Mafya ve Hacker +18

44.Bölüm +

Uzun zaman sonra yeniden buradayım 🍃
Okul bitti ( ben de bittim)
Ve şimdi kitap yazma vakti🥳
Yazdığım bir kitap daha var içime sinerse yayımlayacağım ^^

Yazım hataları varsa uyarabilirsiniz kontrol etmeden atıyorum 🥺

İyi okumalar

O meşhur aile yemeğine 2 saat kalmıştı.

Ne giysem diye düşünürken telefonuma gelen mesajla bakışlarımı kıyafetlerden çekip telefonumun olduğu yere doğru gittim.
Mesaj Nida'dandı.

Ben heyecanlandım.Ne giysem karar veremiyorum.
Sırıttım.Sürekli bana tavsiye veren Nida şimdi benden tavsiye istiyordu.
Rahat olll.Bırak baban heyecanlansın.Ya da müstakbel kayınpederim.
Yazıp gönderdim.Sonuçta bu yemekte onlar da kendi durumlarını açıklayacaktı.
Bunu yazdıktan sonra duraksadım ve bir anda gülmeye başladım.
Nida ile Andrew'in üvey de olsa kardeş olacakları aklıma geldikçe gülesim geliyordu.

-Benim sevgilimi bu kadar güldüren nedir?
Andrew'in sesiyle irkildim.Onun odaya girdiğini duymamışım bile.
-Önemli bir şey yok.Nida ile konuşuyordum.
Kafasını salladı ve gömleğinin yakasını düzeltip yanıma geldi.
Siyah gömleklerinden birini giymişti ve bana göre ona en çok yakışan buydu.
-Ne giyeceğine karar verdin mi?
Karar vermemiştim ama
Daha fazla oyalanmamak için beyaz bir T-shirt aldım.Zaten kendi aramızda bir aile yemeği olacağı için kimsenin abartılı olacağını da düşünmüyordum.
Üstüne de deri ceketimi giyecektim.

-Şimdi verdim dedim ve gülümsedim.
Omuzuma bir öpücük kondurup yatağın üstünden ceketini aldı.
-Benim çıkmam gerek seni 1 saate alırım.Alice ve Maria da burada olurlar.
Tam çıkmadan önce onu durdurdum ve dudağına tutkulu bir öpücük kondurdum.Bir an duraksasa da hemen karşılık verdi.Uzun süren bir öpüşmeden sonra
Tabi ilk ayrılan ben oldum yoksa akşama kadar bu böyle devam ederdi.
Nefes nefese kalmış bir halde konuştu.
-Bence biz yemeğe gitmeyelim.
Koyulaşmış gözlerinden ciddi olduğunu anladım.

Sırıttım ve kafamı iki yana salladım.
-Hadi ben hazırlanıyorum sende işini hallet.Bugün o yemeğe gidilecek.
Yüzünü buruşturdu ve son kez alnımı öpüp odadan çıktı.
O çıktıktan sonra bende bir duşa girmiş ardından ayarladığım kıyafetleri giymiştim.Saat 7 buçuktu.
Saçlarımı serbest bırakmayı tercih ettim.

Kapı sesiyle masadan kalktım.Büyük ihtimalle Alice veya Maria'ydı.
Tahmin ettiğim gibi her ikisi de gelmişti.
Alice siyah boğazlı kazağı ve siyah kotuyla yine her an operasyona hazır bir hal içindeydi.Maria ise ona tezat beyaz giyinmişti.
-Hazır mısın?Abim geldi bizi bekliyor.
-Hazırım bir dakika.
Dönüp telefonumu aldım ve odadan çıktım.
Beraber asansöre bindik.Alice telefonu ile uğraşırken Maria ayna da makyajını düzeltiyordu.
-Sizinkiler gelecek mi?
Diye sordum.
Maria kaşlarını çattı.
-Bizimkiler?
Eh onlar tabi anlamamıştı.
-Gabriel ve Marc.
Kafasını iki yana salladı.
-Gabriel'ın işi var Marc da gelmemeyi tercih etti.

Asansörden indik ve eğilip gülümseyen görevliler eşliğinde otelden çıktık.
3 tane son model siyah arabanın en büyüğüne bindik.
Bu modellerin rahat ve geniş olmasına bayılıyordum.
Andrew arabanın içinde bizi bekliyordu.
Alice ve Maria da bindikten sonra Habibe Hanım'ın malikanesine -Celanto Malikanesine- doğru yola çıktık.
Andrew'in babasının yaptırdığı çok büyük olmasa da lüks bir yerdi.Çok büyük olmaması Habibe Hanım tek başına kaldığı içindi sanırım.Gerçi artık iki kişiyle beraber yaşıyor.