◄ [MP:4] - BÖLÜM 48 ►

338 62 97
                                    

👁‍🗨: "Tanrı, yaptığınız davranışları ve içinizden geçenleri bilir."

[x]

Jimin sinirle genç kıza bakarken Rose yan gülüş attı. "Bu, onun hayatında olması gereken bir şeydi."

"Kimin hayatından bahsediyorsun?" Diye sordu V.

"Jisoo'nun." Rose tebessüm etti masum rolü yaparmış gibi. "Benim annemi katledecek şahısın dünya üzerinde huzura ermesinin imkanı yok. Onu öldürseydim, huzura ererdi. Fakat, bir zekilik yapıp kardeşini öldürmemin hiçbir sakıncası yoktu."

Jungkook bir eliyle alnına vurup sabır dilerken Lalisa kaş çattı. "Anneni mi öldürdü?"

"Ve sen sırf acı çeksin diye küçücük bir çocuğun fişini çekip katil oldun." Dedi Jimin sinirle dalga geçermiş gibi bakarken. Rose başını sallayınca Jennie sinirle bağırdı bir adım gelerek. "SEN SIRF KENDİ MENFAATİN İÇİN CENNETTEN GELEN BİR ÇOCUĞU ÖLDÜRDÜN ÖYLE Mİ!?"

Jimin gülümsedi. "Ve bu yüzden tanrı sana çocuk vermiyor. Karnından bir yaratık çıkmasına şaşmamalı."

Jimin'in ettiği ağır lafın üzerine ortama çöken sessizlik ve Rose'nin yüzündeki alaycı gülüşün sönmesiyle dolmaya başlayan gözleri, genç adamın gözlerine kenetliyken Rose mırıldandı. "Bunu sevgilisi uçurumdan düşerken hiçbir şey yapmayan şahıs mı söylüyor?..."

Jimin'in de gülüşü solarken V, Lalisa ve Jennie oldukları yerde kaskatı kesilmiş ikiliye bakıyorlardı. Jungkook sinirle arkasını dönüp Rose'ye baktı. "Çocuk katilinden anne olmazdı zaten, boş hayal kurmuşsun."

Bu defa V, Lalisa ve Jennie'nin dikkati Jungkook'a yöneldiğinde Jungkook başını salladı Rose'ye doğru. "İyi yapmışsın, çok iyi hem de. (!)"

Rose kendisine çevirdi bakışlarını. Kaşlarını çatıp sinirle Jimin'i kenara itti ve odanın ortasına geçip bağırdı. "DUYUYORSUNUZ DEĞİL Mİ? EVET, HİÇBİRİNİZ- HİÇBİRİMİZ," Fısıldadı daha sonra. "Masum değiliz. Anladınız mı? O kıt kafalarınıza bunu sokun! Ne sen," Jennie'yi gösterdi işaret parmağıyla. "El alemin adamları altında inlerken masumdun," Ardından Lalisa'ya çevirdi parmağını. "Ne de sen lisede arkadaşlarını uçurumdan atıp iyi kız rolünü oynarken masumdun."

Bu defa Jungkook'a baktı. "Sen gidip teyzeni öldürdüklerinde adamlarla beraber içip sarhoşlaşırken de teyzeni düşünmüyordun cenazesine gitmek bir yana dursun," V'ye baktı sonra. "Gidip kızların a*ına bıçak saplarken iyiydi değil mi?"

Son olarak Jimin'e çevirdi başını. "Hele sen, hiç konuşma. Sesini de kes." Önüne dönerek sinirle ahkam kesti genç kız. "Aranızda bir de çocuk katili var artık, sevinebilirsiniz. Ama şunu unutmayın. Bir insanı ancak, kusursuzsanız yargılayabilirsiniz ve insanlar kusurludur. Siz yalan da söyleseniz, hırsızlık da yapsanız, adam çocuk fark etmeden öldürseniz de bu sizin günahınızdır. Evet, başımıza bunlar geldi. Evet, sebebi de biziz. Ben pişman değilim, çünkü içim rahat etti. Bu yüzden aranızda içi rahat edip cezaya bile razı olan bir tek ben varım."

Dolu gözlerini kaçırmadan gülümsedi. "Benden nefret edebilirsiniz, ama aranızda en masum olan benim şu anda. Hiçbirinizin içi rahat değil günahlarınızdan dolayı ve cezalarınıza karşı hep bir isyan peşindesiniz. Bense cezama razıydım, size kıyasla."

Başını salladı iki yana doğru. "Anlamıyorsunuz. Anlamamak için elinizden geleni de yaptınız. Ben ölüp dirildiğimde karnımda bir yaratık taşıdığımı bilmeme rağmen sustum. Susmak istedim. Bunun benim için en iyi ceza olacağını biliyordum çünkü. Ama siz hala cezalarınızı çekmediniz, ve başımıza ne geliyorsa hepsi sizin yüzünüzden..."

[MEZAR PARTISI: DORDUNCU KITAP]

"Rose'cim, bu senin hala suçlu olmadığın anlamına gelmez bebeğim. Ama haklısın.
Peki okurlarımız neler düşünüyor, bir bakalım."

◄[SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.IV) | #thriller (✓)Where stories live. Discover now