Ben Kralım

1K 97 224
                                    

Dün Baekhyun ile birlikte filmi bitirdikten sonra bir restoranda gidip yemek yemiştik. Yaklaşık 4-5 saat beraber güzel vakit geçirmiştik.

Onunla geçen koca bir günümde yaşadığım herşeyi unutmuş, arada kendini hatırlatma gereksinimi duyduğu için ise bazen meraklanmıştım. Tıpkı şimdi olduğu gibi..

Jungkook:
Şuan neredeyim biliyor musun?

Gözlerimi devirirken gülümsedim ve telefonumu elime aldım.

Ben:
Neden bana soruyorsun?

Jungkook:
Çünkü seninle konuşmak istiyorum.

Ben:
Açıkça da belirtiyorsun?

Jungkook:
Evet?
Ve şu soru işaretlerini ne zaman bırakacağız?

Ben:
Konuşmayı kestiğimiz zaman?
Hatta şimdi?

Jungkook:
Dur dur tamam
Birşey demiştim
Neredeyim şuan

Ben:
Nereden bileyim psikopat adam

Jungkook:
Şimdi de psikopat mı olduk
Hadi söyle neredeyim

Ben:
Hay başlicam neredene
Hah soruyorum hadi
Neredesin

Jungkook:
Senin kapının ön

Jungkook çevrimdışı

Ben:
Hey
Niye bir an çevrimdışı oldun
Jungkook
Salak adam
Hey
Ya
İlla beni sinirlendirecek misin

Telefonumu sinirle yatağımın üzerine atarken ayağa kalktım. "Neredeymiş, nereden bileyim neredesin salak adam. Bir de çevrimdışı oluyor. Sinir adam. Baek!"

Odamdan çıkarken mutfaktan gelen Baekhyun'un sesi ile o tarafa doğru gittim. Mutfağa geldiğimde kestiği salatalıkları yediğini görünce gülümsedim. "Bugün gidiyor musun?"

Dudaklarını büzerek kafasını salladı. "Ya ama üzülme. Geri geleceğim. Geri geldiğimde Jimin hyung'a söyleriz. Siz de barışırsınız."

"Barışmayız."

Kafasını hızlıca bana çevirdi. "Barışacaksınız noona. Adım gibi eminim." Kafamı yavaşça çevirdim. "İyi bakalım, hazırladın mı valizini?"

Kafasını olumlu anlamda yukarı aşağı sallarken konuştu. "Evet hazırladım, şunları yiyeyim çıkarız."

Bu kadar iştahlı olmasına güldüm. Önceden hiç yemez herşeyi bana bırakırdı. Restoranlarda sipariş ettiklerimizin yarısından fazlasını ben yemiştim.

"Ee, Eunwoo ne yapıyor?"

Ağzına birkaç salatalık daha atarken konuştu. "İyi iyi. Çok iyi. Geçen seni soruyordu. Bende geçiştirdim. Buraya geleceğimi bilmiyordu. Habersiz bıraktım onu."

Bu kadar hızlı konuşmasına güldüm. "Peki, geleceğinden haberi var mı?"

"Gittiğimden haberi olduğunu sanmıyoru-"

Kapı zili sesini bölerken onu yemekleriyle yalnız bırakıp kapıyı açmaya gittim. Açtığımda gördüğüm görüntü ile gözlerim kendi kendine büyürken herkesin bakışları kapıyı açan bana döndü.

From Black To Pink · LıskookOù les histoires vivent. Découvrez maintenant