◄ [MP:4] - BÖLÜM 50 ►

330 58 41
                                    

👁‍🗨: "Herkes için en güzelidir, sessizliğin ruhun üzerindeki etkisi."
(Bazen olmuyor tabii orası ayrı konu.)

[x]

Elindeki tepsiyi masaya bırakan Jennie, yerine oturup masaya yaklaştı ve karşısında oturan V'ye baktı. "Evet."

Yaşı 30'a yaklaşan genç adam, sıkıntılı bir nefes vererek bakışlarını camın ardına çevirdiğinde Jennie kendisine baktı. "Rose'nin dediklerini düşünüyorsan boş mevzu hepsi."

"Boş değil." Diye yanıtladı V. Dirseklerini masaya yasladı. "Haklı."

"Ne demek haklı?" Dedi Jennie başını hafifçe eğip kendisine bakarken. "Kızı öldürmüş olabilirsin ama haklı olmadıkça bir şey yapmazsın sen."

"Öyle değil." Yutkundu V. "Sadece sözümü dinlemedi diye öldürmek-"

"Taehyung sen o kızı sadece sözünü dinlemedi diye öldürmezsin, bana yalan söyleme." Dedi Jennie sert bir şekilde. V başını kaldırıp bir süre sessizce yüzüne baktığında Jennie yerine oturdu üzerini düzeltirken bakışlarını kaçırarak. "Yani, V."

V derin bir nefes aldığında gözlerini kapattı başını yana doğru eğerek. Boynunu kıtlattıktan sonra gözlerini açıp masaya doğru yaklaştı ve derin bir nefes verirken dudaklarını ıslattı, genç kızın ince parmaklarını tuttu.

"Lütfen bana doğruyu söyle. Rose haklı değil biliyorum. Tıpkı Jungkook'un açıkladığı gibi, senin de açıklamadığın bir şeyler var. Sen saklarsın." Dedi Jennie masaya yaklaşıp yalvarırcasına bakarken.

Rose'nin haklı olmamasını umuyordu, ailesi yerine koyduğu kişinin bir psikopat çıkmasını istemiyordu çünkü.

"Ben sana güveneceksem sırf boş bir sebepten birini öldürdüğünü bilerek kendi canımı senden nasıl koruyacağım V?" Diye sorduğunda V başını salladı. "Korumana gerek yok, çünkü o da Bay Lee'nin tuttuğu bir kızdı."

Jennie kaşlarını kaldırarak şaşkınlıkla bakarken V devam etti. "Yani... Off, uzun mesele boşver."

"Anlat şunu." Dedi Jennie keskin bir ses tonuyla. V bıkkınlıkla nefes verip dudaklarını kemirmeye başladı genç kızın elini tutarken mırıldanarak. "Senin varlığından haberim vardı, izliyordum."

"Beni izliyor muydun? Ne?"

"Gözetliyordum, oradan başladı zaten... Hoşlanmaya başlamıştım senden. Ve Bay Lee bunu fark ettiğinde seni gözetlemekten vazgeçmem için bir kız tutmuştu, altıma girmesi için para ödemişti de kıza. Daha sonra o kızın, 20'li yaşlarımda evlenme hayali kurduğum nişanlımı uçurumdan atan kişi olduğunu fark edince..." Bakışlarını kaçırırken Jennie ellerini hızla çekip ağzına kapattı şokla. V geri çekildi yavaşça, başını kaldırıp genç kıza baktı. Normal bir ses tonuyla devam etti. "Sözümü dinlemesi değildi, nişanlımı ve karnındaki bebeği öldürmesiydi sebep."

Jennie ellerini ağzından çekerken şok ve dehşetle V'nin yüzüne bakmayı sürdürdü. Mırıldandı sessiz bir tonda. "Sen neler diyorsun..."

"Elimdeki tek şey o ve karnındaki bebekken elimden alan kişiyle yatamazdım. Lee'nin bu kadar ileri gittiğini fark edince de hem kızı hem onu tehdit ettim."

