13 Sokovia savaşı (part-2)

1.7K 152 186
                                    

Selamlar! Nyx'in yeni bölümüne hoş geldinizz.

Umarım bana çok sövmezsiniz:)

Başlamadan önce oy verir ve yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz.

Multi: Pietro ve Carissa.

Ben, kimdim aslında ben? Annesi ölmüş, zavallı bir kız? Milyarder babasının umursamadan, bir şekilde büyüttüğü şımarık bir çocuk?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ben, kimdim aslında ben? Annesi ölmüş, zavallı bir kız? Milyarder babasının umursamadan, bir şekilde büyüttüğü şımarık bir çocuk?

Bir katil?

Kahraman?

Bir denek?

Yoksa, bir Stark mı?

Ya da her şeyden öte, bir insan mı?

Yaşamı her zaman bir yola benzetirdim. Zaman zaman taşlar, kayalar ve daha türlü türlü tehlikenin olduğu engebeli bir yol. Bazen ikiye, bazen üçe ayrılan bir yol.

Herkesin yolu bambaşkaydı, bazılarına karanlık ormanlar, bazılarına gül bahçeleri çıkardı. Her bir dönemeçte ayrı bir karar vermemiz gerekirdi, ama bazen, ne kadar çabalarsak çabalayalım bütün seçeneklerimiz uçuruma çıkardı.

Hiçbir yol birbirine benzemezdi, hiçbir hayatın birbirine benzemediği gibi. Bazı insanlar girerdi hayatımıza, onlarla birlikte yürürdük, ama ardından onlar da giderdi.

Tüm bu farklılıklara rağmen, tüm yollar aynı yerde biterdi.

Ölüm.

Hayatım kim olduğumu sorgulayarak geçti, her zaman en iyisini yapmak için çabaladım. Dünyada bir yerim olsun, sadece boşlukta yer kaplayan bir organizma olmayayım diye uğraştım.

Küçükken peri olmak isterdim mesela. Zamanla sesimi keşfettiğimde şarkıcı olmaya heveslenmiştim. Ergenliğimi ise doktor olmaya çalışarak geçirmiştim.

Ama şimdi karşıma iki yol çıkıyordu, ve ben zor olanı seçmek zorundaydım.

Ben, savaşmak zorundaydım. Hem de hayatım pahasına savaşmak zorundaydım.

Herkes kiliseye gitmişti, bense ortalarda kalan insan var mı diye bakınıyordum. Kendi bölgemin tamamen temiz olduğunu fark ettiğimde diğerlerine doğru koşmuştum.

Yanımdan hızla mavi bir ışık ve rüzgar geçtiğinde Pietro beni sollayıp birkaç yüz metre ilerlemişti. Sonra yeni fark etmiş gibi geri döndü ve beni kucaklayıp kilisenin içine bıraktı.

"Plan nedir?" Diye sordu yeni gelen Natasha.

"Plan şu; Ultron çekirdeğe elini sürerse kaybederiz." Dedi babam.

Hulk da gelip yanımızda durduğunda, Thor yerden birkaç metre yükseklikteki Ultron'a bağırdı. "Elinden gelen bu mu?"

Ultron'un arkasından yüzlerce robot fırladığında elimi anlıma vurdum. "Keşke daha nazik olsaydın." Dedi Steve küfür eder gibi bir ifadeyle.

Nyx • Pietro MaximoffWhere stories live. Discover now