Sen Benim Kardeşimsin Jimin

912 88 44
                                    

Okuyuculardan birisi yorum sınırına göre yorumunu ayarlayacağını söylediği için sınırı başa koyuyorum şllamslakdlamdlsmxls

Sınır; 23 oy 70 yorum

"Lisa."

Duyduğum sesler ile yavaşça bulunduğum yatakta esnerken gelen ışıklar gözüme yansıyordu. Bu yüzden gözlerimi açamıyordum.

Aklıma birinin bana seslendiğini hatırlayınca elimi gözüme siper edip yavaşça gözlerimi açtım. "Siktir."

Karşımda gördüğüm Jimin ile korkarak geri çekilirken gözlerine baktım. Bana dünkü gibi değil, pişmanlıkla bakıyordu.

Üzerine geçirdiği boyunlu kazağı çenesine kadar çekmişti. Ellerini tıpkı bir çocuk gibi diz kapaklarına koymuştu.

Bahse girerim ki, böyle zamanlar en tatlı olduğu zamanlardı. Dağılmış saçları gözlerini öne çıkarıyordu. Dudakları ise büzülmüştü.

Yani, dokunsan ağlayacak durumdaydı.

"Jimin."

"Lisa ben dün olan herşey için özür dilerim. Bazen sinirlerime hakim olamıyorum. Ben gerçekten çok özür dilerim."

Yavaşça yattığım yerden doğruldum. "Beni dün çok korkuttun. Hem senin için endişelendim, hem kendim için Jimin."

Elini yavaşça yanağıma koydu. "Özür dilerim. Senin gününü de mahvettim, herşey mahvoldu."

Kafamı yavaşça salladım. "Hayır hayır, sen hiç düşünme bunları. Öyle olmadı, senin isteyerek yapmadığını biliyorum."

Tekrardan kafasını eğdi. "Artık ben çıkayım, sen de hazırlan. Şehire dönüyoruz."

Kafamı sallarken ayağa kalktım. Kapıdan çıkmadan önce hızlıca yanına gittim. "Jimin, üzme kendini. Gülümse."

Ellerimi yavaşça yanaklarına, dudaklarının kenarına götürdüm. "Bak böyle bunları yukarı çekiyorsun." Elimle dudaklarını yukarı doğru çektim.

"Sonra gülerken gözlerini kısıyorsun." Gülerek gözleri kısıldığında ben de gülümsedim. "Hah! Şöyle!"

"Teşekkür ederim." Sözü biter bitmez sarılırken kollarımı sırtına koydum. "Ahh, yapma şöyle."

Ayrılırken tekrardan gülümsüyordu. Tekrardan kapıdan çıkarken ben de arkasından, onunla beraber çıkıp kendi odama geçtim.

Aslında Jungkook'un odasını toplasam biraz daha iyi olabilirdi ama. Çıkmıştım artık.

Kendi odama hızlıca geçerek üzerimi değiştirdim. Rastgele etrafı toplayarak eşyalarımı tekrar düzenli bir şekilde valize koyduğumda daha giymek için getirdiğim ama giyemediğim elbiselerimi fark ettim.

Olsun, başka zaman giyerdim.

Valizimi ve odanın anahtarını da alarak dışarı çıkıp kapıyı kapattığımda Jimin karşımda beni bekliyordu. "Hadi gel, anahtarları verelim. Beraber gideriz."

Kafamı sallayarak onu onayladığımda önden yürümeye başladı. Ben de hemen peşinden takip ederken ilk geldiğimizde oturduğumuz lobiye gelmiştik.

Jimin'e anahtarımı uzatırken konuştum. "Ben, arabaya geçiyorum."

Kafasını sallarken elimdeki kartı alarak ilerledi. Ben de arkamı dönüp lobiden çıktım. İlerdeki garaja geldiğimde karşımda ilk geldiğimdeki gibi iki araba vardı. Bizim ve onların.

From Black To Pink · LıskookWhere stories live. Discover now