32

837 60 76
                                    

Tekrardan naber!

Biliyorum beklediniz... ama kesinlikle değdi. Çünkü bu bölüm 6000 kelime civarı.

Çok uzun olduğu için tamamını düzenleyemedim, zamanım da kısıtlıydı bu yüzden anlam ve imla hataları olabilir kusura bakmayın.

Silindiği için bir kısmı tekrar yazmak zorunda kaldım, pek aynısı olmadı ama idare eder.

Oy verir ve yorum yaparsanız çok mutlu olurum, çünkü son zamanlarda etkileşim inanılmaz düşük.

İyi okumalarrrr..

Ben o gece kabus görmedim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ben o gece kabus görmedim. Kendimi her şeye hazırlayarak daldığım uykumda bir tane bile kabus görmedim. Sebebini ise gecenin bir vakti uyanıp yorganın altında olduğumu ve bir çift kolun etrafıma sarıldığını fark ettiğimde anladım.

Sonra uykumu açmayıp tekrar uyumuştum, bir sonraki uyku aralığımda yüzüm ona dönüktü, tam anlamı yasladığım yerde kalbi atıyordu. O uyandığımı bilmese bile ben onun yanımda olduğunu bilmenin huzuruyla sabahı ettim.

Sabah olunca kötü anılarım beni yine terk etti hep gece gelmez miydi zaten aklıma? Çevrem bomboşken, herkes susmuş, zihnim dert anlatırken?

Saat kaçtı bilmiyordum ama kalkasım yoktu, yine de babamın, Natasha'nın ya da Wanda'nın odaya dalma ihtimali beni o kadar korkutuyordu ki. Bana hava hoştu, onu zan altında bırakmak istemiyordum.

Yalandan yeni uyanıyorum taklidi yaparak gerindim. "Günaydın." Dedi o da gözlerini açarak uykulu bir şekilde. Muhtelemelen uykusu hafifti.

"Günaydın." Dedim bende. Sessizce yüzümü inceledi, dün kendimi yatağa attıktan sonra ağladığım sonra da o şiş suratla yorgunluktan bayıldığımı hatırladığımda huzursuzca kıpırdandım.

"Her ne ise, umarım kendini bu kadar hırpalamana değmiştir." Dedi ciddi bir ifadeyle, öncesinde bahsettim mi bilmiyorum ama onu her zaman ciddi göremezdiniz.

"Keşke değmeseydi," diye mırıldandım. Tek dirseğime güç vererek yan bir şekilde doğrulup ona baktım. "Umarım yüzüm çok şişmemiştir." Dedim gülerek, gergin havanın dağıtılması gerekiyordu.

"Akan gözyaşından önemli mi?" Tek kaşını kaldırdı.

"Gözyaşı yüzü temizliyormuş hem boşver," Güldüm tekrar.

"Ben gülmüyorum."

"Siktir et, ben gülüyorum."

"Carissa sen her şeye gülüyorsun," dedi alayla. "Seni uçmakta olan bir şehirden düşmekten kurtardım ve dakikalar sonra hala halimize gülüp espri yapabiliyordun."

"Hepimiz gülüyorduk ama." Dedim çocuk gibi.

"Dünya zamanına vurduğumuzda üç hafta öne öldün, iki hafta önce dirildin, şimdi halimize bak."

Nyx • Pietro MaximoffWhere stories live. Discover now