◄ [MP:4] - BÖLÜM 14 ►

345 70 4
                                    

(Bilgilendirme: Doktor ve askerlerin fotoğrafıdır. -Art-)

👁‍🗨: "Plan C: Hızlı ol, fark edecekler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁‍🗨: "Plan C: Hızlı ol, fark edecekler. Elini çabuk tut!"

[x]

Çocuklar kendilerini fark ederek hızla oturdukları yerlerden kalkarak kendilerine doğru koşup hücrelerinden çıktılar ve koridorda birleşip üç kıza baktılar. Jennie, Lalisa ve Rose gerginlik ve korkuyla bakışarak çocuklara baktılar. Rose eğilerek terlemiş yüzünden çekti ıslak saç tutamlarını ve çocuklara baktı. "Şimdi, sizi çıkaracağım ama hiç ses çıkarmayacaksınız. Aynı zamanda hepimiz birer cesur süperkahraman olup canımızı kurtaracağız ve ailelerinize kavuşacaksınız. Tamam mıdır?"

Çocuklar başlarıyla onaylayınca Rose kızlarla bakıştı. "Tamam..." Derin bir nefes aldı ve çocuklara doğru telaşla ilerlerken kızlara uzattı elini. "Geç kalmayın, ve ölmeyin. Tanrım..."

"Bol şans, Rose." Dedi Lalisa ve Jennie. "Hayatta kalmaya çalış, önce çocukları, sonra karnındaki bebeği yaşat. Hadi kızım, yapabilirsin."

Rose başıyla onaylayıp silahını sıkıca tutarak çocuklara baktı başını sallayarak. "Tamam, gidiyoruz. Hadi!"

Çocuklarla birlikte koşarak koridora çıktığında Jennie ve Lalisa bakıştılar kararlılıkla. Başlarını sallayarak maskelerini taktılar ve koruma kılığında kaçan çocuklarla Rose'nin arkasından kapıdan çıkıp karşı koridora doğru koştular. Kendilerine doğru gelen iki korumaya baktıklarında hızla kendilerine çevirdiler başlarını maskelerinin içinden kendilerine bakarak. "Hey, burada ne yapıyorsunuz siz? Çocuklar kaçtılar!"

"Ne?" İki koruma birbiriyle bakışırlarken Jennie devamını getirdi Lalisa'nın cümlesinin. "Sizi man kafalar, çabuk yakalayın! Bekle, sanırım yanlış yere gidiyoruz, diğer taraftan gidip sağ koridora dönmüşlerdi!" Dedi Jennie hemen telaşla Lalisa'ya bakarak. İki koruma koşarak koridora doğru ilerlerken arkalarından koştular kısa bir süre. "Çabuk olmalıyız!..."

Duraksayarak arkalarından baktılar ve kıkırdayarak hızla arkalarını dönüp koridoru koşmaya devam ettiler. Korumaları kandırmak kolay olacak gibi görünüyordu. Çıkan 3-4 korumaya da aynı taktik yaptıktan sonra hızla asansöre bindiler ve 12. katın tuşuna bastılar. Silahlarını sıkıca tutarak kontrollü şekilde asansörden çıktılar ve binanın ana salonuna geldiklerinde etraflarına baktılar. Seri nefesler alıp vererek telaşla etrafa bakınırlarken karşı koridordan arkasında iki korumayla kendilerine doğru gelen adama baktılar. Gri saçlı, siyah paltolu koyu gri kazaklı bir zayıf gözlüklü adamdı. Ellerini arkasında birleştirerek karşısında şaşkınca bakışan korumalara bakıyordu. "Sizin görev başında olmanız gerekmiyor mu, burada aylak aylak dolanıyorsunuz?"

"Efendim, çocuklar..." Yalandan nefeslerini düzene sokmaya çalışan Jennie, inandırıcılığını konuştururken Lalisa devam etti telaşla. "Çocuklar kaçtılar! Peşlerinden koştuk ama-"

"NE DEMEK KAÇTILAR!?" Adam anında sinir krizi geçirerek bağırmaya başladı. "SİZ İKİNİZ BİR AVUÇ ÇOCUĞA BAKIP GÖZETLEMEYİ BECEREMEDİNİZ Mİ!? GERİZEKALILAR!"

"Çok, çok üzgünüz efendim." Dedi Lalisa başını eğerek maskesinin içinden adama bakarken.

"ÜZGÜN FALAN DEĞİLSİNİZ, YARIN BU ŞİRKETTEN DEFOLUP GİDECEKSİNİZ! BİR DAHA GÖRMEYECEĞİM SİZİ! TANRI AŞKINA..." Adam sinirle arkasına dönüp silahlarını tutan iki korumaya baktı. "Gidin ve o çocukları bulup yakalayın, HEMEN!"

Korumalar başlarıyla onaylayıp asansöre doğru koşarlarken adam iki kıza döndü sinirle. "Siz ikiniz, benimle geliyorsunuz!"

[MEZAR PARTISI: DORDUNCU KITAP]

◄[SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.IV) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin