14

1.5K 127 79
                                    

Ölmediiiim, ama ucundan döndüm de denebilir.

Fazla uzatmak istemiyorum, iyi okumalar.

Birazdan okuyacaklarınız yüzünden bana kızmayın lütfen.

Size, güneşin bir gün tekrar üzerlerinde parlayacağını söylemekten başka bir şey yapamam.

Başlamadan önce oy verir ve yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz<3

Hepsi siyahlar içindeki onlarca insan, sıra sıra dizilmiş sandalyelerde oturuyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hepsi siyahlar içindeki onlarca insan, sıra sıra dizilmiş sandalyelerde oturuyordu.

En önde oturan herkes ise, kızın ölümünden kendini sorumlu tutuyordu...

Tony Stark,
Defalarca kez paramparça etmişti Carissa'yı, sonra da eline bir yara bandı tutuşturmuştu. Böylece her şey unutulmuştu.

O dünyayı korumak istemişti, sonuçta görevi buydu. Ultron'u da bu yüzden yapmamış mıydı zaten? Dünyayı, ve içinde yaşayan sevdiklerini korumak için.

Ama bu ondan her seyini almıştı, kızını almıştı. Her şeyden tamamen kendini suçlu tutması da bu yüzdendi.

Çünkü Ultron, onun eseriydi.

Clint Barton,
Kendi kızı gibi sevdiği, çocukluğunu gördüğü kız, onu korumak adına kendini feda etmişti. Şimdi, onun sayesinde karısının elini tutabiliyordu. Onun sayesinde çocuklarına bakabiliyordu.

Onu Clint yetiştirmişti, Carissa her zaman hayatını feda etmeye hazırdı. Bundan haberi olmasa bile.

Carissa Stark, Clint Barton'ın en büyük vicdan azabıydı. Ama aynı zamanda, en büyük minnetiydi.

Natasha Romanoff,
Carissa'ya sırt çevirenlerden biri de oydu. Yıllar önce bırakmak zorunda kaldığı Yelena'yı onda görmek içini parçalıyordu. Daha 12 yaşındaki bir çocuğu bu kadar benimsemek inanılmazdı onun için.

Yine de, ne kadar severse sevsin onu da yarı yolda bırakmıştı. İlk başlarda sadece kardeşine benzediği için sevdiğini düşünüyordu onu, hareketleri, heyecanlı tavrı, dünyaya bakış açısı...

Sonradan fark etse de, Carissa bambaşkaydı. Ama bunu karşısındaki siyah, mor işlemeli tabuta bakarken anlamak canını acıtmıştı. Bencil olduğunu düşünüyordu.

Wanda Maximoff,
Kardeşini kurtarmak için ölen kızın tabutuna bakıyordu dolu gözlerle. İlk karşılaştıkları andan beri Carissa'ya duyduğu sempati belki de bu yüzdendi.

Neredeyse her şeyi ondan alınacakken, Carissa kaderin önüne geçmiş, kardeşinin hayatını kurtarmıştı. Sadece Pietro'yu değil, Wandayı da hayata döndürmüştü.

Ona duyduğu minnet, tarif edilemezdi.

Pietro Maximoff,
'Eğer yeterince iyi olabilseydim, her şey daha iyi olabilirdi.' Diye düşünüyordu. Her şeyden kendini sorumlu tutan çocuğa bu vicdan azabı hiç iyi gelmemişti.

Nyx • Pietro MaximoffWhere stories live. Discover now