ÖZEL BÖLÜM 2

2.1K 150 493
                                    

MULTİ: Madrigal - Seni dert etmeler.(bölüm şarkısı)

Ambulansın ardından gidiyorduk. Gözyaşlarım durmaksızın akarken elimde ki yüzüğü sıktım. Gözümün önünde sevdiğim adamı vurmuşlardı, kimin olduğunu bilmiyordum. Benimle ne derdi olduğunu ve neden böyle birşey yaptığını bilmiyordum. Bu acı veriyordu. Mutluluğumu alıp gitmişti biri benden. Sesli bi şekilde ağlamaya başladığım da alp çaresiz bi şekilde ellini saçlarına geçirdi. Abim biraz daha gaza basarken alp sıkıca sarmıştı beni. Dayanamıyordum elimden ağlamaktan başka birşey gelmiyordu. Hıçkırıklarım arabanın içini doldururken alp saçlarımı okşamaya başladı sakinleşmem için, ama ben kendimi asla durduramıyordum. Sevdiğimi kanlar içinde kucağımdan alıp götürmüşlerdi.

Bu acı tarifsizdi.

Ambulans en yakında ki hastanenin önünde durduğun da adarı hızlıca indirmişlerdi koşarak onlara yetişmiştim. Elini tuttuğum da buz gibiydi, benim elimin de ondan farkı yoktu ama ısıtmak namına sıkıca iki elime birden tuttum. "Adar,sevgilim bak ben buradayım. Sakın beni bırakıp gitme tamam mı?" görevliler onu sedyeyle beraber yoğun bakımdan içeri soktukların da ellerimiz ayrılmıştı. Boşta kalan elime bakıp yeni yeni dinen gözyaşlarıma yenilerini eklemeye başladım. Bağırarak elimi yanda ki duvara vurmaya başladım. Abim koşarak gelip yumruk yaptığım ellerimi tutmuş kafamı göğsüne bastırarak sarılmıştı bana. Abime sıkıca sarılıp tekrar sesli bi şekilde ağlayarak komuşmaya başladım."Abi ne olur adara birşey olmasın. Onu koru, ben onsuz yapamam." dediğim de abim birşey demeden sarılmaya devam etti. Bizimkiler elleri kolları bağlı şaşkın bi şekilde bana bakarken alp çaresiz bi şekilde gözlerimin içine bakıyordu. Hepsinin elini kolunu bağlamıştı bu durum benim kadar üzgün oldukları belliydi.

1 saat kadar olmuştu. Hala kimseden ses seda yoktu. Kimse çıkıp birşey demiyordu. Murat amcaya baktığım da dağılmıştı benim gibi. Adarın babası gibiydi hatta gibisi fazlaydı adar onu baba bellemişti ve belli oluyor ki o da adarı oğlu bellemişti. Çiçek de deli gibi ağlıyordu çağan onu sakinleştirmek için sarılmıştı. Yutkunarak yoğun bakımın kapısına bakıp iç çektim. Sessizce ağlamaya başladım. Titreyen ellerimi kaldırdığım da kanla kaplıydı, adarın kanı. Olduğum yerde dikleşip beyaz elbiseme baktım, mutluluk ile üzerime geçirmiştim bu elbiseyi. Her yeri kandı bu benim söz elbisemdi kirlenmemeliydi. Ellerimi eteğin üzerinde bastırarak bulaşan kanı geçirmeye çalıştım. Hepsi bana bakarken onları umursamadan bağırdım,"Geçsene. Söz elbisem kirlenmemeliydi, alp.." diyip gözlerinin içine baktığım da hızlıca gelmişti yanıma.

Yanaklarımı kavrayarak yüzüne bakmamı sağladı. Ellerim havada kalmıştı. "Bak bana, kendini derhal topluyorsun! Nerede benim güçlü kızım? Adar oradan sapasağlam çıkacak. Bize verdiği sözü tutacak, seni bırakıp gitmeyecek. " gözlerinin için yalvarır bir biçimde baktığım da ağlamamak için kendini zor tutuğu belliydi. Kısık sesimle,"Adar beni bırakmaz değil mi? Ona birşey olmayacak. " sakinleşmem için elleri yeniden saçlarıma giderken derin bi nefes alarak yanıtladı beni."Olmayacak." sessizce alp'in omuzunda ağlamaya devam ettim.

Hastanenin soğuk fayanslarında oturmuştum. Kafam arkada ki duvara yaslıydı. Sağım da alp solum da poyraz vardı onun yanında efo ve karan vardı. Çağan ise alpin yanındaydı. Kafamı onlara çevirdiğim de hepsinin endişeli bir şekilde bana baktıklarını görmemle yutkundum. Kafamı poyrazın omuzuna koyduğum da saçlarıma küçük bi öpücük kondurmuştu. Elimde ki yüzüğü sıkıca sıktım, adarın hissetmesi ümidi ile.

Ona çok seni seviyorum deme fırsatım olmamıştı, canımdı ama benim çok farklı bir sevgi ile bağlıydım ona. Çok nadir sevgilim demiştim. O ise bana sevgisini göstermekten asla çekinmememişti. Korkmuştum,eğer onu çok sevdiğimi öğrenirse beni bırakır gider korkusu ile fazla dile getirmemiştim ama onu çok seviyordum. Ona alıştığım için her defasında yanımda istiyordum. Hasta olunca nazımı ona yapmıştım, ağlamak istediğim de omuzuna yatmıştım. Gülümsemek için beraberdik hep. Adar eğer şuan benden giderse bir daha asla toparlanamazdım. Bir enkazın altında kaldırdım.

Kızımız İçinWhere stories live. Discover now