From Black To Pink · Lıskook

Güzelim..

"Lalisa, yükledin mi videoyu? Yorumları görmek için çok heyecanlıyım."

Kamera kayıtlarını aldığım günden, daha doğrusu yarışın olduğu ve ikisinde de birinci geldiğim zamandan beri beş gün geçmişti.

Bugün büyük yarış günüydü ve akşam Jeon Malikesine minik sayılabilecek bir baskın yapacaktık.

Ve bugün minik bir kışkırtma işlemimiz daha vardı. Videoları bugün yayınlayacaktım.

Sosyal medyaya girip videoyu seçtim. Açıklama kısmına onun hakkında birşey yazmadım çünkü herkes Jeon Jungkook'un arabasını biliyordu.

Yayınlanma tuşuna bastığımda kısa bir süre sonra video ana ekranda gözükmeye başladı.

Anında beğeni ve yorumlar dolarken gülümsedim. Beni yalanlayanlar olacaktı ama umurumda değildi.

"Lalisa, yayınladın mı?" Jennie'nin sorduğu soruyu kafamı sallayarak onayladım. "Evet, şuna bak. Bildirim yağıyor."

Ben bildirim çubuğundan yorumları okurken çoğu benim Jungkook'u yenmem ve onun delice yenilmesi ile alakalıydı.

Jungkook'dan...

"Jungkook! Telefonuna binlerce bildirim geliyor!" Mutfaktan çıkarak salon koltuğunda bulunan telefonun yanına yattım ve telefonu elime aldım.

Gelen bir sürü linklerin hepsi aynıydı. Ve çoğu güler bir yazı şekliyle bana atmışlardı.

Linke tıkladım. Beni götürdüğü sitede karşıma çıkan video ile dünyaya lanet okudum. "Lanet olsun!"

Hiçbir şey olmamış gibi telefonumu kapatırken diğerleri gibi bende yukarı, odama çıktım.

Yarış vardı ve yarışacak kişileri yarıştan hemen önce orada açıklayacaklardı. Ben, onların beni seçeneğinden emindim.

Üstüme normal ama rahat olan kıyafetler gittiğimde ilk önce Taehyung'un yanına gittim. "Hazır mısın?"

Kafasını sallayarak beni onayladığında diğerlerini de tek tek yoklayıp hep beraber arabaya geçtik.

Gergindim. O videoyu görürlerse beni kesinlikle öldürürlerdi.

İlk başta konuyu açmamayı düşünsem de yarış esnasında kafama takacağımı düşündüm. Ki gerçekten de takardım.

"Hyung, ben birşey diyeceğim." Herkesin bakışları beni bulunca rahatsızca kıpırdandım. "Lalisa,"

Hayatımdaki son nefesimi alıyormuş gibi derin bir nefes aldıktan sonra devam ettim. Tanrım, hiç bu kadar gerilmemiştim.

"Videoları yayınlamış."

"Ne?" Herkesten aynı ses çıkarken başımı utançla yere eğip tekrar düşündüm.

Ben nasıl kaybetmiştim, ona nasıl izin verebilmiştim. Ve onu öpmüştüm.

"Öptün mü?"

Bana karşı bakan Jimin'e karşı kafamı kaldırdım. "Hasiktir, sesli mi söyledim?"

"Onu öptün mü Jungkook!?"

Başımı yeniden olumlu anlamda salladım.

"Elindeki flash belleği almak için arada birşeyler oldu. Hiç sevmeyeceğin şeyler yaparım dedim, öptüm. Sonra kendisi öpülmekten hoşlandığını söyledi."

Jin Hyung olumsuzca kafasını salladı. "Şuan tüm itibarımız yerde biliyorsun değil mi Jungkook?"

Kafamı bir kez daha önüme eğerken bir kez daha kafamı salladım. "Biliyorum, özür dilerim. Onu durduramadım."

"Jeon," dedi Namjoon. Eğer bana soyadımla seslendiyse. Kesinlikle cezalandıracaktı.

"Bugün akşamki çeteler eğlencesine gelmiyorsun."

Ofladım. Tabiki yapmamaktan başka çarem yoktu ama oraya çok gitmek isterdim. Ve bir çetenin lideri orada olmasa çete nasıl bir sayılırdı ki.

Piste geldiğimde moralim diğer günlere, diğer aylara hatta diğer yıllara, yarışlara göre çok daha kötüydü.

Ayrıca seyircilerin beni düşüreceği ya da bana diyeceklerini düşünemiyordum bile.

Kısa sürede piste geldiğimizde terli ellerimle aşağı indim arabadan. Şimdiden bile dolan tribün seslerini duyuyordum.

Pistin kapısından yavaşça girerken öncelikle herkes garajda toplanacak, yarışılacak kişiler seçilecekti.

Garajların kapısı açılırken herkes kendi arabasının önüne geçti. Seyircilerin, yarışmacıları görmeleri ile çığlıkları artmıştı bile.

'Sevgili yarışmacılar ve seyirciler. Bu ayki büyük yarışa hoşgeldiniz. Seçilen yarışmacılar arabalarına binecek ve başlangıç çizgisini geçecekler.'

'İlk sekiz yarışmacıyı açıklıyorum. Kim Jongin, Park Chanyeol, Lalisa Manoban, Kim Jennie, Jeon Jungkook, Kim Taehyung, Ahn Hyejin ve Lee Felix. Sekiz yarışmacıyı başlangıç çizgisine geçmelerini bekliyoruz.'

Kendi arabama binecekken gözlerim Lalisa ile kesişti. Beni yeneceğini söylüyordu. Ama ben bu hırsla herkesi geçerdim.

Arabalara binip başlangıç çizgisine geçtiğimde kendimce yeniden bir nefes aldım. Ben bu oyunu kazanırdım.

Büyük ekranda 10'dan geri sayım başladığında seyircilerde ekran ile beraber sayıyorlardı.

Ekrandaki '0' yazısı ve ateşlenen bayrak ile Lalisa ile başbaşa önde gidiyorduk. Onu yenecektim ve ona çok sinirliydim.

İlk turu önde tamamladığında geriye sadece iki tür kalmıştı. Geri kalan herkesi arkamda bıraktığımı sanarken yandan gelen Lalisa'nın arabası ile bu fikrimden vazgeçmiştim.

Kendisi önüme geçerken aynı şeyin olmaması için Tanrı'ya yalvarıyordum.

İkinci turu o önde bitirdiğinde artık son tura geçmiş oluyorduk. Ben gaza daha çok yüklenerek ona yetiştim ve önüne geçtim.

Ani direksiyon çevirerek geri geri sürmeye başladım. Bu sürede de benim gözlerim ondan, onun gözleri benden ayrılmadı.

Ben geri geri giderken daha çok önüne geçtiğimde galiba tüm dünyada duyulacaktı adım.

Onu bu şekilde yenmek benim için bir onurdu.

Ve bitiş çizgisini geri geri geçtikten sonra arabamı düzelttim ve garaja doğru yürümeye başladım.

Herkes arabasını park edip çıkarken ben arabada biraz oyalanmak istiyordum. Onunla konuşacaktım.

Herkesin çıktığını düşünerek arabadan indim. Kendisi de benimle aynı anda indiğinde kaskımı çıkartarak yüzüne baktım.

"Oh, Manoban. Ne kadar güzel bir maçtı."

Kendisi nefesini sinirle soluyarak yanıma geldiğinde gözlerini gözlerime dikti.

"Senden nefret ediyorum." Yüzümde sinsi bir gülüş oluşurken kendisi hiç beklemeden bağırmaya başladı.

"Senden nefret ediyorum! Hayatımı başıma yıkıyorsun! Ama burada bitmeyecek Jeon!"

Sinirle garajdan çıkarken de kapıyı çarpmayı ihmal etmedi. Ben ise arkasından çarptığı kapıya bakakalmıştım. Sessizce kapıya bakarak fısıladadım.

Neden fısıldadığımı bilmiyordum. Ama nedense hoşuma gidiyordu sessiz olmak. "Sen böyle yaptıkça benim sana olan nefretim daha da azalacak güzelim."

≈Bölüm Sonu≈

Ehehehe bu çok güzel oldu gibimsi.

Neyse şunu diyim bu kitap kötü sonla bitmeyecek:))

<3