23

15.5K 1K 236
                                    

|Pinhani: Dön Bak Dünyaya|

Selam!
Yine ben

Yeni kitabım yayında, profilimden bulabilirsiniz...

Geçen bölüm ithaf istenmiş, edelim o zaman, semazenlergibidonme
İthaf isteyen yazabilir <3

İyi okumalar, oy verip yorum yapmayı unutmayın...

"Ya tamam, geldim!" diyip telefonumu çantama attım. Dün konuştuktan sonra 'yeni tanışmış elitler gibi' lüks restoranlarda yemek yiyecektik, yani aç kalacaktık...

Kapıyı açıp odamdan çıktım. "Balon olsan çabuk patlarsın be Efe!" dedim. Kapımın önünde dikilmiş papağan gibi söyleniyordu.

"Hah geldin mi abla? Sen böyle mi gideceksin?" diye sordu.
Üstümde siyah geniş bir pantolon, ve beyaz boğazlı bir bluz vardı. Üstüne de kot ceketimi geçirmiştim.
Ona onaylar anlamda başımı sallayıp yürümeye başladım. Merdivenlerden inip salona geçtik. Herkes hazırlanmıştı. Ben salona girince bana baktıktan sonra derin bir oh çekip işlerine geri dönmüşlerdi.

Bazen kendimi kombi gibi hissediyordum. Banyoya girmeden önce kontrol edip 'oh' çekersin ya...

Mirza amcanın baş hareketiyle hepimiz kapıya yöneldik. Hepimiz bir yere yönelince yer kırılacakmış gibi hissediyorum!

Ayakkabılıktan her zamanki siyah botumu, siyah montumu ve siyah beremi alıp taktım ve Poyraz'ın arkasından ben de dışarı çıktım. Yıldırım gelip elimi tuttu "Benimle geliyorsun güzellik." dedi. Diğerleri sinirle hayıflanırken ben kaşlarımı çatmıştım.

"Bırak elimi, ben tanımıyorum seni!" dedim.
O da kaşlarını çatıp "Ne?" derken ben açıklama gereğinde bulunup konuşmaya başladım "Ya Kaan bey demedi mi, yeni tanışıyormuşuz gibi yapalım diye! Ben oradan tanımadığım her erkeğin elini tutacak ve arabasına binecek gibi mi duruyorum? Lütfen çantayı kafana yemeden bana taksi çağırın!" dedim.

O da oflayıp "Saçmalama Yaprak gel işte, hem bu saatte taksiye mi bineceksin, olmaz!" dedi.
"İyi ben de burada kalırım böyle!" dedim inatla. Durduğum yere çöktüm. Yer de soğukmuş.

Kolumdan çekerken "Yaprak kalk hasta olacaksın!" dedi. İnadım bazen tutuyordu böyle saçma şeylerden. Ben de omuz silkip daha çok yayıldım. Evet, yere.

Poyraz da gelip eğildi. "Hadi abicim kalk bak güzelim. Hem pantolonun da kirlenir, hadi güzelim!" deyip bana bakmaya başladı.

"Nereye kusuyoruz?" diyip sağıma soluma bakınmaya başladım. Bakmayın iğrenirmiş gibi yaptığıma, dokundu bir yerlerime.

Yıldırım "Bu böyle olmayacak!" diyip beni oturduğum halimle kucağına aldı. Ulan!
"İndirmeyeceksin dimi?" dedim umutsuzca.

"İki katınım." diyip güldü. "Ayı!" diye mırıldandığımda duymuş olacak ki bana bakmaya başladı. "Arı diyecektim, çok çalışkansın ya."
Bunun üzerine herkes gülmeye başladı. Canım ben, herkesi güldürüyorum!

Arabaya bindik. "İkinci bu," dedi gülerek.
Ben de burnumdan gülüp "Evet ya, ne zamanlardı... Çok güzel kandırırdın bir de." dedim. Bakmasam da bozulduğunu hissediyordum.

"Hastayım ben," dedi. İçimi anlamlandıramadığım bir korku kaplarken ona döndüm.

"İlaçlar içiyorum. Bazı psikolojik sorunlar yani," diye devam etti. "Allah seni ne etmesin, ben de başka bir şey sandım. Neyse devam et."

"Onun varlığında yaptığı bazı şeyler sinirlenmeme yol açıyordu. Sonra da psikolog önerisiyle ilaçlar içmeye başladım. Çok ciddi değil durumum ama yine de sorunlarım var, güvenmek gibi... Biliyorum, yaptığım hataydı ama işte yönetemedim kendimi. Bir de hem annemizden hem de o kızdan dolayı acı çekmek zor oluyor. Ve ben patlayacak, bana yapılanları yapacak insan aradım kısacası." dedi. O konuşmadan ben sözünü bölüp
"Ve beni seçtin." dedim.

Yaprak KızWhere stories live. Discover now