Minik Tavşan Jungkookie

901 82 41
                                    

Gözlerim dışarıda uçuşan kuşları izlerken kapım çalındı. Kalkıp kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm Jungkook ile kaşlarımı çattım.

"Neden geldin?"

"Kahvaltı yapacağız, seni çağırmak için geldim."

"Çağırmana gerek yok." Kapıyı kapatmak için geri çekildiğimde kapı kapanmadan içeri girdi. "Bak Lalisa. Dün dediklerin sinirlerimi bozdu. Eğer böyle devam edersen sana daha fazla katlanamayacağım."

"Ne yaparsın?"

"Ne?" Tırnaklarıma bakarak konuştum. "Ne yaparsın? Geçen seferki yani elimden flash belleği aldığım zamanı kastediyorum, öper misin beni? Aww, fikirlere bak."

Sinirlendirdiği yüzünden oldukça anlıyordum. Ve onu bu şekilde sinirlendirmek aşırı hoşuma gitmeye başlamıştı.

"Lalisa klişe klişe davranmayı bırak."

"Öpülmeyi her zaman sevmişimdir." İlk zamanlarda söylediğim şeyi tekrarladığımda kaşlarını çattı.

"Hoşuma gitti, sinirlenmen."

Yüzümü yüzüne yaklaştırırken konuştum. "Minik tavşanımız niye konuşmuyormuş, aww. Minik tavşanımız sinirlenmiş mi?"

Sözüm biter bitmez yüzümü daha da yüzüne yaklaştırdım. Nefesimi ağzında hissettiğine emindim. "Minik tavşan sinirini nasıl atabilirmiş acaba?"

"Çekil önümden."

"Aww, ben minik tavşanı tahrik mi ediyormuşum. Hemen çekileyim o zaman." Fısıldayarak çıkan sesiyle güldüm.

"Lalisa, çekilir misin önümden."

"Minik tavşan, ne oldu?" Sözüm biter bitmez beni iterek üzerime eğildiğinde duvara yaslanarak gülümsedim.

"Böyle yapma." Diyerek öpmeye başladığında gülerek karşılık vermeden bekledim. Onu hızlıca iterken sinirle ona baktım. "Çık, geleceğim çık." Diyerek sertçe kapıyı gösterdim.

Bunu yapacağımı beklemiyordu büyük ihtimalle. Ona karşılık vereceğimi düşünüyordu. Ama bunu şimdi yapamazdım.

Kendi odamdan çıkarken kapıyı arkasından kapatıp koltukların oraya kurduğum kameraya gittim. Kamerayı elime alarak güldüm. Elime kolay düşüyordu.

Videoyu hızlıca bilgisayara aktardım. Daha sonra beni itip öptüğü kısmı zorla beni öptüğünü göstermek için kestim. Eh, planım gayet de güzel işlemişti.

Sosyal medyadan fake bir hesap açarak en çok bilinen magazin sayfasının mesaj gönderme yerine girdim.

Önce videoyu gönderdim, ardından ise olayı açıkladım. 'Jeon Jungkook, sevgilisini aldatarak zorla Lalisa Manoban'ı öptü. Jeon Jungkook'u Lalisa Manoban'ı sıkıştırırken görünce de videoya aldım. Kısaca; Jeon Jungkook sevgilisini aldatıyor.'

Gönderme tuşuna basarken gülümsedim. "Haha! Şimdi keyfim yerine geldi." Bilgisayarı kapatarak bir kenara bıraktım. Daha sonra ise kahvaltı için onların yanına doğru gitmeye başladım.

Ve artık kabul ediyorum ki, intikam en iyi sonuçtu.

İlerdeki çardağın altında kahvaltılarını yaptıklarını görünce hızla yanlarına gittim. Jimin'in karşısına, Jungkook'un yanına otururken telefonumu bir kenara bıraktım.

"Sizce de burası güzel olmadı mı?" Diyerken elime çatal bıçağı aldım. Jimin, ağzına yumurtadan bir parça atarken konuştu. "Evet, güzel oldu. Saol Jungkook."

"Şey, birşey d-değil."

"Sen iyi misin? Yanakların kızarmış. Ateşin mi var?" Gülerek elimi kızarmış yanağına değdirdiğimde kafasını hafifçe çekti. "İ-iyiyim"

"Ateşin var." Yanına yaklaşarak kulağına fısıldadım. "Minik tavşan." Anında öksürmeye başlarken yavaşça sırtına vurdum. "İyi misin Jungkookie?" 

