43

3.8K 204 41
                                    

Seeeelamlarrrrr :)

500.000 OLMUŞUZ BEN BİR BAYILDIM UÇTUM.

1k olduğumuz zamanlardaki sevinçlerimi hatırlıyorum şimdi buralara gelmek Allahım Bismillah... 




"Oglum, oglum, dur yavrum!" diye çığlık attım. Çok merak ediyordum, bahçeye horoz koysak ötmeyeceği bir saatte biz neden okula gidiyorduk. Ve neden benim okul aşığı bir ikizim vardı? Ve benim neden yüzüm ıslanmıştı?

Islanmıştı? 

"BULUT! GİRECEK TABUT ARA KENDİNE!" dedim yataktan yavaş yavaş kalkarken. O çoktan toz olmuştu zaten. Ben de ilk lavaboya girdim. "Geldim yine mahalleye baktım etrafa..." Etrafıma şöyle bir bakındım. Peder iyi iş yapıyordu ha...

Lavaboda işlerimi halledince kıyafetlerimi giyinip çantamı aldım işte. Okul formamız vardı, ama bende o formayı giyecek göz yoktu. Sweat olmasına rağmen çok rahatsız görünüyordu ve ben o formanın içinde bırak 8 saat kalmayı 1 dakika bile kalamazdım. Üstüme siyah bir sweat geçirmiştim, bu da olurdu. Yani bence. 

Aşağı indiğimde kimse yoktu. Ne yani kraliçeyi kimse karşılamayacak mı? 

Ancak arkadan babam gelince başımı öpüp "Günaydın kraliçem." dedi. Sana da köle. "Günaydın." dedim. "Biz işe gidiyoruz. Arabayla bırakırlar sizi, bir isteğin var mı?" dedi. Aklıma gelen son dakika şeyiyle "Ha!" diyip yerimden sıçradım. 

"Matematik hocası problem kitabı istemişti." dedim gülümseyerek. "Tamam kızım ne kadar lazım?" dedi. "200" diye mırıldandım. Anında çıkartıp verince gülümseyip cebimdeki cüzdanıma koydum. 

Aslında kitap 18 liraydı. Kısacası 182 lira cepte... Kapıya doğru giderken mırıldandım. "Benim adım Serdar Tezcan, dolandırıcılar kralıyım." Şu zamanlarımda ne halt varsa yiyordum ancak ahirette günahını aldığım herkes bana hareket çekecekti.

Kapıya vardığımda bir şeyler eksikmiş gibi geliyordu. Eksik olan şeylerin ne olduğunu hatırlayınca içeri doğru bağırdım. "Efe, Bulut, Çınar! Come in! I wait you!" Evet ingilizceyi seviyordum ve evet ingilizce hocamız çok yakışıklıydı. 

Bana doğru yağdırarak koşturan Efe'yi görünce sımsıkı gözlerimi kapattım. Allahım ben daha çok gençtim, neden ben! Yere sert bir şekilde düşmemizle içimdeki maç sunucusu gol diye bağırdı. 

Efe her yerimi öperken ben derin derin düşünüyordum. Bugün daha gün aymadan 80 yaşıma varmıştım. Bulut Efe'yi hemen üstümden çekerken ben sakince ayağa kalktım ve yere baktım. Bulut "Ne oldu?" diye meraklı bir şekilde bana bakarken ben gülümseyerek "Organım kalmış mı diye bakıyorum." dedim. 

Efe üzgün gibi görünerek yanıma gelirken "Abla özür dilerim." dedi. "İçinden yanağını ısırıyorsun sus Efe ya! Şerefsiz!" diyip botlarımı ayağıma geçirdim. Ardından keko montumu da üstüme geçirip başıma her zamanki beremi taktım. Her şekilde holigan kekosu olmayı başarıyordum.  Ardından nihayet evden çıktık. 

Acaba ben Miraç amcayla falan mı yaşasaydım? Adam zaten tüm gün tuvaletteydi, ev bana kalırdı. 

Hepimiz arabaya geçince telefonuma mesaj geldi. Ata'dandı. 

Ata: Günaydınn <3 

Ona günaydın yazıp telefonumu kapattım. Dün gece odama geldiğimde                                           "Beni unuttun sanırım :(" diye mesaj atmıştı ve oradan konuşma başlamıştı. Ve sanırım flörtleşmeye başlamıştık. Çünkü 4'e kadar yazışmıştık ve şu an saat 8'di. Evet 3,5 saat uyumuştum...

Yaprak KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin