8

24.8K 1.4K 493
                                    

Selam!

Nasılsınız? Ben pek iyi değilim.

Gıda zehirlenmesi geçiriyormuşum, normal semptomların yanında baş dönmesi filan yaşanınca hastaneye gittik. Bir gittim geldim yani.

Hayır, akşamdan akşama yemek yiyorum zaten.

Neyse.com

Bir de şey var, 3K okunma olmuş, tenkyu herkese...

Bu bölüm biraz uzun ve hüzünlü neyse okumaya geçin hadi.

Bir de oy ve yorum bir zahmet, şu kardeşinize.

Neyse iyi okumalar.

O zaman ne diyoruz: Bismillah.
(Plizz sağ elle kaydırınız.)

Tam eve girecektim ki, aklıma gelen şeyle durdum.
Beynimdeki şüphe dalgaları devreye girdi:
Ne demişti Möge aplamız "ben bir şeyden şüpheleniyorsam, doğrudur."
Öyle mi demişti ya?

Ne demişti o bana "Tek gel." Neden dedi ki?
Ulan, siz büyüdünüz de bana plan mı yaptınız? Döverim sizi ha, seve seve.

Tam geri dönecekken aklıma gelen şeyle durdum. Ya öyle bir şey varsa? Sonuçta o adamdan beklenir değil mi? Çözüm yolu bulmak için bakınırken az ilerideki dönerci dükkanını fark ettim. Seni bana Allah gönderdi.

Dükkana doğru koşup nefes nefese kapıyı açtım. "Kimse yok mu?"
Bir adam çıktı. "Bana yardım eder misiniz? Lütfen. Arkadaşım aradı, şuradaki evde yaşıyor," dedim nefes nefese elimle evi gösterirken.

"Bir şeyler oluyor galiba, yalnız gidemedim. Nolur yardım edin..." Ulan beni de yalvarttınız ya, ne diyeyim ben başka.

Hemen kasasından bıçak çıkarttı, sırıtarak "gidelim." dedi. Ulan bu baştan hazırmış zaten. Kaos sever abi...

Hızla apartmana girip ikinci kata çıktım. Ona merdivende beklemesini söyleyip kapının önüne geçip kapıyı çaldım. Kapı hızla açıldı.

Tahmin ettiğim şey olmuştu, o kızla adam kapıyı gülerek açmıştı. Ex amcam beni tam içeri çekecekken biri tarafından geri çekildim.

Zaaaa, kısasa kısas. Dönerci abi&Yaprak

Ama adamın yere yığılmasıyla ne olduğumu şaşırdım. Derin adamı eterli bezle bayıltmıştı.
Ulan yardım edelim dedik bin pişman ettin.

Ben tam kaçacakken amcam kolumdan tuttu ve ağzıma bezi bastırdı, gerisini Allah bilir.

Ulan çok pis düştük tongaya...
.
.

Bir gittim geldim. YaRabbi şükür.

Ne oldu bana?
Aha, hatırladım da ben niye önümü göremiyorum? Kör mü oldum yoksa?

Etrafıma bakındığımda buranın neresi olduğunu anladım. Gözlerim hızla açılırken elimle kapıyı arayıp açmaya çalıştım.

"Çıkart beni buradan lütfen." dedim nefes nefese.

Yine aynı yer, o karanlık küçük oda. Kabuslarımın ev sahipliği yaptığı mekan...

Yine söylüyorum karanlık küçük oda, KARANLIK KÜÇÜK ODA!

Gözlerimden yaşlar akmaya başlarken aklıma gelen anıyla daha çok ağlayıp derin derin nefesler almaya başladım.

Kriz geçirebilirdim ve ben bu fırsatı o adama veremezdim.

Flaşlı back:

Yaprak kardeşimiz 4,5 yaşında.

Yaprak bugün çok mutluydu. Çünkü babasıyla bebe bisküvisi yemişlerdi. Babasının en sevdiği şeyi yemek onu çok gururlandırmıştı.
(Yaprak bugün çok mutluydu diyince aklıma el Ela tutuşan Teletabiler geldi. Yaprağı sarı olan, babayı da kırmızı olan ddlşsia)

Yaprak KızTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang