◄ [MP:4] - BÖLÜM 52 ►

320 58 75
                                    

👁‍🗨: "Hataları kabullenmek iyidir, hiç farkında olmamanıza kıyasla en azından düzeltmek için bir çaba içine girersiniz."

[x]

Jungkook ana kata girdiğinde arkasından gelen Lalisa'ya baktı başını çevirip. "Şşşt?"

"Odada durmak istemedim." Dedi Lalisa. Yanına gelip kendisine döndüğünde Jungkook şüpheyle baktı. Başını kaldırıp gözlerine baktı Lalisa. "Jungkook biliyorum kızacaksın. Ama, Rose haklı."

Jungkook bıkkınlıkla nefes alırken gözlerini kaçırdı başını çevirip. Lalisa yalvarır gibi baktı kendisine. "Lütfen, bir oturalım bir yere ve beni dinle. Söylemem gereken şeyler var."

"Lalisa, dinleyecek durumda değilim."

"Umurumda değil benimle geleceksin." Bileğinden tuttuğu gibi arkasından asansöre sürükledi genç adamı Lalisa. Jungkook bıkkınlıkla nefes vererek kendisini götürmesine izin verdi.

Otelin en üst katında boşaltılmış katın terasına çıktıklarında üst üste katlanmış sandalyelerden iki tane çıkardılar ve yerleştiler tozlanmış masanın iki yanına karşılıklı şekilde. Jungkook etrafa baktı. "Burası mı yani?"

"En sakin yer burası. Neyse," Masaya doğru eğildi. "Bak, ben de büyük bir günah işledim. Rose söyledi zaten, lisede arkadaşım dediğim insanları öldürdüm. Erken başladım öldürmeye, evet ama bundan şu anda pişmanlık duyuyorum."

Jungkook ifadesizce kendisine bakarken Lalisa çekingenlikle başını eğdi parmaklarına bakarak. "Tamam, gerçekten doğru değildi yaptığım. Anlık sinirden böyle bir şey yapmıştım zaten. H-Hastalığım vardı."

"Bipolar mı?" Diye sorduğunda Lalisa başını kaldırıp gözlerine baktı hafif şaşkınlıkla. "Hm hm."

Jungkook başını salladı. "Anladım."

"Ve anlık sinirle 5 kızı öldürdüm. Uçuruma ittim. Yaptığım yanlıştı, Rose konuştukça yaptığım şeyden utandım."

"Rose bazı şeyleri bilip bilmeden konuşuyor Lalisa. Bak ben o gün mezarlığa gittim. Başında ağladım. Ne V gibi kızlarla yatıp kalkıp aralarından birini öldürdüm, ne de Jimin gibi sevdiğim insanı aldattım başkasıyla. Ben şerefsiz değilim, ama o gün cenazeye bilerek gitmedim. Gitmememi söylediler, görürsem dayanamayacağımı söylediler ve o gün herkes cenazedeyken-"

"Jungkook sen düşmanın olan adamlarla içmeye gitmişsin, teyzeni öldürenlerle üstelik. Bunun ne gibi bir savunması olabilir, söyler misin?" Diye sorduğunda Lalisa, Jungkook bakışlarını masaya çevirdi. "Yok zaten..."

"Ben de onu diyorum." Mırıldandı Lalisa, Jungkook'a bakarken. "Bunun hiçbir açıklaması olamaz. Bu ona saygısızlık."

Jungkook başını kaldırıp kendisine baktı. "Ama gittim mezarına, değil mi?"

"Gitmiş olabilirsin, ama bu ona yaptığın saygısızlığı örtmez. Hadi ben ani sinirden yaptım bipolar olduğum için bilmiyordum ve çocuktum da, peki ya sen? Senin daha doğru düzgün bir bahanen bile yok Jungkook."

Jungkook dudaklarını kemirirken Lalisa işaret parmağıyla masaya vurdu birkaç defa hafifçe. "Şu anda burada oturup bu konuyu konuşarak açıklığa getiriyorsak, Rose sayesinde. Ben işlediğim günahı biliyorum, kabul de ediyorum. Bunu yapmam gerekiyor, hatamı biliyorum. Fark ediyorum, ama sen Jungkook? Hatanı fark edebiliyor musun?" Diye mırıldanarak sakin ve sessiz tonda konuşurken Jungkook dudaklarını araladı. "Biliyorum, fark ediyorum... Haklı da..."

"E o zaman?" Diye sordu Lalisa başını eğip genç adamın yüzüne bakarken. "O zaman ne engel sana Jungkook, hatalarımızla yüzleşmemiz gerekiyor. Bütün bunlar başımıza gelirken kendimiz sütten çıkmış ak kaşık gibi oturamayız."

"Haklısın bak biliyorum, ama bunu düzeltmenin bir yolu yok. O gün olan bir şey ve bunun üstesinden gelmişken o psikolojiden çıkmışken geri dönemem." Dedi Jungkook omuz silkerken. "Hem, ne yapabilirim ki hatamı düzeltmek için?"

"Ben biliyorum Jungkook." Dedi Lalisa tebessüm ederek gözlerine bakarken. "Belki hatanı düzeltemezsin geçmişe gidip ama gönlünü alabilirsin. Biliyorum, yetmez hatanı kapatmaya, ama bir şeyler düşünmeliyiz. Ve eğer böyle bir hatam olsaydı her gün gider mezarının bakımını yapardım."

Jungkook kısa bir an hüzünlü bir tebessüm edince Lalisa dudaklarını gerdi ve gülümsedi. "Demek istediğimi anladın değil mi?"

"Evet." Diye yanıtladı Jungkook. "Hatamı kabul ediyorum, Lalisa."

"Güzel."

"Her gün gidip mezarının bakımını yapacağım. Huzur içinde yatacak." Gözleri doldu Jungkook'un. "Belki yetmeyecek olsa bile ödemeye çalıştığım hakkının %1'i bu olur en azından."

"İşte bu çok güzel bir karar." Elini tuttu iki eliyle Lalisa. "Seninle geleceğim, yalnız olmayacaksın."

Jungkook başını salladı.

Geriye tek bir kişi kalmıştı.

[MEZAR PARTISI: DORDUNCU KITAP]

◄[SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.IV) | #thriller (✓)Where stories live. Discover now