IX- "Şarap"

988 593 285
                                    

9. BÖLÜM
"Şarap"

Ve halat bağlandı,
ışıklar kapandı.
Mahkum öldü mü,
lades biter.

''Zelal hadi ama benim içinnn.''
''Melis hiç havamda değilim ya. Tek git olmaz mı? Gerçekten istemiyorum. Partiler bana göre değil.''

''Olmaz. Sen gelmezsen ben kiminle eğleneceğim orada?'' Zelal oflamaya başladı. Isrardan hiç hoşlanmıyordu. O sıra telefonu cebini titretti. Kaşlarını çatarak telefonu çıkardı ve parmak izi ile açtı. Atlastan bir mesaj gelmişti. Heyecanla mesajı açıverdi.

Zelal'in Anlatımıyla

''Partide bana eşlik eder misin güzelim?'' Atlas bana mesaj attı! Atlas bana güzelim dedi! GÜZELİM!!! GÜZELİM! Ben onun güzeliymişim. Onun güzelimi. Kendi kendime tekrar ettim hazmetmek istercesine. Güzeli miyim? Güzelim. Güzelim... Cevap vermek için telefonuma geri döndüm ve yazmaya başladım.

''Güzelin miyim gerçekten?'' Sil sil. Bu ne Zelal? Saçmalığa bak ya.

''Güzelimin olarak çok mutluyum!'' YA BU NE? Hay Allahım. Çocuk sana soru sordu. Soruyu cevaplasana! Bu demek oluyor ki partiye Atlas da gidecek. Oraya gitmek istiyorum. Evet, evet istiyorum. Bunu Melis duymamalı yoksa başımı şişirir! 'İki saat ikna edemedim, başından deseydin Atlas'a söyletirdim.' der.

''Olabilir. Düşünmem gerek.'' Onu biraz tanımışsam şu an sırıtmaya başlamıştır. Anında bir mesaj daha geldi.
''Hızlı düşünmelisin yavrum. Parti yarın!'' YAVRUM MU? Ay ne oluyor ne oluyor! Güzelim. Yavrum. Sanırım beni affetmiş. Bir daha bu konulardan bahsedip aklına getirmeyeceğim.
''Düşündüm zaten!'' İlet. İletildi. Görüldü. Yazıyor... Geldi.

''Gelecek misin?''  Yazmaya başladım.
''Gelecek miyim geçmiş mi bilemiyorum ama yarın partiye geleceğim!'' Mesajı atıp kıkırdamaya başladım. Onunla konuşmaktan inanılmaz keyif alıyordum. Görüldü. Yazıyor...

''Keşke hem geçmişim olsaydın, hem geleceğim. Neyse, yarın 15.00 gibi kapının önünde olurum.'' Geçmişi ve geleceği mi olsaydım? Zelal artık asıl konuya odaklanıp her cümlesinin altından anlam çıkarmaktan vazgeçer misin?
''Tamam anlaştık! Görüşürüz o zaman.''  İletildi. Görüldü. Yazıyor...

''Görüşürüz o zaman. :')'' Ay gülücük! Güldü bana! GÜLDÜ. Sonra kaşlarımı çatıp kafamı sağa sola salladım. Ay ne diyorum ya?! Sanki ilk defa birinin güldüğünü görüyorum. Utanmasam oha nefes alıyor diyeceğim.

Sirkelenip kendime gelmeye çalıştım. Melis'in yanına dönüp ona anlatacaktım; yani kendi odama.

''Melis! Geliyorum.'' Koşarak odaya girdiğimde Melis güler bir ifade ile bana bakıyordu. Neden şaşırmamıştı?
''Biliyorum.'' Biliyor mu?
''Biliyor musun? Nereden biliyorsun daha yeni karar verdim.''
''Atlas'a ben söyledim. Kendim ikna edemeyeceğimi ama o söylerse gideceğini adım gibi biliyordum. Zaten seni çağıracaktı o da.'' Ağzım iki metre açıldı. Diyecek bir şey bulamadım.
''Ay şaşırma bu kadar. Ayrıca Atlastan hoşlanıyorsun!'' Ağzım hala kocaman açıktı. Kafamı reddedercesine salladım.
''Hayır hoşlanmıyorum Melis! Nereden çıkardın?''
''Neden Atlas sorar sormaz kabul ettin? Az önce partilerden hoşlanmıyordun.''
''Partilerden hoşlanmıyorum demedim. Bana göre değil dedim!'' Benim panik olmama karşın Melis oldukça sakindi. Dedikleri doğru muydu bilmiyorum çünkü kendime bile itiraf edemediğim gerçekler olduğunu biliyorum.
''Aynı şey. Sana göre değildi o deyince nasıl sana göre oldu?'' Verecek cevap bulamadım. Hemen konuyu değiştirmek istedim.

ÇERÇEVEYE ASILAN RUHLAR (+18)Where stories live. Discover now