2

2.8K 219 141
                                    

Evvet, yepisyeni bir bölümle daha buradayım. Başlamadan önce oy verirseniz beni çok mutlu edersiniz^^

 Başlamadan önce oy verirseniz beni çok mutlu edersiniz^^

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

(Yazarın anlatımı)

Tony stark, kızının biraz önce kalktığı yere oturdu. Sol elini başına götürüp burun kemerini sıktığında aklı hala kızının ona söylediklerindeydi.

Doğru söylemişti, her ne kadar babasının iyi bir baba olmadığını her fırsatta dile getirse de, Carissa'ya çok daha kötü davranmıştı. Onu umursamamıştı.

"Friday, Carissa'nın telefonunu takip et. Bana konumunu gönder." Dedi 1 saat sonra, biraz toparlanınca.

Friday çalışma masasının üstünde bir hologram açtı. Adam o tarafa doğru yürürken yemek masasının üstündeki tabakları gördü. Oraya ilerleyip yandaki notu eline aldığında gözünden bir yaş firar etti.

"Geç gelecekmişsin, biraz yorgunum geldiğinde uyuyorsam yersin. Afiyet olsun:)"

Tony Stark kızına bir kez olsun sevgisini göstermediği halde kızı onu çok seviyordu. Adam notu cebine atıp yemeklere bir göz gezdirdi. Fazlasıyla güzel görünüyordu.

Carissa'yı buraya getirecek, ondan binlerce kez özür dileyecek sonra da bu yemekleri onunla beraber yiyecekti. Bu yüzden çalışma masasındaki holograma döndü.

Zırhını giyip Friday'den yol tarifi istedi. Üç dakika sonra karanlık sokağa indiğinde kimseyi göremedi.biraz ilerledi ve tam sinyallerin olduğu yerde durduğunda yerdeki telefonu gördü.

Zırhın yüz kısmını açıp telefonu eline alıp ekranı açtı. Kendi fotoğrafını görmesiyle bir an duraksasa da ekranı kaydırıp kilit kısmını gördü. Friday'e şifreyi kırdırdıktan sonra bir şeyler bulma umuduyla bakmaya başladı ama hiçbir şey bulmadı. Sinirlenip bu sefer yenilmezler üssüne döndü.

Uçak pistine inmeden önce herkesi uyandırmasını söylemişti Friday'e. İçeri girdikten birkaç saniye sonra Natasha, Bruce ve Steve girdi salona.

Steve ne olduğunu soracakken Clint ve en son da Thor geldi.

"Umarım bizi sabahın beşinde uyandırmak için güzel bir sebebin vardır." Diye söylendi Natasha.

"Durum ciddi." Dediginde herkes de onunla eş zamanlı ciddileşti. "Kızım kayıp." Dediğinde ise herkesin vücudunu bir şok dalgası ele geçirdi.

İlk kendini topralayan Steve oldu. "Kızın mı var senin? " diye hayret içinde sordu.

"Evet ihtiyar, kızım var ve nerede olduğu belli değil. " diye bir çırpıda azarladıktan sonra diğerlerine döndü.

"Şimdi her şeyi en başından anlat."

"Eve döndüğümde içmişti. Bağırdı, çağırdı sonra da gitti. Bir saat sonra onu bulmaya gittim ama o yoktu. Sadece telefonu vardı." Diyerek siyah, arkasında Atatürk resmi olan kılıfı masanın üstüne bıraktı.

Nyx • Pietro MaximoffTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang