Lalisa,

890 74 42
                                    

Listelerde biraz gerilemişiz ve bu aralar pek iyi değilim beni mutlu etmek için biraz fazla yorum yapar mısınız? 👉👈🥺💞

-----------------------------

"Lalisa."

Kulağıma gelen minik fısıltı ile kaşlarımı çattım. Uyku sersemiydim. "Lalisa, uyan sevgilim."

Seslice gülümsedim. "Sen sevgilim mi dedin?" Seslice gülümseyip üzerime eğildi. Nefesini hissederken gülümsedim.

"Biraz daha dememi ister misin?"

Sesi hırıltılı çıkarken yutkundum. Böyle, nasıl deseydim. Çok iyiydi. Sessizce mırıldandım. "Hmhm."

"Sevgilim. Uyan!"

Bağırması aniden gözlerimi açmama sebep olurken hızlıca yataktan doğruldum. "Ay! Ya! Ne bağırıyorsun?!"

"Uyanmıyordun çünkü."

Etrafıma göz gezdirdim. Haklıydı. "Doğru. Şimdi ben uyumaya devam ediyor--"

Yatağa tekrar yatmaya çalışırken bileğimden ve belimden tutarak tekrardan kaldırdı. "Ya Lalisa. Kalk ama hadi. Bugün senin yarış var."

Gözlerim aniden açılırken kendime gelmiştim. "Siktir, ben iki haftadır ne çeteye bakıyorum ne de yarışlara. Magazin kesin beni konuşuyordur."

Kafasını salladı. "Uzun zamandır öyle." Elimi alnıma koydum. Aynı zamanda ise hızlıca yatağımdan kalktım.

Dün, havalimanından çıktıktan sonra evde kendi aramızda minik bir gece düzenlemiş, sadece içmiştik.

Ardından herkes evlere dağılırken Jungkook'u fazla alkol etkilememesine rağmen yine de gitmesine izin vermemiştim.

Elime kenardaki telefonumu alarak saate baktığımda gözlerimi açarak Jungkook'a döndüm. "Saat iki?"

Jungkook kafasını sallarken kafamı ciddi misin anlamında eğdim. Kafasını dudaklarını bükerek salladığında hızlıca konuşmaya başladım.

"Kalk! Jungkook kalk hemen üstümü giyinmem lazım of!" Etrafı toplayarak kıyafet seçmeye başladığımda hâlâ yatmaya devam etmesi ile hızlıca ona döndüm.

"Ya kalksana Jungkook üstümü değiştireceğim."

"Bence bana bir sakıncası yok." Ağzındaki yarım sırıtış ile elini ensesine attığında elimdeki kıyafet ile yanına gidip kıyafetle vurmaya başladım.

"Ya! Kalk! Kalk dedim Jungkook!"

Gülerek kalktığında ben de arkasından onu ittim. "Tamam itme itme. Çıkıyorum." Gülerek çıkıp kapıyı kapattığında gülümsedim.

Tüm ayarlarımı alt üst ediyordu. Ne zaman görsem kendimi sürekli gülerken buluyordum. Hızlıca üstüme rahat kıyafetler geçirirken yine gülümsediğimi fark ettim.

Hemen kendini düzeltirken hızlıca hazırlanmamı tamamlayıp çıktım. Jungkook dünkü kıyafetleriyle beni salonda beklerken yanına gittim. "Hadi çıkalım."

"Ne? Kahvaltı etmeyecek misin?" Kafamı hızlıca sağa sola sallarken konuştum. "Zaten biraz başım ağrıyor."

"Gitme istersen." Yanıma gelerek bana sarıldığında gülümsedim. "Sence öyle birşey yapar mıyım?" Kafasını sağa sola salladı. "Doğru tahmin."

Ayrıldığında kenardaki kendi araba anahtarını aldı. "Benimle geliyorsun." Kaşlarımı çattım. "Ama--"

"İtiraz yok." Kafamı sallayarak çantamı alarak peşinden ben de çıktım. BamBam'in ziline basacaktım ama onun da uyumuş olma ihtimalini düşünüp bu seçenekten vazgeçtim.

Daha sonra onu aradım zaten.

Hızlıca çalıştırdığı arabasına binerek kemerimi taktım. Bir de uzun süre görünmememin yanında Jungkook ile gözükmek istemiyordum.

Ki şuan bu imkansızdı. Jungkook ile beraber gidiyordum. Ayrıca bugün onun yarışı yoktu. Yani beni getirdiği açıkça ortadaydı.

Kısa sürede piste geldiğimizde ben inecekken arabayı durdurmadan otoparka çekti. "Burada inmen daha güvenli olur."

Kafamı sallarken gülümseyerek arabadan çıktım. Hızlıca binaya girerek hazırlanmak için dolapların bulunduğu yere geldim.

Üstüme yarış kıyafetlerimi geçirirken aynı zamanda da evden çıkarken aldığım kruvasanı yemeye çalışıyordum.

Kruvasanı iki lokmada bitirerek kıyafetimi giyip kaskımı da aldığımda garaja doğru yürüdüm. Çoğu kişi gelmiş sohbet ediyordu.

İleride Hyejin ve Ryujin'i gördüğümde hızlıca onların yanına gittim. "Kızlar, günaydın!"

"Asıl sana günaydın."

Kaşlarım çatılırken sordum. "Ne?" Hyejin beni hızlıca kenara çekerek sessizce mırıldandı. "Haberleri görmedin mi?"

Kafamı sağa sola sallarken konuştum. "Dün birkaç işim vardı gelince de bizimkilerle biraz takılıp uyudum."

Ne yalan söylemiştim ne doğru. İşim olduğu doğruydu. E bizimkilerle eğlendiğim de doğruydu. Yalan birşey söylememiştim.

"Unnie," Ryujin sakince yanıma geldiğinde daha fazla kaşlarımı çatabilecekmişim gibi çatmaya çalıştım. "Dün havaalanında Jungkook ve sizi çekmişler."

"Ne!" Aniden bağırışım ile neredeyse garajdaki herkes bana dönerken yavaşça kafamı eğip özür diledim. "Nasıl ya?"

Daha fısıldayarak konuştuğumda Hyejin ellerini kaldırdı. "Herkes şuan sizin sevgili olup olmadığınızı tartışıyor."

Telefonumun çalması konuşmamı keserken kızlardan izin isteyip garajın bir diğer köşesine geçtim. "Efendim Jen?"

"Kızım yine neredesin?"

"Pistteyim Jennie." Gözlerim garajda gezinirken yanıtlamıştım. Irene ve Tzuyu'nin bana doğru geldiğini görünce seslice nefes aldım.

"Jennie şimdi kapatıyorum. Sonra konuşuruz." Telefonumu kapatarak onlara döndüğümde Tzuyu ellerini önünde bağlayıp bana döndü.

"Lalisa Manoban, bakıyorum oyuna düşmüşsünüz?" Kaşlarımı çatarak ellerimi cebime koydum. "Ne zırvalıyorsun Tzuyu?"

Histerik bir şekilde gülerken Irene onun yerine konuştu. "Elimize düştün diyoruz. Geçmiş olsun."

Kaşlarımı çatarak yanıtlamam kalmadan yanımdan ayrıldılar. Ben de Hyejin ve Ryujin'in yanına yeniden döndüğümde görmüş olmalılar ki ne dediğini sordular.

Kısaca anlatıp geçmiştim. Ryujin, arkamdan birşeyler çevirdiklerini düşünürken; Hyejin, sadece beni korkutmak için olduğunu düşünmüştü.

Her ne olsaydı, yine de hallederdim.

|Bölüm Sonu|

Az oldu evet

Çünkü hiç hiç hiç yazamıyorum

Bir haftadır anca bunu yazdım

Her neyse işte

Aklıma kurguyu mükemmmmell yapacak birşey geldi ama onun için bölümler ilerlemeli ve ben tıkandım

Neyse işte yine boş yaptım

Hadi görüşürüz

From Black To Pink · LıskookWhere stories live. Discover now