From Black To Pink · Lıskook

Seni İyi Tanımış Mıyım?

Başımın ağrısıyla kendimi yatağıma attığımda bir süre sadece düşündüm. Neyi düşündüğümü bile bir süre unutmuştum. Bir süre düşündüğüm şey ise şuydu; Şimdi nasıl devam edeceğim?

Kalbim bana, 'daha fazla düşün, biraz bekle. Sonunda seni affedecek' dese de beynim ise 'onu unut, sana ihanet etti, seni yarı yolda bıraktı, intikam al' diyordu.

İşte galiba bu da benim büyük seçimim olacaktı. Kapımın zili çaldıktan hemen sonra anahtar sesi gelip kapı açıldı.

Açık kapımın gördüğü salona BamBam girince gülümsedim. Bu sıralar onlara karşı aşırı duygusaldım.

BamBam da beni görüp yanıma gelerek yatağa çapraz bir şekilde uzandı. "Uyumadın mı?"

Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Hayır, düşündüm." Kaşlarını çatarak beklediğim soruyu sordu. "Neyi?"

"Kalbimi mi yoksa beynimi mi seçeceğimi."

Seslice nefes vererek yatağa oturmak amacı ile kalkarken ellerimden tutup beni de aynı amaçla kaldırdı. "Sen ne yaparsan yap. Ya da neyi seçersen seç, hep seninle olacağım Lalisa. Belki gerçekleri söyledi sana, ya da yalanları. İlerde hepsini öğreneceğiz Lalisa."

Ona sarılırken konuştum. "İyi ki varsın BamBam. Sen ya da siz olmasanız ne yapardım bilemiyordum. Belki, beş sene önceki gibi serseri bir kız olurdum. Beni siz değiştirdiniz. Teşekkür ederim."

Gözlerim dolmaya başlarken burnumu çektim. "Ya sen ağlıyor musun?" Yüzümü elleri arasına alırken baş parmakları ile göz yaşlarımı sildi. "Şimdi sana kahve yapayım. Benim evdekinden, senin sevdiğinden. Sonra biraz dinlen. Olur mu?"

Kafamı bu sefer onaylar anlamda sallarken gülümsedi ve ayağa kalktı. "Bekle, hemen geliyorum kahveyi alıp."

Kendisi çıkar çıkmaz telefonum çalarken komidinin üzerindeki telefonumu aldım. "Alo?"

"Alo Lisa Lisa beni dinle!" Duyduğum endişeli ses ile  ben de endişelenerek ayağa kalktım. "Ne oluyor Chanyeol?"

Galiba koştuğundan dolayı sesi kesik kesik geliyordu. "Baekhyun'u kaçırdılar. Götürdüler kim bilmiyorum götürdüler."

"Tamam tamam nerdesiniz yani nerdesin?" Kendi araba anahtarımı ve montumu alırken hızlıca odadan çıktım. Daha sonra ise hatırladığım silahımı da alarak belime yerleştirdim.

"Mekana yakın bir yerdeyim. Oraya geçiyorum. Galiba nereye gideceklerini biliyorum o yüzden sinyal taraması yapacağım."

"Tamam ben de geçiyorum." Telefonu hızlıca arka cebime koyarken bir yandan da ayakkabılarımı giymeye başladım. İçeri BamBam elindeki kahve paketi ile girerken çatık kaşları ile konuştu. "Nereye böyle silahınla."

"BamBam çabuk herkese mesaj gönder. Baekhyun'u kaçırmışlar. Chanyeol aradı. Mekana geçiyorum herkes orada toplansın."

Paketi hızlıca koltuğa fırlatırken koşup telefonunu aldı. "Haber veriyorum herkese de Mekanda ne yapacaksınız."

"Chanyeol galiba nereye gideceğini biliyormuş. Sinyal taraması yapacak. Oradan dağılacağız. Her neyse ben çıkıyorum siz de gelirsiniz."

Cevap beklemeden çıkarken BamBam'ın toplu gönderdiği mesajdaki bildirimi sildim. Daha binadan çıkmadan tüm kapılar -Yugyeom, Jennie ve Chaeyoung'un- açılırken önümdeki Chaeyoung ben çıkmadan hızlıca sordu. "Neler oluyor?"

"Şimdi açıklayamam hızlıca Mekan'a gel."

Yine cevap beklemeden hızlıca çıktım. Arabama atlarken 10 dakika önce yaşadığım şeyleri bile unutmuştum.