"İyiyim, ben bir su alabilir miyim?"

Jungkook'a hızlıca yanda bulunan sulardan birini verirken kulağına yaklaştım. "Beni bu kadar istediğini bilmiyordum." Güldüm.

Eminim şuan onu zorluyordum. "Hayatım, iyi misin?" Jisoo, bir bana bir de Jungkook'a bakarak konuştu. Bakışlarım ondan sonra Jimin'e döndüğünde sadece kaşlarını çatarak Jungkook'a baktığını gördüm.

"Daha iyi misin Jungkookie?" Jungkook kafasını sallarken dördümüzün de bakışları onun çalan telefonuna dönmüştü.

Çalan ekranda 'Namjoon Hyung' yazısı çıkarken elini hızlıca telefonunu aldı ve hızlıca ayağa kalktı. "Şey, arıyor beni de ben gideyim. Yanıtlayım, sonra kızmasınlar. Her neyse, gideyim ben."

Hızlıca çardaktan çıkarak biraz uzaklaştı. Telefonunu açarken hararetli bir şekilde birşey anlatıyordu.

"Gelirken birşey mi oldu?"

Jisoo'nun meraklı sorusu karşısında güldüm. Histerik bir gülüş sergilerken konuştum. "Hayır."

"Olduğu yüzünden belli Lisa. Anlatır mısın?"

Kafamı salladım. "Seni ilgilendiren birşey değildi. İşimizle alakalıydı." Sözümü bitirirken bakışlarımı Jimin'e çevirdim.

Kaşlarını çatarak bana sorar gibi olan bakması ile hafifçe kafamı sağa sola sallayıp yemeğime devam ettim.

Jungkook, bir süre sonra yavaşça çardağa geldiğinde sessizce konuştu. "Lalisa, bir gelebilir misin?"

Dilimi dişlerimin üzerinde gezdirirken konuştum. "Tabiki." Ayağa kalkarak yanına gittiğimde biraz uzaklaşmak amacı ile yürüdü.

Sesimiz çardaktan duyulamayacak kadar uzaklaştığımızda hızlıca eline telefonunu alıp birşey aradı.

"Bunu sen mi yaptın?"

Yayınladığım videonun gereği kadar yayılmış olmasına güldüm. "Hey, ne alaka. Baksana, kim yolladıysa gizlice gördüm demiş."

"Lalisa sadece o yeri kesmiş, sen yaptın."

"Hayır belki de videoyu o zaman başlattı? Neden beni suçluyorsun. Ayrıca beni öpmenin bir sebebi varsa bu habere de bir açıklaman vardır."

Arkamı dönerek çardağa doğru ilerlemeye başladığımda hızlıca arkamdan geldi. "Lalisa, dinle. Onu isteyerek yapmamıştım."

Seslice güldüm. "Üstüme kapanan, beni sıkıştıran, beni öpen sendin Jungkook. Ben sana büyü mü yaptım."

"Beni yapmaya zorladın Lalisa."

Gülerek seslice nefes aldım. "Sana zorla beni öp demedim Jeon Jungkook. Artık gitmem lazım. Sevgilim beni bekliyor." Diyerek yanından ayrıldım.

Çardağa vardığımda Jimin'in aynı zamanda Jisoo'nun da bakışları bana dönmüştü. "Ne oldu?"

"Hiç birşey yok. Sadece konuştuk."

Arkamdan gelen Jungkook ile yerimize oturduğumuzda elime tekrar çatal bıçağı aldım. "Ben sevgilim ile biraz yürüyüşe çıkacağım."

Jisoo ayağa kalkarak Jungkook'u da kaldırdığında gülümsedim. "Gidin de sevgilin sana nasıl yalan söylediğini göstersin. Görüşürüz!"

-------------

Selamün aleyküm

Ay ben bu aralar ne çok bölüm atıyorum

Her neyse

Yeni çıkardığım kitaba bakın şiddetle öneriyorum

Şlwolslqkslakzlallzlwlzlw

Hadi boş yapmadan gider ben

Bu sefer sınır az veriyorum çünkü az yazdım ve pek yorum yapılacak bişi yok

Sınır; 21 oy, 60 yorum

Az ama yaparsınız

From Black To Pink · LıskookTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang