◄ [MP:4] - BÖLÜM 65 ►

278 53 28
                                    

(Bilgilendirme: Medyadadır. Bankta oturan bir kız ve bir erkek fotoğrafıdır. -Anime-)

👁‍🗨: "Hayat bazen sandığınız gibi gitmeyebilir, bu sizin yüzünüzden değildir. Aynı şekilde, bu kötü bir şey de değildir bu yüzden asla durumunuzdan şikayet etmeyin.
Çünkü bazen bu sizin için en 'doğru' olanıdır."

[x]

Yaklaşık 5 dakika sonra ileride boş bir bank bulduklarında yerleştiler. Sıra sıra şeklindeydi banklar, Jennie ve V'nin hemen yanına Jungkook'la Lalisa, yanlarındaki ikinci banka ise Jimin ve Rose yerleşmişti. Rose rahatsızdı gerçi Jimin'in yanında oturmaktan, kendisinden tiksiniyordu ve Jimin bunun elbette ki farkında olduğundan suçunu kabul etmesinden dolayı bir şey de diyemiyordu.

Dörtlü kendi aralarında sohbet açmaya başlamışken Jimin yutkundu. Ardından kısa ama derin bir nefes alıp konuşmak için dudaklarını araladı fakat vazgeçip nefes vererek geri kapattı. Rose anlık kendisine çevirdi bakışlarını, başını hareket ettirmeden. Daha sonra denizin ufkuna doğru yöneltti.

Jimin kendisine baktı, ardından yavaşça dudaklarını aralayıp cesaret topladı ve düşüncesini dile getirdi. "Özür dilerim."

Biliyordu bir özrün neleri geri getiremeyeceğini, ancak denemek istiyordu. Yaptığı şeylerin (şeyin daha doğrusu) telafisini vermek istiyordu Rose izin verirse.

Rose ifadesizce masmavi denizin parıl parıl parlayan ufkuna bakmayı sürdürürken Jimin bakışlarını genç kızın inci aydınlığı yansımış yüzünden ayırmadan konuşmak için dudaklarını araladı kısa bir nefes alıp fakat bakışları ahşap zemine çevrilince aldığı nefesi yavaşça bıraktı. Dudaklarını birbirine bastırıp kapatırken Rose ifadesizce denize bakmaya devam ediyordu.

"Ben de bir yaratığım. İnsan değilim. Hadi, Rose." Bakışlarını genç kıza çevirdi kollarını açıp. "Bana bildiğin bütün hakaretleri et. Ben bunu hak ettim, hak ediyorum. Hadi."

Rose hiçbir tepki vermeden hala denizin ufkunda gezindirirken bakışlarını, Jimin başını salladı reddedermişcesine. Yüzünü buruşturdu. "İğrenç, pislik, rezil, şerefi olmayan ve yüzsüz bir yaratığım. Bunu de bana."

"Hakaretlerime değecek biri misin?" Rose dik bir ses tonuyla konuşup kendisine çevirdi bakışlarını ağır bir şekilde. Başını hareket ettirmeden Jimin'in yüzünde yerleşen afallama ifadesini incelerken tekrar konuştu. "Ben sadece kendim gibi insan olan birine hakaret ederim, o buna değer çünkü."

Jimin iki yana açtığı kollarını indirirken başını eğdi hafiften ve bakışları zemine çevrilince onayladı. "Haklısın."

Rose umursamadan göz devirirmişcesine bakışlarını denizin ufkuna doğru çevirirken Jimin başını salladı kurumuş dudaklarını diliyle ıslatırken. "Haklısın, bana değmez. Benim gibi birine asla değmez."

Rose bir şey demeden öylece denizi izlemeyi sürdürürken Jimin dudaklarını birbirine bastırdı ve oturduğu bankta arkasına yaslanıp başını diğer tarafa çevirerek dolan gözlerini sakladı genç kızdan. Emindi ki hala ifadesizce bakınıyordu denize doğru, kendisinin ne kadar acı çektiğini görmeyi bile istemiyor olmalıydı.

Onun canı yandığı kadar Jimin'in daha fazlası yanıyordu ama Rose'nin umurunda bile değildi.

Her şey bitmişti, onunla olan bağını Jimin kendi elleriyle koparmıştı.

[MEZAR PARTISI: DORDUNCU KITAP]

◄[SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.IV) | #thriller (✓)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