39.Bölüm•

18.1K 704 204
                                    

İyi okumalar

-Beste..Beste uyan.
Birinin beni dürtmesiyle gözlerimi hızla açtım ve doğruldum.
Başımda Maria'yı görmeyi beklemiyordum.
-Noldu?
Dedim ayılmaya çalışırken..

Uyandığımı görünce nefesini veren Maria baygın bakışları ile bana baktı.
-Ne olacak saat 11 oldu hâla uyuyorsun.Abimle dün kötü atıştığınızı düşünüp aslında gelmeyecektim ama yardımına ihtiyacım var.
Kaşlarımı çattım.
Atışmak mı?Dün gece aklıma gelirken gözlerimi sıkıca yumup geri açtım.
-Ne yardımı Maria? diyerek konuyu değiştirdim.

Bu arada Andrew çoktan işe gitmiş olmalıydı.
-Hemen hazırlan gitmemiz gereken bir yer var dedi ve daha da bir şey demeden heyecanlı heyecanlı odadan çıktı.
Arkasından saf saf bakmakla yetindim.

Biraz daha yatakta durup hayatı sorguladıktan sonra kalktım ve lavaboya gidip işlerimi hallettim.
Ardından üzerimdekileri çıkarıp ne giyebilirim diye dolaba bakındım.
İnsan nereye gideceğimizi söyler de ona göre giyinirdim değil mi?

Gündüz vakti için abartılı olmayacak şekilde siyah kot pantolon alıp üstüne
Koyu yeşil kısa kazak ayarladım.
Hızlıca seçtiklerimi giyinip dağınık saçlarımı yukarıdan sıkıca topladım.
Maria'nın odaya girmesiyle ayna dan bakışlarım ona çevrildi.
-Hazırlandın mı hadi?

Tek kaşımı kaldırıp ona döndüm ve baştan aşağı inceledim.
Mini kalem eteği ile bacakları adeta gözler önündeyken üstüne giydiği ince dar sweat onu pek de sıcak tutacak gibi durmuyordu.
-Maria hâla yaz gelmedi bu ne hâl? Dedim sırıtmamaya çalışarak.
Omuz silkti.
-O yüzden hava daha da soğumadan gitsek iyi olur.

Botlarımı elime alıp telefonumu da arka cebime koyduktan sonra Maria'nın peşinden gittim.
-Daha kahvaltı yapmadım diye de bir yandan da isyan ediyordum.
Merdivenden inerken yardımcı kadının tepsisinde ki kuruvasanı aldı ve bana verdi.
-O zaman hemen et.

Göz devirdim ve bir yandan verdiği kuruvasandan ısırık alıp bir yandan da onu takip ettim.
Yine ne işler peşindeydi bir anlasam.
Dışarı çıkınca Maria'nın titrediğini gördüm.Ama bozuntuya vermeden ilerledi ve korumaya gülümseyip bahçe kapısını açmalarını bekledi.
Ben tam sorun çıkacak diye düşünürken genç koruma da Maria'ya gülümsedi ve kapıyı açtı.

Gözlerimi büyüttüm.
-Dün yaşanılanlardan sonra evden çıkmamıza bile izin vermez sanıyordum.
Maria dudaklarında gülümseme ile açılan kapıdan çıktı ve arabasına doğru gitti.
Tabi ben de peşinden.
-Yıllardır Andrew Celanto'yu tanıyan biri olarak ikna etmem çok da zor olmadı.

Yüzünde ki zafer ifadesi açıkçası haklı bir ifadeydi.Çünkü Andrew'e karşı zafer kazanmak pek de mümkün olmayan bir şeydi.

Daha da sorgulamadan arabaya bindim.

10 dakika sonra 'Maria nereye gidiyoruz'u 5. Kez sormuştum.
-Kızım bir sabret göreceksin.
Kalabalık trafiğe girdiğimiz de zar zor bir park yeri bulup park ettik ve araçtan indik.
Ben yine Maria'yi takip ediyordum.O da bir elinde ki kağıda bir de etrafına bakınıp yürüyordu.

Sonrasında aradığını bulamamış olmalı ki bir sokak satıcısının yanına doğru ilerledi.
-Pardon,Princtle Stüdyo nerede?
Adam kafasını kaldırdı ve kaşlarını çattı.
-Princtle Stüdyo mu?
Bunu dedikten sonra gözlerinde bir ışık yandı ama anlamadım.
Parmağıyla karşı caddeyi gösterdi.
-O cadde üzerinde ilk sağa döndüğünüzde hemen karşınıza çıkar.

Maria teşekkür edip hızla gösterdiği yere doğru yöneldi.
-Stüdyo ne alaka Maria?Artık ne karıştırdığını bana da söyleyecek misin?
Diye patladım.
Durdu ve nefesini verip pes edercesine ellerini kaldırdı.
-Tamam anlatıyorum.Modellik için başvurdum ve kabul ettiler.Yani fotoğraf çektireceğim.Bu kadar.

Mafya ve Hacker +18Where stories live. Discover now