29

10.6K 821 138
                                    

|Bütün İstanbul Biliyo~İkiye on kala|

Selam!
Hoşgeldiniz?

Nasılsınız? Hadi bir konu açın sohpet edelim. Canım sıkılıyor.

Bir de oy ve yorum atarsanız çok sevinirim. Yorumlar çok az geliyor, üzülüyoruz ama.

İthaflar gelsin... oykusu1507 yasanmamissayilanlar _Ayicikellanizz  -mavinindenizi- LAZKIZI137 blue_moon35 arrryyaaayy
İsteyenler yazabilir yine

Başlıyoruz o zamann!


Etrafımdaki uğultularla gözlerimi açtım. İki dakika uyuyamıyorum ama!
Kapıya baktığımda yine ve yine tüm kabilenin burada olduğunu gördüm.

Elimi sallamak için kaldırdığım sırada gördüğüm şeylerle şoka girdim. Yatağın her yerinde yastık vardı ve kımıldamam imkansızdı.

Yıldırım'a baktım.
"Kusura bakma ama sen de kurtlular gibi uyumasaydın böyle olmazdı. Canın acıyacak diye böyle yaptım en sonunda." dedi.
Gerçekten hareketli yatardım ama bunun böyle şeyler yaratacağını hiç düşünmemiştim.

"Kızım, nasılsın iyi misin?" diye sordu Kaan bey. Ama hala telaş içindeydi sanki, kaşları çatık bana bakıyordu.
"İyiyim, Allah razı olsun." dedim gülerek.

O da bir 'oh' çekip alnımdaki saçları çekip alnımı öptü. Iy vıcık vıcık!

"Ben çok acıktım." dedim.
"Biliyoruz. Biz de sana çorba getirdik. Böyle bol kemik sulu bir yoğurt çorbası." dedi Mirza amca ballandıra ballandıra.

"Çorba mı?" ama ben ölümden döndüm...
Bunu tebrik etmek için çiğköfte alırlar diye düşünmüştüm...

"Evet. Boğazını zorlamamamız lazım, o yüzden sıvı şeyler tüketmen lazım. Hadi bakalım." dedi Kaan bey. Ben de ona boş boş baktım. Ne hadi?

Bana dönüp "Sana demedim." dedi. Benim gibi mandalara kelime oyunu yapmayın ama.

Çantanın içinden bir saklama kabı ve kaşık çıkarttı. Yatağımın kenarına oturup çorbadan bir kaşık aldı. Kendi bir yudum içti. Başını olumlu anlamda sallayıp bir kaşık daha alıp bana uzattı.

"Gerçekten böyle evcilik mi oynayacağız?" dedim şaşkınlıkla.
"Ya kızım söylenme işte, baban sana çorba içirecek." dedi.

Ben de şaşkınmış gibi durarak yanımdaki Efe'ye döndüm. "Şimdi sözünü dinlemek gerek değil mi?" dedim. O da gülerek başını salladı. Ben de seslice ekledim "Şimdi odadan filan kovar, dinleyelim sözünü." dedim.

O olay gerçekten çok saçmaydı. Eğer haklılık payı olsaydı gerçekten kendime dert etmezdim ama haklı değildi. Ben de en az onlar kadar acı çekmişken ve onlara karşı küçücük bir hatam olmazken onların önyargıyla yaklaşmasını ve gerçekten kalbimi kırdıklarını belki de ileride çok iyi bir aile olsak da hatırlayacaktım. Ve bu hep bir yara olarak kalacaktı...

Odadakiler sessizleşmişti. Kaan bey ise ayrı bir hale bürünmüştü. Ay şimdi bu kalp krizi filan geçirir, en iyisi ben yine toparlayayım. "Hadi içireceksen içir, çorba buz kesti." dedim.

O da bana bakıp gülümsedi ve kaşığı ağzıma uzattı. Ben de manda gibi çorbamı içmeye başladım.
.
.

Çorbam bitmiş duvarı izliyordum. Bir dakika, ben niye duvarı izliyordum? İçimdeki şizofreni duygularını spatulayla yok ettim ve etrafıma bakındım.

Yaprak KızWhere stories live. Discover now