◄[SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.IV) | #thriller (✓)

◄ [MP:4] - BÖLÜM 62 ►

(Bilgilendirme: Gece vakti bulutlu havanın parlak dolunayıdır. -Art illüstrasyon-)

👁‍🗨: "İçindeki kor alevin, ciğerimi cayır cayır yakışını görmeyi deniyor musun?"
-Jennie.

(Bilgilendirme: Bu arada bahsettiğim yürüme yolu, aga çok güzel tam fotoğraf çekinmelik...)

[x]

Önde ellerini ceplerine sokmuş rahat rahat yürüyen V, arkasında üzerindeki siyah deri ceket, koyu gri yarım kısakollu bir tişört ve altında koyu mavi kot pantolonla siyah kalın topuklu bir bilek boy çizme ile oldukça hoş görünen dalgalı uzun saçlı Jennie, ardında yan yana yürüyen su şişesini taşıyan Jungkook ile dudaklarını kemire kemire başını etrafa çevirip yanından geçen insanları umursamayan Lalisa çifti, hemen arkalarında etrafı inceleyen sarı dalgalı saçlı Rose, ve en arkada da bir eli cebinde arkadan genç kızı inceleyen Jimin olacak şekilde yürüme yolunda ilerliyorlardı. (Bölümün yarısını tek bir cümleyle nasıl kaplayabiliriz, buyrun. Bu satır tamı tamına 130 kelimedir.)

"Kuşlar cıvıl cıvıl ötüyor, of biz buraya daha önce niye gelmedik Jungkook?" Lalisa şikayet edermişcesine başını Jungkook'a çevirip omzuna vurdu. Jungkook ciddi olup olmadığını düşünürmüş gibi baktı kendisine.

Onlar konuşurlarken en arkada adımlayan Jimin, bakışlarını önündeki genç kıza çevirdi. Sarı uzun dalgalı saçları esen rüzgarla savruluyor, üzerindeki beyaz uzun elbiseyi hareketlendiriyordu. Rose başını yanlarına çevirerek ağaçları incelerken Jimin hüzünle izliyordu kendisini. Eli öne doğru hareketlendi kendiliğinden, beyaz tenli narin parmaklarının arasına geçirmek istedi ama sonra hemen geri çekti. Başını eğdi önüne, çekinerek.

Rose ona fark ettirmeden anlık bakışlarını arkaya doğru çevirip kendisine baktı, daha sonra hemen ayırdı ve önüne döndü.

'Ben bana yapılan şeyi affedemem Jimin. Benden bunu bekleme.'

Jennie adımlarını hızlandırıp V'nin yanına geldiğinde etrafa baktı başını çevirip. Sağ çaprazdaki ağaçları gösterdi. "Şu ağaçların türü oldukça nadir, insanlara huzur verdiğiyle ilgili bir inanç yayıyor."

V ilginç olduğunu düşünürmüş gibi tek kaşını havaya kaldırıp bakındıktan sonra başını salladı. "Güzel."

Başını çevirdi soluna doğru. Jennie kendisine kısa bir bakış attıktan sonra önüne döndüğünde V de başını önüne çevirdi. Bakışları anlık genç kızın kahverengi uzun dalgalı saçlarının arasından görünen beyaz tenli yüzüne kaydıktan sonra kaçırdı önüne doğru. Jennie bunu fark etmiş gibi başını hafifçe çevirip kendisine bakınca V başını soluna çevirdi ilk, ardından arkaya doğru döndürüp diğerlerine baktı. Başını önüne çevirip bakışlarını yere sabitleyince Jennie kaş çattı. "Bir sıkıntı mı var da söylemiyorsun?"

"Hayır ne sıkıntısı olacak?" V bakışlarını kendisine kitleyince başını çevirip, Jennie şüpheyle baktı kaşlarını düzleştirip. "Bilemedim."

"Bir sıkıntı yok normal yürüyoruz hep birlikte."

"Peki." Başını önüne çevirip ağaçları izlemeye devam ederken V bakışlarını ayırmadı kendisinden. Sessizce onu incelemeyi sürdürürken bakışları genç kızın uzun kirpiklerine, dolgun dudaklarına, pürüzsüz burnuna kaydı. Sakince bakışlarını kaçırıp önüne dönerken eline değen bir sıcaklık hissedip başını hafifçe çevirerek baktı. Cebinden çıkardı elini, genç kızın parmaklarının parmakları arasına sıkıştığını fark ederken Jennie başını kaldırıp kendisiyle bakıştı. V afallayarak bakışlarını kaçırmadan kendisine bakarken parmaklarını sıktı ve genç kızın elini sıkıca sardığında Jennie'nin yüzünde oluşan tebessümü izledi ifadesizce. Jennie başını önüne çevirince bakışlarını anlık diğerlerine çevirip kontrol etti V, daha sonra önüne döndü. Genç kıza yanaşıp elini tuttuğunu diğerlerinin görmemesi için bedenini bedenine yasladığında Jennie kendisine bakıp bıyık altından sırıttı ve yürümeye devam ettiler.

[MEZAR PARTISI: DORDUNCU KITAP]

"UwU'luk bir bölümdü."