarsınız!

İyi okumalar 🖤 

Beklemek ne zor şeydi..

Jungkook'u iki gündür görmüyordum ve haber alamamıştım. Hafta sonu olunca haliyle onu görmem saçma olurdu fakat onu düşünmeden yapamıyordum. Bir takım düşünceler beynimi istila ediyordu. Ve bu morelimi bozmaktan başka bir şey yapmıyordu. Olumlu düşüncelerim bir kenara çekilmiş gibiydi. Kafamda olumsuz cümlelerin gerçekleşeceğini düşünüp kendime eziyet ediyordum.

Kafamı çalışma masamın üzerine koydum. Yanaklarımı şişirip kafamı masaya vurdum yavaşça. Taehyung olsa olumsuz düşüncelerimi bir kenara bırakmamı sağlardı. İşaret parmağımla masaya daireler çiziyordum. Çok sıkılmıştım cevap alamamaktan.. Bunca zaman beklemenin üzerine bu iki gün bana çok geliyordu.

Arkamda duyduğum ayak sesleriyle kafamı oraya çevirdim. Annem önce dağılmış yatağıma sonra üzgün suratıma bakıp kaşlarını çattı. Bir şeyleri anlamaya çalıştığını görebiliyordum ama anlayamazdı ona daha önce hiç Jungkooktan bahsetmemiştim.

İki adım atıp yanıma ulaştığında yüzüme şirin bir gülümseme takıp bir şey olmamış gibi davranacaktım ama yememişti. Önümde çömelip suratımı evirip çevirdi. Bu sahne bana tanıdık gelince iç çekmiştim. Jungkook'un benim için endişelendiği andı. Gözlerimi kırpıştırdım kendime gelmek için.

"Minik bebeğim neye üzüldün sen?" Dudaklarımı birbirine bastırdım. Gözlerimi kaçırıp,"Taehyung olmayınca bir boş hissettim."dediğimde elini yanağımda gezdirip daha sonra sıktı. Küçük bir sızı hissederek gözlerine baktım. "Eminim o da sen olmayınca boş hissediyordur ama yemeğini aksatmadığına eminim tabi senin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Akşam yemeğini yemedin."diyerek gözlerini kıstığında şaşırmıştım. Saatin ne çabuk geçtiğinin farkında değildim.

Ayağa kalkmış benide kaldırmıştı. "Önce yatağını topla sabahtan beri böyle."diye uyarıda bulununca isyan etmiştim. Dudaklarımı araladığım gibi,"Ama zaten birkaç saat sonra uyuyacağım ne gerek var?"dediğim an öyle bir bakmıştı ki olduğum yerde küçülmüştüm. Suratımı görüp sert ifadesini yumuşattı. Ben ne olduğunu anlamadan popoma vurup odanın çıkışına yönelmişti. Kapıyı kapatıp gittiğinde derin bir nefes verdim.

Birden tekrar açılan kapıyla kaşlarımı kaldırdım. Annem kafasını uzatıp eliyle odayı işaret etti daha sonra bana döndü. "Odanı topla sonrada o çocuğu düşünmeyi kes."

Ağzımı aralayacağım sıra beni daha çok şaşırtan cümleyi söyledi. "Bu arada Taehyungtan bahsetmiyorum aşık olduğun çocuktan bahsediyorum." Gözlerim şoktan büyürken konuştum. "Sen nasıl?" Hiçbir şey demeyip gülerek odadan çıktı.

&&&

Dün gece düşünmekten çok geç saatlere kadar uyanık kaldığım için çok uykuluydum. Zar zor okula gelebilmiştim. Elimde olan bir şey değildi kendi kendime kafamda bir sürü şey kurmuştum. Başım zonkluyordu, dersten çıktıktan sonra kendime gelebilmek amacıyla kafetaryaya inmiştim.

Pek sıra olmaması işime gelmişti. Kahve ve en sevdiğim sütlü çikolatadan alıp bir masaya geçtim. Kahvemi üfledikten sonra birkaç yudum aldım. Bu sırada çikolatama uzanmıştım fakat benden önce biri onu almış ambalajını açıp ısırmıştı bile. Bu ani gelişen olayla kaşlarımı çatarak çikolata hırsızına bakışlarımı çevirdim. Yugyeom'u görmem ile gözlerim şaşkınca aralandı.

𝙎𝙝𝙮 |𝗝𝗶𝗸𝗼𝗼𝗸Where stories live. Discover now