4➰

5K 349 291
                                    

-

Restoranta girer girmez hatırladığım simayı aradı gözlerim. Onu bulduğumda emin olmak için sordum."Merhaba,Jin miydi isminiz?"

Sorgular gibi gözlerime baktı."Evet de sen kimsin?"

Dudaklarımı yalayıp,"Adım Jungkook."dediğim an yüzünde şaşkın bir ifade oluştu, sonra ise heyecanla bana sarıldığında ne olduğunu anlamamıştım. "Neden sarılıyorsunuz?"

"İçimden geldi. Sen ne için yanıma geldin, masanda sipariş verebilirsin?"

Sıkıntıyla iç çekip,"Jimin arabamda uyuyor. Evine götürecektim ama ailesine nasıl söyleyebilirim diye düşündüm önceden sizden bahsetmişti. Bu yüzden size daha iyi açıklayabilirim gibi geldi."dediğimde omuzlarımdan tutup ona bakmamı sağladı. Kaşlarını çatıp sorarcasına bana baktı."Ne oldu ona?"

"Lavoboda...sıkıştırırlarken buldum." Kurduğum cümleyi algıladığı an yüzünde endişe parıltıları gezdi."Jungkook onu yukarıya kadar taşıyabilir misin yukarıda yatak olan bir oda var."

Kafamı olumlu anlamında salladım. Jimini yatağa bırakmıştım ama minik elini gömleğimin yakasından bırakmadığından yatağa oturmak zorunda kaldım. Elini tuttup yatağa bıraktım. Üstüne örtü örttükten sonra odanın ortasında durakladım. Gitmek istemiyordum.

Ona baktığımda bana dönük bir şekilde dudaklarını büzmüş uyuyordu. Arada yanaklarını şişiriyordu. Elini benim tarafıma doğru uzattığı an odada bir ses yayıldı.

Elini tutmanı istiyor tutsana!

Gözlerimi şaşkınca etrafımda gezdim. Kim konuşuyordu?

Neyi bekliyorsun?

Kaşlarımı çatarak yavaşça Jimin'in elini tuttum. Bunu neden yaptığımı bile bilmiyordum. Yapmak zorundaymış gibi hissettim.

Jimin:

Gözlerimi açmadan önce burnuma hoş bir koku doldu. Gözlerimi açtığımda yanımda birisinin uyuduğunu gördüm. Elimi tutuyordu. Elimi tutan elini kaldırdım. Bu Jin hyung veya Taenin eline benzemiyordu. Gözlerimi omzumda uyuyan kişiye çevirdim. Jungkook'u görünce kalbim hızlandı. Yanımda neden uyuduğunu bilmiyordum. En son beni kucakladığını hatırlıyordum.

İçimden geçirdiğim düşünceyle yanaklarım kızardı. Jungkook beni kucaklamıştı. Eğer yanlış hatırlamıyorsam benim hayalim değilse kesinlikle kucaklamıştı. Bir süre uyuyuşunu izledim. Sonra dayanamayıp,alnını öptüm.

Uyanır diye korkuyordum ama çok fazla şirin gözüküyordu. Yanaklarını ısırırsam uyanırdı sanırım. Dudaklarımı büzdüm.

"İzin almadan ısırabilseydim keşke."

Isırabilirsin Jimin.Uyku hapı verdim. Hiç merak etme.

Odanın içine dolan sesle yerimden sıçradım. "Ne oluyor be? Sen kimsin?"

Jimin,ben Jin hyung!

"Kafamın içinde Jin Hyungun sesi mi var oha!"

Cebim titreşince cebimdeki telefonu çıkartım. Jin hyung arıyordu. Aramayı kabul edip,kulağıma götürdüm.

"Jimin,odaya teknolojik bir dokunuş yaptırdığımı unuttun sanırım."

Gözlerimi kapatıp açtım."benim haberim yoktu."

"Jiminie,zaman geçiyor. Hadi hadi siz güzelce vakit geçirin."

Arama sonlandığında telefonu yanımdaki komidine bıraktım. Şimdi Jin Hyung bizi mi izliyordu? Tanrım!

𝙎𝙝𝙮 |𝗝𝗶𝗸𝗼𝗼𝗸Where stories live. Discover now