30➰ FİNAL

2K 126 281
                                    

Selamlar :') önceki bölümde yorum sınırını geçmenizi beklerdim. Sanırım fazla yorum istedim :'(

Son kez yorumlarınızı bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz 🤍

İyi okumalar~

----

2 SENE SONRA

Hızlı adımlarla Jin hyung'un restorantına ilerlerken kısa bir anlık bakışlarımı yere indirmiştim tam o anda biri omzuma sertçe çarpıp geriye sarsılmama neden oldu.

Adam zorlukla ayakta duruyor gibiydi. Sanırım sarhoştu. Hiçbir şey olmamış gibi yoluma devam edecekken koluma attığı eliyle kaşlarımı çattım.

"Belanı mı arıyorsun? Özür dilemedin de."diye sinirle soludu adam, her tarafı içki kokuyordu. Midem bulanınca kendimi geri çektim.

"Kusura bakmayın, sizi görmemişim."diyerek ileri doğru adımlar attım neyseki adam zorluk çıkarmadı. Sadece kısa bir an dejavu yaşamış gibi hissettim.

Restoranta girip kendimi içeri attığımda Mina ve Tae beni karşıladı. İkisinin giydiği kıyafetlerden uyum akıyordu. "Hoş geldin! Diğerleri çoktan koyu muhabbete başladı bile. Hadi masaya geçelim."

Mina oldukça neşeli gözüküyordu. Bir koluma girip diğerlerinin olduğu uzun masaya yönlendirdi beni. Fakat bize arkadan sarılan Tae ile hızımız yavaşladı. "Bensiz nereye gidiyorsunuz, sarışınlarım?"

Kafasını ikimizin arasına koyup yüzlerimize baktı. Mina onu sinir etmek için,"Sahte sarışınların."dediğinde Tae onun yanağına ufak bir öpücük kondurdu. "Tartışmak için havamda değilim, güzelim."

Taehyung'un bu kadar romantik ve anlayışlı olmasına şaşırdınız, öyle değil mi? Mina ile sevgili olduklarından beri kendini aştığını söyleyebilirim. Üstelik bu ilişkide odun olan taraf Minaydı. Taehyung ona göre daha hassas ve alıngan kalıyordu.

Üçümüz yukarı kata çıkıp diğerlerinin olduğu uzun masaya ilerledik. Yakın zamanda Jin hyung işini ilerletip ikinci restorantını açmıştı.

Namjoon hyung ve Yoongi hyung kendi aralarında tartıştıkları için bizi görmemişlerdi fakat Jin hyung direkt olarak bizi gördü. "Hoş geldin Jimin-ah."

"Hoş buldum hyung."diyerek bana gösterilen boş sandalyelerden birine oturdum. Yanımdaki boş yere gözüm kayınca istemsizce yüzüm düşmüştü.

Omzumda hissettiğim parmaklarla Jackson'a döndüm. Diğer yanımda o oturuyordu. "N'aber Jimin?"diyerek gülümsedi. Bende nezaket gülümsedim ama iyi olduğum konusunda emin değildim. Herkes buradaydı ama o yoktu.

"İyi, senden naber?" Mark'a kısaca bakıp gülen gözlerle bana doğru fısıldadı. "Harikayım, güzel bir gün." Dolgun dudaklarım birbirine çarptı. Bir süre sonra,"Öyle."diyerek onayladım.

Şöyle bir masayı süzdüğümde her şey özenli ve şaşalı duruyordu. Arada toplanıp yemek yerdik ama bugün farklı bir özen vardı.

"Keşke Jungkook da burada olsaydı."diye konuşan Hoseok hyungla bakışlarım ona döndü. "Zaten bura-" Namjoon hyung dişlerini birbirine bastırıp sustuğunda Jin hyung'un ona bir şeyler fısıldamasını izledim. Daha sonra hemen bana dönüp gergince gülümsedi. "O burada farz edelim çünkü önemli bir gün."

"Yoksa üçüncü restorantı mı açtın hyung?"diye söylediğimde herkes güldü. "Bu gidişle zincir açacak."dedi Jackson tam yanımda.

"Aynı evdeyiz ama bazı şeyler benden gizleniyor!" Taehyung homurdanarak Jin hyung'a söyledi. Şuan trip bile atıyor olabilirdi. Kollarını çiçek yaptığında bu kanımı onayladım.

𝙎𝙝𝙮 |𝗝𝗶𝗸𝗼𝗼𝗸Où les histoires vivent. Découvrez maintenant