(Tamamlandı✔)
Kitabın tüm hakları;
Asel'in motoruna olan aşkın'da
Efo'nun alp'e olan takıntılı aşkın'da
Alp'in efo'ya olan yoğun sabır'nda
Çağan'ın sarı saçları maviş gözlerin'de
Poyraz'ın gitara olan aşkın'da saklıdır.
Açılan kapıdan kafasını s...
Sabah kulaklarıma küfür gibi gelen alarmın sesiyle uyandım. Bazen uyamak çok güzeldi ama bazen de en kötü şey olabiliyordu. Komidinin üstün de efenin koymuş olduğu saçma sesli alarmı kapattıp yatakta oturur konuma gelip dün geceyi düşündüm.
Dün gece mantıcı aramaya gitmiştik . Ve bir saatlik arayışlarımız sonucu bulmuştuk. Bi adam karısının aşermesi sonucu adamı yalvar yakar ikna etmişti. Adamda açmışken bizde girince adamın mükemel lezette olan mantılarını midemize indirmiştik . Gecenin 1'inde mantı yemiştik. Üstüne de dondurma patlatmıştık .
Yemek kadar mükkemel birşey görmemiştim hayatımda.
Yüzümdeki gülümsemeyi silmeden kalkıp banyoya gittim ve hızlıca duş almak için kolları sıvadım. Her sabah duş almadan kendime gelemiyordum. Kendimi duş alınca daha temiz ve pak hissediyordum.
Duştan çıkınca ilk saçlarımı kuruttum tarayıp normal bir hale soktuktan sonra dolabımın karşısına geçip giyecek birşeyler bulup üstüme geçirdim .
Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.
Kıyafetlerimi giydikten sonra hafif bi göz makyajı yapıp, dudaklarıma koyu renk bi ruj hafif bi şekil de sürüp saçlarımı kendi halinde nemli bıraktım. Duştan sonra her zaman sürdüğüm saç kremini sürdüm, yoksa kabaracaktı. Güneş gözlüğümü de kafama takıp çantamı alıp odadan çıktım.
Salona geldiğim de bizimkilerin hepsi oturmuş her zaman ki gibi beni bekliyordu.Hepsine teker teker öpücük bırakıp," Günaydınlar yakışıklı kardeşlerim." dediğim de sırasıyla alp , poyraz , çağan ve efe de, "Günaydın güzelim, Günaydın yavrum, Günaydın bebeğim, Günaydın bacımcan. " dediklerin de otturdum. Gülerek birşeyler atıştırmaya başladım.
Efeye bakınca dikatli bi şekilde bana bakıyordu. Bu sabah biraz durgun gibiydi. Kafamı ona doğru saladım. "Efom ne oldu yüzümde birşey mi var? " dediğim de ilk tepki vermemişti yanında ki çağan onu dürttüğün de sanki transtan çıkmış gibi bana bakıp konuştu." Ha! Ne oldu? " kaşlarım kendiliğinden çatılmıştı. Bizimkilerin de dikkatini çekmişti. Elimi masada ki elinin üstüne koyarak, " Efo iyi misin? Sabahtan dikkatlice bana bakıyorsun? Birşey mi oldu? " dediğim de yutkundu. Kafasını hayır anlamında hızlıca saladı. Efoyu ilk defa böyle görüyordum. Tabağına hiç birşey de almamıştı.
Gülümseyerek,"Asel içim de bi his var ama kötü ,Ve sana baktıkça daha da büyüyor gibi. Ben iyi değilim. Okula gitmeyelim hatta evden çıkmayalım. " dediğin de sesi anında korku dolmuştu. Elimi sıkıca tuttuğun da hepimiz kaşlarımızı çattmış ona bakıyorduk. Sakinleşmesi için gülümseyip tekrar konuştum." Bi sakin efom. Bak kanlı, canlı karşındayım. Birşey olmaz ama sen biraz daha böyle durursan karşımda üzüleceğim. " efo hala kötü gözüküyordu. Hiç birşey sanki onu tatmin etmiyordu. Alp efonun kıvırcık saçlarını karıştırıp," Efo kardeşim biz yanındayken ona hiçbirşey olmaz. İzin vermeyiz. " dedi. Kafamı salayarak onu onayladığım da masadan kalktım aynı hızla efonun kolundan tutup onu da kaldırdığım da sıkıca sarılmıştı. Kollarım havada kalırken gülerek sarıldım ona.