Jennie hala şok ve dehşet içindeyken yutkundu. "B-Bu kadar ağır olduğunu bilmiyordum..."

V başını salladı tebessüm ederek. "Onları kaybetmemin üzerinden 2 sene geçtiğinde seni izlemeye başlamıştım."

Jennie V'nin ellerini tutarak acı ve buruk bir şekilde gülümsedi. "Biliyordum, Rose'nin bilmediği bir şeyler olduğunu. Ama... Tıpkı onun gibi senin de intikam için yaptığını bilmiyordum."

"Jennie, Rose gerçekten haklı. Hepimiz suçluyuz, tek o değil. Ve birbirimize kızmadan önce kendimize bakmamız gerekiyor. Doğru dedi."

Başını kaldırdı bakışlarını genç adamın gözlerine dikerek. "Evet, öyle. Haklı, ama senin için değil. Ve... sana söylemem gereken bir şey de var V. Benim akıl hastanesine yatma sebebim aslında hapse girmemek içindi."

V kaşlarını çattığında Jennie tebessüm etti. "Babam annemi aldatırdı hep. Annemi kullanırdı ve o kadını eve getirdiğinde bizi evin hizmetçileri olarak tanıtmıştı kadına. Bekar olduğunu söylemişti. Annemle babamın odasında kalırdı tek başına, babam oturma odasında yatardı rahatsız olmasın diye. Küçüktüm, anlamazdım arkadaşı sanırdım. Kadın bir gün annemi sırf işini düzgün yapamadı diye dövüp evden kovunca o gece odaya girip bıçaklayarak öldürmüştüm. Babam kendisinin öldüğünü gördüğünde katilini bulmaya kafayı o kadar takmıştı ki annem sırf hapse girmeyeyim diye beni korumak için bana sahte bir akıl hastası raporu çıkarttı. Kadını öldüren bendim, polislerin gelip beni içeri tıkmaya götürmemeleri için annem beni hastaneye yatırdı. Kendisi de hastaydı zaten fiziksel olarak, kısa bir süre sonra da trafik kazasında organları parçalanarak öldü."

V ne diyeceğini bilemeden bakışlarını masaya çevirirken Jennie mutluymuşcasına güldü gözlerini kısarak. "Ama bu çok iyi oldu. Çünkü seninle beraberim ve babam beni artık istese bile bulamaz. Belki de ölmüştür."

"Jennie bu yaptığın doğru değil. Bak, benim ve Rose'nin en azından bir sebebimiz vardı ama sen sadece anneni dövüp kendi evinden kovduğu için onu öldürerek hata etmişsin-"

"Ama çocuktum." Dedi aegyo yaparak. V başını salladı reddedercesine. "Çocuk olman bunu yapmanı gerektirmezdi. Üstelik, o yaşta zaten birini öldürmemen gerekirdi. Aradan seneler geçip hala yaptığının doğru olduğunu düşünüyorsan bir sıkıntı var demektir."

Yumuşak ses tonunu işitirken hüzün ve merak dolu bakışları tıpkı yalvarırcasına bakan V'ye yutkundu Jennie yüzündeki gülüşü soldururken. "Sıkıntı yok? Yok ki bir sıkıntı, zaten çocuktum ve düşünemiyordum. Ç-Çok normal o yüzden."

"Değil Jennie." V masaya doğru eğilerek bir nefes uzağında durdu gözlerine bakarken. Fısıldadı.

"Bunu söylediğim için özür dilerim, beni affet. Ama kabul edemediğinin farkındayım. Sen hastasın Jennie, tedavi edilmesi gereken bir hastasın."

[MEZAR PARTISI: DORDUNCU KITAP]

"Gerçekten öyle bu arada. Yani ruhen hasta.
Ama bakalım, belki diğerlerinin de bir sırrı vardır?"

◄[SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.IV) | #thriller (✓)Where stories live. Discover now