22➰

2.3K 136 50
                                    

Medya ❤️

Selamlar, nasılsınız?

Sizi uzun süre beklettiğimin farkındayım, güzel şeyler yazarak gönlünüzü alacağımı düşünüyorum.

İyi okumalar (。♡‿♡。)

-

O aksiyon dolu geceden sonra Ji woon bizi rahat bırakmış gibi görünüyordu. İstediği şey eline geçtiği için öyle düşünüyordum.

Yoongi hyung piyano dersinin notlarını girdiğini söylemişti. Beklediğimin üstünde bir not almamıştım ama yine de dersi geçmem için yeterli bir nottu. Ve hala dersine girerken yüzüne bakmaya çekindiğim doğruydu.

Neyse ki araya sömestr giriyordu. Jungkookla kış tatilinin keyfini çıkaracağımızı konuşup durmuştuk. Bu yüzden heyecanlıydım.

Şuan ise Hoseok hocanın dersindeydik. Herkes puflara oturmuş, dikkatle onu dinliyordu. En son sınav olmuştuk onun hakkında konuşuyordu.

Danslarımız kameraya alınmıştı, Hoseok hoca daha sonra izlemek ve daha iyi not vermek için böyle bir şey yapmıştı.

Jungkook ve ben tam not alamamıştık, en sonda yaptığım küçük hata yüzündendi. Sevgilim bunu sorun etmemişti, ne de olsa en yüksek notu ikimiz almıştık.

"Jin hyung'un restorantına mı gidelim?"diye sordu boynumdan öperken. Az önce dans sınıfından çıkmıştık. Jungkook beni belimden tutarak kendine yapıştırmıştı hala insanların içinde bu kadar yakınlaşmaya alışık değildim.

Bu çocuk beni deli edecekti. Adımlarımızı dış kapıya doğru atarken boynuma küçük öpücükler konduruyordu. Onu çenesinden tutarak gözlerini bana çevirmesini sağladım. "Önüne bakarak yürürsen ikimiz için daha iyi olur, sevgilim." Son kelimemi bastırarak söyledim.

Hınzır bir sırıtışla boşta olan elini dudaklarıma yönlendirip, büzdürdü. Şok olmuş bir şekilde ona bakarak elini çekmesi için kendi elimi üzerine koydum ama nafileydi.

"Sevgi sözcüklerini daha sık söylemelisin."diyerek küçük bir öpücük çaldıktan hemen sonra dudaklarımı serbest bıraktı. Gören oldu mu diye etrafıma bakındım, gözüme çarpan bir şey olmadığı halde koluna yalandan yumruk attım.

Az önceki olaydan sonra kalbim güm güm atıyordu. Ne kadar geçerse geçsin onun yanında heyecanlanmaktan vazgeçemeyecektim.

"Seni bu kadar sinir etmek yeterli, şirinliğine dayanamayıp köşede yemeye çalışabilirim." Adımlarımız dış kapıya ulaştığında soğuk hava yüzüme doğru çarptığı gibi ona daha çok yaslanmama sebep oldu.

Bundan hiç rahatsız olmayıp aksine hoşuna gittiği için kıkırdadı. Onun tatlı gülüşüne gülümseyerek yürümeye devam ettim.

Durağa kadar yapışık iki çift gibi yürüdük, bize bakan kişiler ayıplıyor olsa bile bir daha görmeyeceğim insanlar için sevgilimin huzurlu ve sıcacık kollarından ayrılmak gibi bir hata yapamazdım.

Otobüste boş olan yere geçip başımı onun omzuna yasladım. Tüm olanlardan sonra rahat bir şekilde sevgili oluşumuzun tadını çıkarmalıydık. Otobüse ne zaman binsek dolu oluyor, ya da tek bir boş yer bulabiliyorduk.

"Bugün fazla sevgili doluyuz sanki?"diyerek başımdan öptüğünde tek kaşımı kaldırıp ona baktım. "Ben mi sen mi?" Sorum üzerine bana daha çok yakınlaşınca panik yapıp kafamı göğsüne yasladım.

"Utanmana gerek yok, kimse bizimle ilgilenmiyor."  Çenemi yavaşça kavrayıp gözlerimizi birleştirdiğinde bakışlarım yumuşadı.

"Utanmadım! Bir anda şaşırdım sadece." Çenemdeki ellerini çekerek yanaklarımı sıktı."Her utanışında minicik bedenini gövdeme saklıyorsun, beni kandıramazsın."

𝙎𝙝𝙮 |𝗝𝗶𝗸𝗼𝗼𝗸Where stories live. Discover now