10.Bölüm•

25.2K 1K 114
                                    

İyi okumalar.

2:00

Parmaklarım ağrımaya başlamıştı.
Çok hızlı bir şekilde kod yazıyordum, kendimi belli etmeden içeriye sızmalıydım.
Bir yandan da Kuzey ile konuşuyordum.
Takıldığım  yerlerde ondan yardım alıyorum o da yapamazsa kendi kıdemli öğretmenlerine soruyordu.

Belgelerin çoğu tahminime göre eldeydi.
Çünkü internette fazla bir şey çıkmıyordu.
Ve elde olan belgeleri almak için gerçekten yürek yemiş olmalıydım.

Aklımdan geçmedi değil.Ama ben bu sakarlıkla bunun riskine hayatta giremezdim.Artık internette ne kadar bulursam onunla yetinecektim.

Ayrıca bir yandan da elimde ki listeye göz atıyordum ,aklımda birisi vardı.
Adam bir çok mafyaya siber saldırı da bulunmaya çalışmış ama başaramamıştı.
Rustu.Kendi ülkesinden kaçarak Türkiye'ye gelmişti.
Adam hakkında daha çok şey bulabilirsem elimde ki cihazı onun cihazının kopyası yapabilirdim.

Bu sayede elimde kanıt da olacaktı.
İç çektim ve çikolatayı ağzıma attım.
Ne yazık ki ekran başında gündelik ben olamıyordum.Daha farklı bir kişiliğe bürünüyordum.

Ayağa kalktım ve gözlüğümü çıkardım.
Kuzey'e benden bu kadar mesajı atıp yatağıma geçtim.
Bugün fazlasıyla yorulmuştum ve acayip uykum vardı.

Uyumak için direnen gözlerim sonunda uykuyla buluştu.

°°°

Sabah Dilara'nın beni şaşırtarak hazırladığı kahvaltı ile uyandım.
-Vayy vay.Sen yumurta kırmayı bilir miydin?
Dedim alayla.
Bir yandan da salatalığı ağzıma atmıştım.

Bana yan  yan baktı.
-Ne var kızım? İçimden geldi işte.
Güldüm.
-Eline sağlık.Sonunda vitaminli bir şeyler girecek mideme.
Dilara meyve sularını alarak masaya oturdu.
-Bugün belki sizin şu şirkete uğrarım.
Kafamı kaldırdım.
-Neden?
Omuz silkti.
-Bilmem bi uğrarım görürüm.Evde sıkılıyorum.
-İyi sen bilirsin dedim meyve suyunu kafama dikerken.
-Hadi ben kaçtım burayı da artık sen toplarsın dedim sırıtarak.

Ama o telefonuyla meşguldü.
Ona sataşırdım ama okula geç kalmak istemiyordum.
Hızlıca çantamı alıp çıktım.

Okula vardığım da sonunda Nida'yı görmüştüm..
-Nerelerdesin kızım sen?
Dedim hesap sorarcasına.
-Ay hiç sorma..Öğretmen Bir proje verdi ki onunla uğraşıyordum.
-Sana ne diyeceğim.Şu Poyraz'ın yanında ki kız varya bizim burada okuyan.

Kafasını salladı.
-Dün o şirkete geldi.Neden bilmiyorum ama Andrew'in odasına girdi.Ben de fırsat bu fırsat diye odadan kaçtım tabi orası ayrı.
Kaşlarını kaldırdı.
-Ne işi varmış ki onun orada?
Bilmem dercesine dudağımı büzdüm.
-Umrumda da değil açıkçası.

Dersin başlamasına son 10 dakikaydı.
-Eee sen Poyraz'la bir daha nasıl görüşmeyi düşünüyorsun dedim alayla.
İç çekti ve mavi gözleri ileriye doğru daldı.
-Ohoo kızım Sen harbi aşık olmuşsun.
Dedim gözlerimi büyüterek.
Ben çocuğu kafaya taktığını sanırken bu çoktan aşık olmuş.
-Bilemiyorum Beste.Sanırım bu imkânsiz bir şey olacak.
-Pes mi ediyorsun?
Hafifçe gülümsedi.
-Eğer olmazsa zorla yapamam.Çocuk daha beni tanımıyor bile..Ayrıca hastane de bana öyle bir baktı ki bütün hevesim söndü.

Onun adına gerçekten üzülmüştüm.
Morali çok bozuk duruyordu.Zilin çalması ile ayaklandık.
Umarım kader onları bir araya getirirdi.

Benim de moralim düşük bir sekil de  sınıfa girdim.
O sırada Tolga'yı görmemle dünkü şeyler aklıma geldi.
Hemen yanına gittim.
Beni görmesiyle kafasını kafasını kaldırdı.
Yüzünü inceledim,Yaraları daha iyi duruyordu.
-Aferin hastaneye gitmişsin.
Dedim ters ters ona bakarak.

Mafya ve Hacker +18Donde viven las historias. Descúbrelo ahora