32

8.4K 815 221
                                    

Selam
Hoşgeldinizzz

Direkt uzatmadan başlıyorum...

|Sınır: 405 oy, 160 yorum|


Dün gece biraz daha kaldıktan sonra çok geç olmadan eve geri dönmüştük.

Bu akşam geri dönecektik. Yarın okul vardı, ben gitmesem bile ailede gidecek başka üyeler de vardı.

Şimdi de hazırlanmış, aynadan kendime bakıyordum. Düz siyah bir eşofman takımı giyinmiştim. Dedemle küçük bir tur yapacaktık.

Her ne kadar diğerleri de gelmek istese de dedem uygun bir dille reddetmişti.
'Susun lan itler!' diyerek...

Aynadan son kez kendime baktım. Zordu...
Muhteşem olmak çok zordu...

Odadan çıkıp yavaşça ve tutunarak merdivenlerden indim. Doktor istirahat et demişti ama mübarek ben kurtlular gibi iki dakika yerimde duramıyordum.

Kapıdan koltukta oturan dedeme seslendim. O da gelince ayakkabılarımızı giyindik. Montumu tam alacakken Kaan bey aldı ve bana yavaşça giydirdi.

"Kızım kendine çok dikkat ediyorsun, yaralarına zarar verecek bir şey yapmıyorsun ve bir şey olduğunda beni arıyorsun." dedi.

Ben tam konuşacaktım ki dedem konuştu "Lan eşşek sıpası, bir çocuğa bakamayacak mıyım ben ha? Hadi yürü işine!" dedi Kaan beye.

Ay çok iyiydi. Ben de böyle azarlasam ne yapardı acaba. Kaan bey de bozulmuşlukla salona doğru yürümeye başladı. Giderken de bana dönüp eliyle telefon işareti yaptı.

İnadına telefonu kapatmazsam...

Biz de kapıdan çıktık. Dedem koluma girip yürümeme yardımcı oldu.
"İlk önce seni kahveye götüreyim de kıskansınlar bi." dedi.

Sanki 4. sınıf arkadaş ortamına telefonunu gösteriyor, kız gibi. Yapmayın Allah aşkına!

Birkaç dakika yürüyüşten sonra kahvehaneye geldik. İçeri girmezdik herhalde, girer miydik?

"Selamın Aleyküm" diye selam verdi dedem içeridekilere. Tüm gözler ona dönerken herkesten de lafının karşılığını almıştı aynı zamanda.

"Torunumu getirdim." diyip içeri doğru adımlamaya başladı.

E ben burda kaldım saksı gibi.

Dedem yanında beni göremeyince etrafına bakınmaya başladı. Beni görünce kaşlarını çatıp "Gelsene kızım şuraya." dedi.

Toplum içinde azarlıyorsun filan, raconumuz bozuluyor ama.

Ben de yavaşça içeri girdim.
Emmi cennetine düşmüş gibi hissediyordum kendimi.

"Torunum Yaprak, ufak bir talihsizlikten dolayı yürümekte zorlanıyor da." dedi nazikçe.

Ufak bir talihsizlik?
"Araba üstümden geçti." dedim gülerek.

Etraftan geçmiş olsun sesleri gelmeye başlamıştı şimdi de. Bunlar bireysel konuşamıyorlar mı acaba?

Sonra etrafıma bakınmaya başladım. Sıradan bir mahalle kahvesiydi işte, abartılacak bir şeyi yoktu.

Masalara bakınırken gördüğüm şeyle durup sırıttım. Okey takımı ve 3 kişi...

4. aranmıyor mu sizce de?

Yaprak KızTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang